Hayvancılıkta açık nasıl kapanır?

Tarım ve hayvancılığın ayrılmaz bir bütün olduğunu söyleyen Karatay Ziraat Odası Başkanı Rıfat Kavuneker, “Yağmayan karın, yağmurun, çiftçinin kazanamamasının, köylünün toprağını terk etmesinin tamamının çözümü hayvancılığın desteklenmesinden geçiyor” dedi. 

HAYVANCILIK KÜÇÜK İŞLETMELERE YAYILMALI

Tarım ve hayvancılığın ayrılmaz bir bütün olduğunu söyleyen Karatay Ziraat Odası Başkanı Rıfat Kavuneker, “Bu yıl yağmayan karın, yağmurun, çiftçinin kazanamamasının, köylünün toprağını terketmesinin çözümü hayvancılığın desteklenmesinden geçiyor” dedi.

Gereken yağışların olmaması nedeniyle Yurt genelindeki kuraklık tehlikesi Konya’da da etkisini gösteriyor. Son dönemdeki yağışların yetersiz olması çiftçiyi kara kara düşündürüyor.  2015-2016 yılı tarım ürünleri rekoltelerinin nasıl gerçekleşeceğine yönelik tahminleri bugünden yapmanın zor olduğunu ifade eden Karatay Ziraat Odası Başkanı Rıfat Kavuneker , Ekim-Kasım aylarında yağışların normalin altında kaldığını bu tarım yılının verimli geçmesi için en kısa zamanda yeterli yağışın alınmasını ümit ettiklerini söyledi.

ÖNÜMÜZÜ GÖREMİYORUZ

Şu an itibariyle önlerini göremediklerini ifade eden Kavuneker,” Çiftçilik üstü açık bir fabrika. Fabrikada her şeyi kontrol altına alıyorsunuz ama çiftçilik hava şartlarına bağlı. Bu sene yağışlar yeterli olmadı. İki defa yağış oldu. Buğdayda mahsulün bir yarısı çimlendi bir yarısı çimlenmedi. Şu anda biz önümüzü göremiyoruz ve ne olduğunu bilemiyoruz. Ya mahsulü yeniden ekeceğiz ya da yağışlarla mahsul kendini kurtaracak.  Konya Ovası’nın tamamında bu tehlike var. Sulu tarım yapılan yerlerde Ekim- Kasım ayında sulanan yerler kendini kurtarıyor ama sulanmayan yerler tamamen sıkıntılı durumda. Bu sene kurak geçiyor ve zor bir sene olacak.  Hükümetin şimdiden bunun tedbirini alması gerekiyor” dedi.

ÇİFTÇİNİN YÜZÜNÜ GÜLMÜYOR

Mahsulün verimliliğini kestirmenin mümkün olmadığını ifade eden Kavuneker, “Bahar yağmurları ile tohumda da bozulma olmazsa verim iyi olabilir. Ama geçen seneki verime ulaşmak pek de mümkün görünmüyor. Geçen seneki yağışların yüzde 10’u kadar bile yağış olmadı. Yağışlar çiftçinin yüzünü güldürmüyor” diye konuştu.

DESTEKLERLE İLGİLİ İSTİŞARE EDİLMELİ

Devletin kendileri ile istişare içinde olmasının faydalı olacağını vurgulayan Kavuneker, “Bakanlıkların kendilerine bağlı odaları, birlikleri var. Bakanlıklar kararlarını bu birliklerle beraber alırsa daha iyi olacağını düşünüyoruz. Desteklerin nasıl ve ne zaman verileceği ile ilgili istişare olursa çıkan desteklerin yerini bulacağını düşünüyoruz” şeklinde konuştu.

ÇİFTÇİLERİ BİLGİLENDİRİYORUZ

Devletin destek uygulamaları ile ilgili çiftçilere bilgilendirme yaptıklarını belirten Kavuneker, “ Çiftçiye yapılan destekler Tarım il ve ilçe müdürlüklerine, Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu’na bildiriliyor. Bizde bu kurumları ziyaret ediyoruz. Devletten aldığınız bilgileri bizlere de ulaştırmalarını istiyoruz.  Çiftçilere teşviklerle, gübreleme, destek, hayvancılıkla, sulama, toprak analizi ile ilgili belirli bölgelerde uzman kişiler tarafından birebir bilgilendirme yapacağız” şeklinde konuştu.

HAYVANCILIK KÜÇÜK İŞLETMELERE YAYILMALI

Hayvancılığın KOBİ’ler halinde küçük işletmelere yayılması gerektiğini ifade eden Başkan Kavuneker, “Bu hem mahallelerde şehre göçü önlemiş olacak hem de çiftçinin eline ek gelir olacak. Hangi mahallemizde küçükbaş ve büyükbaş hayvancılık yapılabilir bunun çalışmasını başlattık.  Yeni çıkan kanunla belediye bütçelerinin belirli bir kısmını tarımda kullanma zorunluluğu var. Hayvancılık aile işletmelerine, küçük işletmelere yayılırsa hayvancılık tekelleşmemiş olur. Büyük işletmeler piyasayı bekler.  Ne zaman et fiyatı yükselmeye başladı, hayvanı çıkarır. Ama küçük işletmelerde ihtiyacından dolayı kesimhanelere götüreceği için et fiyatı yükselmez. Şu anda ülkemizin süt fazlası var. Bu noktada devletin teşviklerini ete doğru kaydırması gerekiyor” diye konuştu.

TARIM VE HAYVANCILIK AYRILMAZ BİR PARÇA

Tarım ve hayvancılık birbirinden ayrılmaz bir parça olduğunu vurgulayan Kavuneker, “Çiftçimizde hayvancılığı biraz daha geliştirsek örneğin bu yıl ki kuraklığı hayvancılıkla kapatabilir. Gelirinin tamamı tarıma dayalı olursa devletten bir şeyler bekleyecektir. Onun için hayvancılığı küçük işletmelere yaymamız gerekiyor.  Çiftçi şu anda hayvancılığı bıraktığı için bankaların kapısında. Paraya ihtiyacı olduğu zaman ihtiyaç kredisi çekiyor. Ama elinde hayvan bulunduğunda bunu satıp paraya dönüştürebilir. Hayvan cebinde günlük para demektir” dedi.

ÖDEMELER BELİRLİ DÖNEMLERE YAYILMALI

Asgari ücretin artmasıyla devlet işverene 110 TL katkı sağladığını belirten Kavuneker, “Kış aylarında çiftçilerin bir geliri yok. Onun için BAĞ-KUR ödemelerini harman zamanında veya belirli dönemler halinde alınmasını istiyoruz” dedi. 
İSMAİL POÇAN / YENİ HABER GAZETESİ