Her eve en az bir gazete girmeli

Her gün bayilerde gördüğümüz gazetelerin şehir uykudayken zor ve meşakkatli bir çalışmanın sonucu olduğunu ifade eden Dündar, bir eve günlük bir gazete ile aylık bir derginin girmesi ve özellikle çocukların okuma alışkanlığı kazanması gerektiğini söyledi.
Her eve en az bir gazete girmeli

Her gün bayilerde gördüğümüz gazetelerin şehir uykudayken zor ve meşakkatli bir çalışmanın sonucu olduğunu ifade eden Burçak Yayın Dağıtım Genel Müdürü Yılmaz Dündar, bir eve günlük bir gazete ile aylık bir derginin girmesi ve özellikle çocukların okuma alışkanlığı kazanması gerektiğini söyledi.

Burçak Yayın Dağıtım olarak ulusal ve yerel olmak üzere Konya ve İlçelerine 56 farklı yayını 250 bayimize dağıtımını gerçekleştirdiklerini söyleyen Burçak Yayın Dağıtım Genel Müdürü Yılmaz Dündar, “Bu işte önemli olan nokta gazetenin Ankara’dan geldikten sonra en geç sabah saat 7:00’de bayilerde olmasıdır. Bu işi yapabilmek için çok planlı ve programlı olmanız gerekiyor. Gece gündüz sürekli çalışma arkadaşlarımın başında dururum.  Gece araçlar 02:00’de geldiyse gazetelerin buradan en geç 03:30’da çıkması gerekiyor. 2-3 saat aralığında da dışarda bayilere dağıtım tamamlanır. Maçların olduğu günlerde bu saatlerde değişiklikler olur. En önemli olan ise şu an da içinde bulunduğumuz kış şartlardır.  Bizim için yolların kapalı olması öne arz etmiyor. Aldığımız gazeteleri bize belirlenen noktaya ulaştırmamız gerekiyor. Yağmur, kar, tipi bizim için önemli değildir.  Biz gazete satma derdinde değiliz. Gazete satmak ile ulaştırmak farklı şeylerdir. Biz gazete satmanın derdindeyiz. Götürdüğümüz gazetelerin toplam maliyetleri çok büyük miktarlar tutmaz ancak o gazetenin orada olması gerekiyor.” dedi.

bucak-dagitim--(3).jpg

“GECE HERKES UYURKEN BİZ GAZETE DAĞITIYORUZ”

Yaptıkları işin de bir bakıma kamu hizmeti olduğunu aktaran Dündar, “Konya’da ulusal ve yerel gazeteleri bayilere ulaştırıyoruz. Bizim yaptığımız işte başarılı olabilmek için kesinlikle tertip ve düzen şarttır. Kendim sabah 07:00’de kesimlikle şirketin başında olurum. O saatlerde gece 02:00’de gelip en uzak ilçeye gazeteyi bırakan elemanlar bile dönmüş oluyor.  Gazeteciler kadar gazetelerin dağıtımını yapanlar da bir bakıma kamu hizmeti yapıyorlar. Kamu hizmeti denince aklımıza polis, asker, doktor gelir ancak bu iş de bir kamu hizmetidir. Gece gündüz demeden görevimizi yaparak halkın haber alabilmesine katkıda bulunuyoruz. Gece insanlar uyurken biz bu işleri yapıyoruz. Şehir daha uyanmadan gazeteler bayilerde hazır oluyor. Bu döngü de her gün tekrar ediyor. Bizim ilk hedefimiz gazeteleri okuyucuya en erken saatte ulaştırmaktır.” şeklinde konuştu.

bucak-dagitim--(2).jpg

“PROMOSYONLARIN KALDIRILMASI İLGİYİ AZALATTI”

Yazılı basının eski şaşalı günlerinden uzak olduğunu ancak yazılı basının asla bitmeyeceğini belirten Dündar, “Yazılı basına olan ilgi ve alakanın azaldığı doğrudur ancak yazılı basın kesinlikle bitmez. Örneğin burada 2002’de bu işe başladığımızda bir kamyonumuz vardı ve tamamen dolardı. Şimdi ancak yarısı veya dörtte biri doluyor. Ama yazılı basın belki azalır ama kesinlikle bitmez. O zamanlar 36 çalışan vardı şimdi 14’e indirdik. Bu da zaten bunun bir göstergesidir. Gazeteleri eski nesil daha fazla okuyor. Yeni neslin gazeteyle pek arası yok. Gazete okumaktan zevk alan bir kesim de var. Bazı gazetelerin de kemikleşmiş okuyucu kitleleri vardır. Bu kitle bırakın gazeteyi, ilavelerine varıncaya kadar satır satır okur.  Gazetelere olan bu ilginin azalmasında promosyonların da büyük etkisi oldu.  Önce kültürel ürünlerle başlatan bu promosyonlara daha sonralardan birçok ürün eklendi ve iş arabaya kadar gitti. Devlette bunun önüne geçerek bazı kısıtlamalar getirdi. Kampanyalar artık iki ayı geçmeyecek şekilde planlanıyor. Sadece eğitim amaçlı olmasına dikkat ediliyor.” ifadelerini kullandı.

bucak-dagitim--(4).jpg

“ÇOCUKLARIMIZA OKUMA ALIŞKANLIĞI KAZANDIRMALIYIZ”

Bir eve her gün günlük bir gazete, aylık da bir derginin girmesi gerektiğini ve çocukların da okuma alışkanlığı kazandırılmasının önemine dikkat çeken Dündar, “Gazete okumak bir kültürdür. Antalya’da bile Alman turistler sabah kalkınca eline BİK ve Dünya gazetelerini alıp okuyorlar. Bu gazeteler de oldukça fazla satılıyor ve fiyatları 3 dolar. İnsanların gazete ve kitap okuma konusunda teşvik edilmesi gerekiyor. Gazete okuyan insan kitap okur, kitap okuyan insan da gazete okur. Bir eve günlük bir gazete ve aylık bir derginin girmesi ve özellikle çocukların okuma alışkanlığı kazanması gerekiyor. İnternetten telefondan okunan haberlerle insanlar okuma alışkanlığı kazanamaz.  Gazete sadece haber değildir. Bunun köşe yazısı var, bulmacası var. Köşe yazıları okunması gerek ki insanların muhakeme güçleri artsın.  Türkçeleri gelişsin, kelime hazneleri artsın, dünyaya bakış açıları değişsin.” diye konuştu.  
İSMAİL KOÇ / YENİ HABER GAZETESİ