Seyfullah Koyuncu

Seyfullah Koyuncu

Her gün Alaaddin Tepesi’ni görmek zorunda mıyım?

Her gün Alaaddin Tepesi’ni görmek zorunda mıyım?

Sürekli metro konusunu yazıp daha fazla kafa ütülemek istemiyorum ama toplu ulaşımla ilgili bir konuya daha değinmeden edemeyeceğim.

Önceki yazılarımda sıkça, mevcut metro projesinin rantabl olmadığını ifade etmiştim. Bunun sebebi, hattın güzergahı ile alakalıydı. Metro projesinin 1. etabında izlenen güzergahta özellikle Meram bölgesinde verimin düşük olacağı, en faydalı bölgenin Karatay bölgesi olduğu kanısındayım.

Böyle düşünmemin sebebi çok basit aslında.

Meram Belediyesi-NEÜ-Beyşehir Caddesi bölgesinde yaşayan vatandaşlarımız, belli bir maddi gelirin üzerinde standarda sahipler. Toplu ulaşım kültürü buralarda, Konya’nın diğer bölgelerine nazaran zayıf. Özel araç kullanımı had safhada. Gar istikametine ulaşım ise, otobüs, tramvay ve dolmuş gibi araçlar kullanılarak kısa sürede erişilebilecek vaziyette. Yani ulaşım imkanı bu bölgelerde, Karatay’a nazaran iyi durumda. Bu düşüncem tüm Karatay için geçerli değil tabi ki…

Mesela Fetih Caddesi hattı, toplu ulaşım alternatifleri bakımından diğer söz konusu bölgelere göre daha az imkana sahip.

Daha açık yazmak gerekirse, Konya’da ulaşım planlaması Güney-Kuzey paralelinde gelişmiş durumda olduğu için, bu bölgelerde, diğer bölgelere nazaran Doğu-Batı istikametinde ulaşım sınırlı boyutta. Aslında Konya’nın çoğu bölgesinde Doğu-Batı paralelinde toplu ulaşım kullanma şansınız neredeyse imkansız.

Cümleyi daha açık yazmak gerekirse, çarşıya uğramadan bir yere gitmek ne mümkün!

Toplu ulaşımda tercih edilen Güney-Kuzey istikametinin seçiminde hep Alaaddin Tepesi baz alınmış maalesef. Örneğin; Matbaacılar Sanayi Sitesinden-Eski Kunduracılar Sanayii’ne gitmek isteseniz en az 40 dakika yolculuk yapıyorsunuz.

Nasıl mı?

Önce 41 veya 42 numaralı otobüse binip, trafik yoksa eğer yarım saat sonunda Alaaddin Tepesi’ne iniyorsunuz. Sonra tramvaya binip Kunduracılar Sanayii’nde iniyorsunuz. Enerjiniz yüksekse, yarım saat yürüyerek bu mesafeyi kat edebilirsiniz aslında. Ama yürüme şansınız yoksa illaki çarşı merkezi bir görmeniz gerekiyor.

Eğer bu bölgeden Selçuk Üniversitesi’ne gidecekseniz Allah yardımcınız olsun… Bizzat denedim, tam 1 saat 40 dakika yolculuk yaptım.

Benimle aynı saatte Ankara’dan hızlı trenle yola çıkan arkadaşım Konya Garına girerken, benden yarım saat sonra İstanbul’dan uçağa binen amcam Konya’yı gezmeye başlamışken, ben daha Selçuk Üniversitesi’ne yeni ulaşmış oluyorum…

Neyse ki Konya Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Daire Başkanlığı bu açığı geçtiğimiz yıl keşfetti de 5 numaralı otobüsü hizmete aldı. Bahsettiğim Matbaacılar Sanayii bölgesinde, Saman Pazarı’ndan yola çıkıp Kunduracılar Tramvay durağına ring atan 5 numaralı otobüs sayesinde artık İstanbul’dan yola çıkan amcamdan önce Selçuk Üniversitesi’ne varabiliyorum…  Özellikle okul dönemlerinde bu aracın hiç boş gittiğini görmedim.

Dolayısıyla, ulaşım planlamasında; sürekli çarşı merkezin ya da toplu ulaşım alternatifinin daha fazla olduğu bölgelerinin baz alınması hiç verimli bir uygulama değil.

Şimdi kritik bir soru sormamız gerekiyor o zaman!

Bir bölge düşünün; Konya’nın bütün otobüs filosunun yarısından fazlası oraya gidiyor. Yine Konya’nın bütün dolmuş filosunun neredeyse tamamı da o bölgeye gidiyor, ama siz yetinmiyorsunuz; o bölgenin ulaşımının kötü olduğunu düşünerek “Bir de tramvay gitsin ya o bölgeye, bakalım nasıl olacak?” diyorsunuz…

Günde binlerce kez sefer otobüsün geçtiği, neredeyse bütün dolmuşların dakika başı ring attığı Saman Pazarı bölgesinden bahsediyorum.

“O defter eskidi artık, başka konuya geç” diyebilirsiniz ama; toplu ulaşım araçlarını her kullandığımda benim zamanımın neden çalındığını düşünmeden edemiyorum.

O tramvayı Fetih Caddesi üzerinden Kunduracılar Tramvay Durağına bağlamış olsaydık, şuan çarşı trafiğinin, sanayi yollarındaki trafiğin en az yüzde 30-40 azalmış olacağını düşünüyorum.

Temennim o dur ki; yeni ulaşım planlamasında Alaaddin Tepesi-Zafer-Mevlana güzergahını ve zaten ulaşım alternatifi çok olan diğer bölgeleri gündemimizden çıkarıp, olaya fayda-zarar-rantabl noktasından bakalım…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Seyfullah Koyuncu Arşivi
SON YAZILAR