Her PKK saldırısı bölge turizmine yeni bir darbe

Kırsaldaki saldırılarını şehirlere taşıyan ve Diyarbakır'ın Sur ilçesinde kazdıkları çukur, tuzakladıkları patlayıcılarla tarihi dokuya büyük zarar veren PKK'lı teröristler, ilçedeki son hain saldırıları ile turizme bir kez daha darbe vurdu.
Her PKK saldırısı bölge turizmine yeni bir darbe

Terör örgütü PKK'nın Diyarbakır'ın Sur ilçesindeki son hain saldırısı turizmi de vurdu.

Kırsaldaki saldırılarını şehirlere taşıyan ve Diyarbakır'ın Sur ilçesinde kazdıkları çukur, tuzakladıkları patlayıcılarla UNESCO Dünya Miras Listesi'ne kaydedilen surların yanı sıra kilise ve camilerin de yer aldığı tarihi dokuya büyük zarar veren PKK'lı teröristler, ilçedeki son hain saldırı ile turizme bir kez daha darbe vurdu.

Sur ilçesinde önceki gün polis servis aracına PKK'lı teröristlerce bomba yüklü araçla düzenlenen, aynı aileden 5 kişinin hayatını kaybettiği, 5'i polis 12 kişinin yaralandığı saldırıda On Gözlü Köprü ve çevresinde turistik mekan olarak kullanılan tarihi köşkler büyük oranda zarar gördü.

Terör saldırıları "Dünya Kültür Mirası"nı gölgeledi

Açık hava müzesi konumundaki Diyarbakır Surları ile Hevsel Bahçeleri'nin Birleşmiş Milletler Eğitim Bilim ve Kültür Kurumunca "Dünya Kültür Mirası" olarak tescillenmesinin ardından teröristlerin 28 Ekim 2015 tarihinde Sur ilçesindeki hedef tanımaz saldırıları dünya mirasını gölgeledi.

Yapılan tescil ile turizmde hedef büyüten, Türkiye turizminin parlayan yıldızı olmaya aday Diyarbakır'da gerçekleştirilen terör saldırıları, bölge turizminde beklenen gelişmeleri sekteye uğrattı.

Çözüm Süreci ile sağlanan huzur ortamına 2 yılda kente gelen yabancı turist sayısında yüzde 130, yerli turist sayısında ise yüzde 35 artış gerçekleşirken, terör örgütü PKK'nın saldırıları nedeniyle rezervasyonlar bir bir iptal edildi, turizme yönelik yatırım planları rafa kalktı.

Tarihe zarar verdiler

Teröristler saldırılarıyla tarihi surlar ve Hevsel Bahçelerinin yanı sıra, farklı medeniyetlere ve dönemlere ait cami, kilise, kale, han, ev, çarşı ve köprü olmak üzere 612 kültür varlığı bulunan ilçedeki tarihi dokuya da büyük zarar verdi.

PKK'lı teröristlerce aralık ayında kentin ilk Osmanlı eseri 500 yıllık Fatih Paşa (Kurşunlu) Camisi'ne düzenlenen saldırıda çıkan yangında caminin orijinal kapısı tamamen yandı, altın varaklı minberi de hasar gördü.

Teröristlerin, camiyi ateşe vermeden önce uzun namlulu silahlarla saldırması sonucu ibadethanenin kapı, duvar ve camları zarar gördü.

Tarihi Fatih Paşa, Arap Şeyh, Hacı Hamit ve Hasırlı camileri ile Ermeni, Katolik ve Protestan kiliselerinin çevresinde teröristlerce kazılan çukurlara ve kurulan barikatlara çok sayıda patlayıcı tuzaklandığı tespit edildi.

Bunun yanı sıra Hazreti Süleyman, Nasuh Paşa, Arap Şeyh ve Hasırlı Camisi, Dört Ayaklı Minare, Hacı Hamit, Ulu Cami ile Ermeni Katolik ve Ermeni Protestan Kilisesi'nde de zarar oluştu. Ermeni Katolik Kilisesi'nin kapısını kırıp içeri giren terör örgütü PKK mensupları, avize, duvar ve camlara zarar verdi. Kilisenin iç kısmı da büyük hasar gördü.

Terörist saldırılar, Dört Ayaklı Minare, Ermeni Katolik ve Ermeni Protestan Kilisesi'nin yanı sıra Şeyh Mutahhar Camii'ne yaklaşık 100 metre mesafedeki Keldani Kilisesi (Mar Petyum) ile diğer tarihi ve kültür varlıkları da tehdit etti.

UNESCO Türkiye Milli Komisyonu'na da iletilmişti

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçeleri Kültürel Peyzaj Alanı Yönetim Başkanlığının "Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçeleri Kültürel Peyzaj Alanı" hakkında UNESCO Türkiye Milli Komisyonuna illettiği raporda, Suriçi bölgesindeki özgün sokak dokusu ile Şeyh Mutahhar Camisi'ne ait Dört Ayaklı Minare, Fatih Paşa Camii, Surp Giragos Ermeni Kilisesi ve Paşa Hamamı gibi tarihi yapıların tahribata maruz kaldığı belirtilmişti.

Tarihi ilçe Sur'da, terör örgütü PKK'ya yönelik 28 Kasım 2015'te Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve emniyet unsurlarınca başlatılan ve 103 gün süren operasyonun 9 Mart'ta başarıyla tamamlanmasından sonra hayat normale dönmüştü.

Son saldırıda da turizme darbe vuruldu

PKK'nın sivilleri de hedef olan son hain saldırısını gerçekleştirdiği yerin yakınında bulunan On Gözlü Köprü'ye hakim noktada bulunan yerli ve yabancı turistlerin uğrak mekanı olan tarihi Erdebil Köşkü ile restoran ve kafeteryalar büyük zarar gördü.

Mardin Kapısı'nın 3 kilometre batısında yer alan, bazı kaynaklara göre 6. yüzyılda I. Anastasias döneminde yapıldığı belirtilen On Gözlü Köprü, kente gelen turist kafilelerinin ilk uğrak yeri olma özelliği taşıyor.

Davul ve zurna eşliğinde turistlerin halay çektiği tarihi köprü, nişanlanan ve evlenen çiftler tarafından fotoğraf çekimi için dış mekan olarak tercih ediliyor.

Saldırıda Diyarbakır'daki 6 köşkten biri olan Erdebil Köşkü de zarar gördü.

2004 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğünce geçici tahsisle Diyarbakır Tanıtma Kültür ve Yardımlaşma Vakfına verilen 800 yıllık köşk, Atatürk’ün Diyarbakır’da kaldığı sürece konakladığı Gazi Köşkünden esinlenerek restore edildi ve turizme kazandırıldı.

Konumu itibarıyla bütün Diyarbakır'ı kucaklayan tarihi köşkten On Gözlü Köprü, Dicle Nehri, karşısındaki Kırklar Dağı ve bütün ihtişamıyla tarihi Diyarbakır Surları görülebiliyor.

Esnaf teröre tepkili

İlçedeki terör saldırılarından dolayı mağdur olan ve aylarca iş yerlerini kapatmak zorunda kalan esnaf, terör örgütü PKK'nın Sur'da tarihi ve turizmi hedef alan hain saldırısına tepkili.

İşletmeci Ali Karabulut, AA muhabirine yaptığı açıklamada, terörün huzur ve güven ortamına zarar verdiğini söyledi.

Turistik mekanların bölgenin önemli gelir kaynakları arasında yer aldığına işaret eden Karabulut, "Terör en çok bölge insanına, ekonomiye ve turizme zarar veriyor. Burası turizm bölgesi ve buraya insanlar terörden dolayı gelemiyor. Bu tür olayların yaşanmasını istemiyor, terörü lanetliyoruz." dedi.

Karabulut, terör saldırılarından duydukları rahatsızlığı dile getirerek, terörün halka da büyük zarar verdiğini aktardı. İş yerlerinin kapanma noktasına geldiğine dikkati çeken Karabulut, saldırıda işlettiği restoranın büyük hasar gördüğünü dile getirdi.

Sur'daki olaylardan dolayı 7 ay iş yerlerini kapattıklarını anlatan Karabulut, tam işlerin canlanmaya başladığı sırada yeniden saldırıların başladığını belirtti.

Tarihi Erdebil Köşkü'ndeki restoran ve kafeterya işletmecisi Mehmet Acun, patlama nedeniyle tarihi köşkte ve restoran bölümünde hasar oluştuğunu söyledi.

"Burası halkımıza açık olan bir yerdir. Halk buraya dinlenmeye geliyor. Bu bölgede turistik aktiviteler, canlı müzik, oluyor, herkes neşeyle çay ve kahvesini yudumluyor, yemeğini yiyordu. Buradaki tarihi köşklere ve On Gözlü Köprü'ye gelin ve damatlar fotoğraf çekimi için geliyordu. Buralar sürekli kalabalık olur." ifadelerini kullanan Acun, saldırıdan duydukları üzüntüyü dile getirdi. Acun, bölgenin turizm ile anılmasını istediklerini kaydetti.

"Bu saldırılar turizme zarar verir"

Restoran işleten Veysi Kocakaya da bölgenini turizm açısından önemine değindi.

Saldırıların hem insanlara hem de bölgeye büyük zarar verdiğini vurgulayan Kocakaya, şunları söyledi:

"Burası turizmin en gözde yerlerinden biridir. Ailelerin, çocuklarıyla gelip oturabilecekleri, rahat ve nezih bir mekandı. İnsanlar buraya fotoğraf çekmeye gelirdi. Biz de turizme hizmet ediyorduk. Patlama nedeniyle zararımız büyük. Bu saldırılar turizme zarar verir. Diyarbakır'da turizme büyük yatırım yapıldı."

Restoranda 45 kişiyi istihdam ettiklerine anlatan Kocakaya, restoranın aileleriyle düşünüldüğünde yaklaşık 300 kişinin ekmek kapısı olduğunu belirtti.

"Saldırıları kınıyoruz"

Kocakaya, saldırıların sürmesi halinde insanların ekmeğinden olacağına işaret ederek, "Saldırıları kınıyoruz. Bu saldırıları ve insanların ölmesini istemiyoruz." diye konuştu.

Esnaf Nejat Kanik ise saldırıların kentin tarihini de hedef aldığını söyledi.

Bu olayların acısını esnaf olarak yaşadıklarını anlatan Kanik, turizm açısından kentteki tarihi mekanları korumaya ve yaşatmaya çalışırken, bu potansiyelin saldırılarla tahrip edilmeye çalışıldığını söyledi.

"Köşk yıllardır ayaktaydı ancak şu an kullanılamaz hale geldi. Burası insanların nefes aldığı bir mekandı. İnsanların canına kastedenler muhakkak cezalarını bulacak." diyen Kanik, bu saldırının bir katliam olduğunu sözlerine ekledi.