Merhum Arif Nihat Asya’nın “Bize Bir Nazar oldu” Adlı güzel şiirin dizelerinde;

“Bize bir nazar oldu/Cumamız Pazar oldu/bize ne oldu ise/Hep azar azar oldu" diyerek, bu konudaki hissiyatını dile getirmiş ve insanlardaki olumsuz değişime göndermede bulunmuştur.

                Dünden bugüne evrilen insani değerler silsilesi, bugün biçimden daha ziyade öz’de de ciddi bozulmalar yaşamaktadır.Bu durum bizi biz yapan kültürün dejenere olmasına sebebiyet vermiş ve kültürel yozlaşmanın kapısını aralamıştır. Böylece  ne idüğü belirsiz, özsüz ve değer yargılarımıza yabancı sözde bir kültür kalıbı oluşmuştur. Bu tür kültür kalıpları toplumumuzun bünyesine yerleştikçe tıpkı bir kanser hücresi gibi bünyeyi tahrip etmiş, insanları toplumsal bünyede bir biri ile kavga eder hale getirmiştir. Ondan dolayıdır ki, biz birbirimize yabancıyız. Kendimizle çelişiyor, değerlerimizin kıymetini bilmiyoruz. Mazimizden bihaber, gelenek ve göreneklerimizden kopmuş, koparılmışız. Tabi ki bu yozlaşma, sosyal ve kültürel hayatımızın güzergahının değişmesine sebebiyet vermiş ve ne yazık ki bize yolumuzu kaybettirmiştir.

                Bü tür açmazlardan kurtulmanın tek yolu öncelikli olarak kendimiz olmanın şuurunu kavramak ve kendimizi sevmektir.Kendimizle barışık yaşamalı ve kendimize saygı göstermeliyiz. İşte o zaman, diğer insanları da sever ve sayarız.Toplumsal aidiyetimiz oluşur ve farkındalık hissiyatımız gelişir. Böyle insanların oluşturduğu toplumlar huzurlu ve mutlu bir yaşam sürerler.

                Yaşamımızı sevgi ve hoşgörü üzerine inşa eder, böyle bir yaşam felsefesi benimsersek, sanki cennette imiş gibi huzurlu ve mutlu bir hayat süreriz. Kin, nefret,kıskançlık,haset  gibi kötü duygular ile yaşamak ise hayatımızı cehenneme dönüştürür, bizi yaşarken mahveder ve bitirir.Hal böyle olunca Dünya hayatını cennet gibi mi yoksa cehennem gibi mi yaşayacağız, bunun kararını vermek tamamen kendi elimizde ve kendi irademizdedir.

                Esasen şu kısacık ömrümüzde, ne bize bahşedilen can ne de kazandığımız servet bize aittir.Bu konuda Hz. Mevlana şöyle der; “Hiç bir mal sizin değil neyi bölüşemiyorsunuz.Hiç bir can sizin değil niye döğüşüyorsunuz.”

                En büyük ibadeti sevgi olarak niteleyen Yunus Emre ise bize şöyle seslenir; “Maharet güzeli görebilmektir/Sevmenin sırrına erebilmektir/Cihan alem herkes bilsin ki şunu/En büyük ibadet sevebilmektir.

                Sevgi ile kalınız.

Yazarın Notu; Değerli okuyucularım, Allah nasip ederse, hac farızası için kutsal yolculuğa çıkacağımdan, bir süreliğine yazılarıma ara vereceğim.Müsadenizi istirham ediyor,sizlere en kalbi selam saygı ve muhabbetlerimi iletiyorum.Allah’a emanet olunuz.