Hekimlere ve sağlık çalışanlarına şiddet bir türlü bitmek bilmiyor. Bir önceki yazımda  hasta haklarını konu almıştım. Yaklaşık bir hafta önceki köşe yazımı okuduğum esnada  maalesef, beni yalanlarcasına  haksız olduğumu vurgularcasına bir haber aldım. Yine mağdur edilen, şiddet gören sağlıkçılar…

Karatay bölgesinde, 112 Doktor ve  Acil Tıp Teknisyenimiz darp edilmiş. Müracaatları üzerine evine tedavi amaçlı gittikleri hasta yakınları tarafından şiddet görmüşler.  

Hep övündüğümüz misafirperverliğimiz, saygımız nerede kaldı ? Değil evimize sağlığımız için gelen doktoru ve sağlıkçıyı darp etmek, kapımıza gelen herhangi bir misafiri yeterince iyi ağırlayamadığımız zaman içten içe huzursuz olan insanlarımıza, insanlığımıza ne oldu? Görevini yerine getirirken şiddetle karşı karşıya gelme konusunda en çok endişe yaşayan meslek alanı sağlık oldu , neden en ulvi meslek hekimlik kabul edilirken, insanların canlarını emanet ettikleri doktorları vahşice öldürebilecek kadar ileri gidenler oldu?

  Hastanelerde doktorlarımıza ve aile hekimlerimize uygulanan şiddetin şimdilerde tüm sağlık camiasına uygulanıyor olması ülkemiz için utanç ve kaygı verici , sağlık camiası ise kırgın bir o kadar da endişelidir. Sağlıkta şiddet yasasının çıkma zorunluluğu bir kez daha ispatlanmıştır. Evet kanunlar ihtiyaca binaen çıkar ve bu ihtiyaç maalesef ki oluşmuştur. Aslında bu devlet idaresinin de  aynı kanaatte olduğunu ve böyle bir düzenlemeye ihtiyacı olduğunu gösterir.Empati yapalım, anlayış gösterelim boyutunu aşmıştır hadiseler. Zira şiddetin mazereti olmaz, olamaz. Evine muayene için giden iki bayan sağlık çalışanına şiddet uygulamak hiçbir dinde, millette, devlette kabul görülemez. Hele ki  hastalıklarla mücadele ve hastalara yardım edebilmek  adına eğitim alan  ve bu uğurda yıllarını veren hekimlerimizin ölümüne kadar ulaştıysa korkarım yakında sağlıkçı bulmak mümkün olmayacak ve neticesinde hepimiz zarar göreceğiz.

Şiddetin durması adına iki unsur üzerinde durmak istiyorum. İlk olarak, sözlü yada fiili her türlü şiddete öncelikle bireysel sonrasında ise kurumsal tepkimizi göstermemiz gerekir, bu  konuyu basit bir olaymışçasına geçiştirme yapmamalıyız, önemsemeliyiz ki önemsenelim. Yasal haklarımıza başvurmalıyız. Bir diğer husus ise, ülkemizde ki tüm doktorlara, sağlık çalışanlarına her daim hayır duasını eksik etmeyen,  teşekkürlerini her fırsatta dile getiren,  dualarını esirgemeyen her alanda hizmetin en iyisini hak eden, değerli halkımıza.  Gözlerinizin önünde gerçekleşen bu vahşi saldırılara ve haksızlıklara sizlerde tepkisiz kalmamalısınız,  insanların sağlığı için gece gündüz, ev veya hastanede demeden koşuşturan sağlıkçılarımıza,  şiddetle  karşılık veren  bu gözü dönmüş şahısların,  cesaretle karşılarında durmalısınız, durmalıyız.

Başta darp edilen iki sağlık mensubuna ve sadece Konya’ da değil ülke genelinde hizmetleri takdir ile izlenen 112 bünyesinde çalışan tüm sağlık çalışanlarına ve Sağlık Müdürlüğümüze geçmiş olsun dileklerimi iletiyor, olayı kınıyorum. Bu tür olayların tekrarlamamasını temenni ediyorum.

HAYIRLI İŞLERİNİZDE BAŞARILAR.