Dünyanın birçok ülkesinde idam cezası hala var. İdamı ülkenin gelişmişliğiyle kıyaslamak yanlış olur aslında…Amerika Birleşik Devletleri, Japonya gibi ekonomik zirvelerde yer alan ülkelerde de idam uygulanır. Tarihteki ve dünyadaki idam cezalarına bir göz atalım.

DEMİR KAP Antik Yunanistan da icat edilen bir tür işkence aleti. Kurban pirinç’ten içi boş bir boğa kabının içine kapatılıyor ve sonra boğa altına yerleştirilen ateşle metalin rengi sıcaktan kırmızıya dönene kadar ısıtılıyor, böylece kurbanın içeride yavaşça kızararak ölmesi sağlanıyordu. Kurbanın kavrulmuş kemikleri mücevher gibi parlıyor ve bunlardan kolye yapılıyordu.

GÖMME Milattan önce bu işkence şekli hem bireyler için hem de gruplar içinde kullanılıyordu. Kurban genellikle bağlanıp açılan bir çukura atılıp gömülüyordu.

GİYOTİN Mahkumunun kafasını üst taraftan kesmek prensibiyle yapılmış bir çeşit idam aracıdır. İlk kez 1792 yılında adlı bir hırsızı idam etmek için kullanılmıştır.

ÇARMIHA GERME Birbiri üzerine çapraz konmuş iki tahtadan oluşan darağacı. Farsça dört çivi anlamına gelir. Eskiçağ’da din ve sisteme karşı suç işleyenlere uygulanırdı.

Mahkûmun vücudu ve ayakları çarmıhın dikey tahtasına bağlanır, kolları yana açılarak elleri yatay tahtaya mıhlanırdı. Günlerce aç, susuz ve tahtaya çivili kalan mahkûm, yavaş yavaş ve işkence çekerek ölürdü.

YILAN ÇUKURU Yılan çukuru tarihi bir idam yöntemidir. Mahkumlar, engerekler gibi zehirli yılanların olduğu çukurlara atılırdı. Rahatsız edilmiş yılanlar onlara saldırır ve mahkumlar zehirlenerek ölürdü.

DİLİMLEME Çin işkencesi. Suçlu bir tahtaya bağlanıyor ve geniş bir zaman aralığında, kurban hala yaşıyorken, bedeninden dilim dilim parçalar kesiliyor. Sonra ortadan ikiye ayrılır. MS 900 yılından 1905 yılına kadar uygulanmıştır.

KAZIKTA OTURTMA Vatana ihanet edenlere tatbik edilen bir işkence şeklidir. Kurban şehrin tam ortasında bir kazığa bağlanır. Seyircilerin karşında da ateşe verilir. Yavaş ölümlerin arasında yer alır.

GERDANLIK Genelde Güney Afrika’da uygulanan bu yöntem hala yaygındır. Küçük bir lastikten oluşur, benzinle doludur. Kurban ateşe verilir.

KOLOMBİYA KRAVATI Keskin bir aletle kurbanın boğazı kesilir ve sonra dili kesilen yerden dışarı çıkartılıyor ve kravat şeklinde sarkıtılırdı.

DÖRDE BÖLME İngiltere ‘de vatana ihanet suçundan uygulanırdı,1814’de yasaklandı ilk  ahşaptan yapılan bir yapıya sürüklenir. İkincisi, kurban boynundan asılır, ölmesine yakın boynundan ip çıkartılır. Üçüncüsü, karnındaki organların çıkartılır, sonunda da kurban dört parçaya ayrılır.

TAŞLAMA İran mahkemeleri bugün hala kamunun gözü önünde taşlama cezası vermektedir. Hakkında Mahkumlar önce kırbaçlanıyor, ardından boynuna kadar toprağa gömülüyor; taşlama cezası sonra uygulanıyor.

DARAĞACINA ASMA Dünyanın birçok yerinde kullanılan bir ölüm cezası olmaya devam ediyor. Hala oldukça yaygın olarak uygulanmakta.

KURŞUNA DİZME Kurbanın gözleri bağlanır, karşısına yakın mesafede duran dizili askerler tarafından kurşun yağmuruna tutulur.

ELEKTRİKLİ SANDALYE 1888’de ABD’de elektrikli sandalye ile infaza başlandı. Elektrikli sandalye anında ölüme neden olmasa da ‘daha insancıl’ bir infaz yöntemi olarak tasarlandı. ABD’nin 27 eyaletinde ve Filipinler’de kullanıldı.

ZEHİRLİ İĞNE Mahkumlara ölümcül enjeksiyon veya elektrikli sandalye ile infaz seçenekleri sunuluyor ve karar kendilerine bırakılıyor. Mahkumun anında ölümüne sebebiyet veren aşırı dozda bazı kimyasalların (barbiturat, paralitik) karışımından oluşur.

Ceza hukuki olarak; kanunda suç olarak tanımlanmış herhangi bir eylemi işleyen kişiye uygulanan yaptırımdır. Bu yaptırımın gayesi; suçluya ölçülü bir şekilde acı çektirmek, suçluyu ıslah edip topluma kazandırmak ve diğer insanları bu suçu işlemekten caydırmaktır. Günümüzde uygulanan cezaların bu maddelere ne ölçüde uygun olduğu tartışmalıdır.

Tabi ki bu cezaların en tartışmalı olanı da idam cezasıdır. Bu cezanın gerekliliğini savunanlar olduğu kadar, çok zalim bir ceza olduğunu iddia edenler de vardır. Türkiye’de suç oranları düşmüyor, düşmeyecek. Halihazırda nice vahşi cinayetler, küçük yaştaki kız çocuklarının ırzına geçmeler, hamile kadınlara tecavüzler ve vatana ihanetler tam gaz sürerken idam olmasın demek saflık olur. Elektrikli sandalye ve zehirli iğne modellerinin ivedi halde tatbik edilmesini hasretle bekliyoruz. İdamın Türkiye’de toplumun huzurunun garantisi olduğuna inanıyoruz.

Temel'e idam sehpasında sormuşlar: ''Son bir dileğin var mı?'' ''Bu bana bir ders olsun'' demiş…