Selçuk Özkan

Selçuk Özkan

İlerle, ilerle… Bekleme yapma!

İlerle, ilerle… Bekleme yapma!

Bir dolmuşçu abimin çok sevdiğimin bir sözüyle yazıya giriş yapmak istiyorum: 'Biz kimseyi yarı yolda bırakmadık, onlar kendileri indiler...'

Yeni Haber Gazetesi'nin istikrarlı ve sıkı takipçileri vardır. Yıllardır duyarlı okuyucularımızın hassasiyetlerini gözeterek sorumlu ve duyarlı habercilik ilkemizle fark atarak, yolumuza sorunsuz bir şekilde devam ediyoruz.

Okuyucumuz sosyal medyadan yazmış "Allah aşkına şu dolmuşları yazın" diye. Konu çok ilginç belki ilk defa duyacaksınız! Şaka tabi, hepimizin zaman-zaman maruz kaldığı aceleci ve agresif dolmuş şoförlerinden bahsediyorum. “Bıktık dolmuş şoförlerinden yemin ediyorum bıktık” diyerek devam ediyor vatandaş.

Belki tesadüfi olarak denk gelen görüntüler, diyaloglar olabilir! Ayrıca yazın sıcağında toplu taşıma aracı kullanmak herkesin yapabileceği bir iş değil, onca insanla uğraşmak elbette kolay değil.

Fakat sesini duyuramayan insanların da sesi olmamız ve kaliteli hizmet adına konuyu irdelememiz gerekiyor. Gazetemize bu konuda şikayetler gelince, konu ile ilgili bir şeyler yazılması gerektiğini düşündüm.

Dün benim başıma da benzer bir olay gelince bu yazıyı yazmak farz oldu.

Dolmuşçular ve Şoförler Odası'nı veya dolmuşçuları kötülemek değil tabi ki amacımız, ama yazıyı da dikkate almalarını rica ediyorum.

Direkt uzatmadan konuya giriyorum!

Bazı dolmuşçu abilerimiz nedense tabakhaneye yolcu yetiştirir havasında. Kardeşim sen yaptığın işin sorumluluğunun farkında mısın? İnsan taşıyorsun, insan.

Ne zaman fark edeceksin?

Geçen Gebze'de hareket halindeki minibüsten inmek isteyen genç bir bayan feci bir şekilde hayatını kaybetti. Bu olayda belki yolcu hatalıydı. Ama görüntüyü izleyin, şoför de dikkatsizdi. Bu acı olayı illaki bizimde mi yaşamamız gerekiyor?

Bu aceleci arkadaşların yetişmesi gereken dakika var bu anlaşılıyor. Peki yetişeceğin o iki saniye yolcu hayatından daha mı önemli? Sorsan Hayır dersin değil mi? O zaman Gebze’deki aynı durumla karşı-karşıya kalmak ister misin? Allah korusun!

Hat sahipleri artık genç ve uygun ücretle çalıştıracağı genç arkadaşları tercih ediyor. Belli ki bu çalışan arkadaşların çoğu tecrübesiz. Bana göre yolcu taşımacılığı kutsal bir görev ve standardı olan bir meslek. Bu arkadaşların bazıları bu onurlu mesleğin öneminin farkında değil gibi!

İşin bilincinde sorumluluk sahibi dolmuş şoförleri yok mu? Elbette var. Onlara da görev düşüyor, tecrübesiz genç meslektaşlarına yol, yordam öğretmesi ve Konya esnafının efendi duruşunu göstermesi gerekiyor.

Şahsen şahit olduğum da onlarca durum var. Adam acele ediyor, hadi bin, bin, bin, hadi, in, in, in!

Yav ne oluyoruz arkadaş dediğimiz de de, dakikam var, çevirme var, değişim var. Bekleme yapma, arka tarafa ilerle!

Kadınlara, kızlara nasılsa bir şey diyemiyorlar diye, bir elinde tesbih, bir elinde telefon racon keser gibi “Bin dediğim de bineceksin, in dediğim de ineceksin” gibi tavır ve tutumlar bu mesleğin kültürüne yakışıyor mu?

Artist misin? Şoför mü?

Sen orada amme hizmeti, kamu hizmeti yapıyorsun. Aslında çok değerli bir mesleğin var. Konya hepimizin. Konya’mızın aile kültürü önemlidir. Ne olur yani; saygı, sevgi, nezaket çerçevesinde işini yapsan.

Dolmuş kullanan arkadaşlar bana biraz kızabilir ama bunları birilerinin çıkıp söylemesi gerekiyor.

Hiç darılıp, gücenmeyin. Alışmışsınız gariban insanlara diş geçirmeye ver gazı, koy geç git! Bana kim ne diyebilir mantığıyla bu işler olmaz!

Bir de hat sahiplerine de bir ricam var. Şu dakika işini biraz esnetin. 2 dakika geç kalmamak için psikolojik baskı hissediyor dolmuşçu abilerimiz. Belki de bütün sıkıntı bu yüzden.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Selçuk Özkan Arşivi
SON YAZILAR