İnşaat 2017’de hızlanacak

Bu hafta Okkalar İnşaat Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Faruk Okka ile hem Okkalar İnşaatı hem de inşaat sektörü üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik. 2016 yılında ülkemizin yaşadığı sorunlar nedeniyle ekonominin biraz durakladığını belirten Okka, 2017 yılından ümitli olduklarını söyledi.

Okkalar inşaatı bize kısaca tanıtır mısınız?

Okkalar olarak 1995 yılından bu yana inşaat sektörünün içindeyiz. Ayrıca 2005 yılından itibaren de İstanbul’da da bir şube açtık ve orada da inşaatlar yapıyoruz. Konya’da da bugüne kadar binlerce aileyi ev sahibi yaptık, iş yerleri yaptık. Şehrin birçok yerinde emeğimiz var diyebilirim.

Konya’daki projeleriniz nelerdir?

Konya’da son olarak devam ettiğimiz iki projemiz vardı. Bu projeleri bitirdik ve konutları sahiplerine teslim ediyoruz. Bunun dışında Konya’da Beyşehir Caddesinde, Gıda ve Tarım Üniversitesi’nin karşısında Armakent adında 230 konutluk yeni bir projemiz var. İstanbul’da da 3 adet yeni projemiz var. Orada da kentsel dönüşümden faydalanarak inşaatlar yapıyoruz. İstanbul’daki projelerimiz Kartal Adliyesinin karşısında, Maltepe merkezde ve Bağdat Caddesi üzerinde bulunuyor.

Konya ve İstanbul pazarlarını karşılaştırmanızı istesek neler söylersiniz?

Konya memleketimiz olduğundan bir ayağımız hep Konya’da bulunuyor. Buna karşın İstanbul ekonomisi çok daha büyük, çok daha hızlı bir yapıya sahip.  Konya’da da markamızın bilinirliliği fazla olduğu için İstanbul’da yaşayabileceğimiz birçok problemi burada çok kolay aşabiliyoruz. Resmi kurumlar açısından Konya çok daha hızlı hareket ediyor. İstanbul’da işler daha yavaş ilerler.

Konya’nın inşaat anlamında Türkiye’deki yeri nedir?

Konya’da inşaat anlamında çok önemli ve güçlü firmalarımız var. İmar alanında da Belediyemizin imarlaşma çalışmaları oldukça iyi seviyede bulunuyor. Bu anlamda Konya’da hızlı bir imarlaşmanın da olduğunu söyleyebiliriz.

2016 yılının bir değerlendirmesini ve 2017’den beklentilerinizi alabilir miyiz?

2016 yılının ilk yarısında ekonomi biraz durağandı. İnşaat sektörü de bu anlamda durağan bir dönem geçirdi. 15 Temmuz olaylarından sonra Cumhurbaşkanımızın da talimatı doğrultusunda faizlerin düşmesi, inşaat sektörünü yılın ikinci yarısında biraz daha canlandırdı. Tabi önceki dönemlerden gelen çok ciddi de bir arz vardı. Yılın ikinci yarısındaki bu hareketlilik arzı bir miktar eritti. Tüm bunlara rağmen halen dengeye gelmiş değil ancak 2017 senesinden beklentilerimiz daha yüksek. İnşaat sektörünün daha hızlanacağını düşünüyoruz.

İnsanların son yıllarda konutlardan beklentilerinde nasıl bir değişim yaşandı?

Eskiden insanlar sadece dört duvar satın alıyorlardı ve başımızı sokacak bir evimiz olsun yeter diyorlardı. Şu anda insanların bir ev ile ilgili baktığı en önemli konu yaşam alanı oldu. Yanı sosyal alanlar, yeşil alanlar, sportif alanlar daha önemli hale geldi. Evin kullanılabilirliği yerine sitenin konumuna, güvenliğine ve sosyal alanlarına dikkat edilir oldu. Biz de bu anlamda müşterilerimize sadece daire satmadığımızı bir yaşam alanı sunduğumuzu özellikle belirtiyoruz.

Armakent’in çıkışı da bu doğrultuda mı oldu?

Kesinlikle evet. Armakent de tam da bu noktada ortaya çıktı. Bu projeyi gerçekleştirebilmek için 6 parseli birleştirdik. Hazırlığı yaklaşık 3 yıl sürdü. 13 bin 500 metrekare bir alanda 3 blok şeklinde bir proje hazırlandı. Projemizin tam ortasında da çok ciddi miktarda da bir yeşil alanımız var. Burada kapalı otopark ve sosyal alanlar oldukça zengin. Kat bahçeleriyle de zenginleştirilmiş vaziyette bulunuyor. Şehrin merkezinde böyle 13 bin 500 metrekare bir alanda bir ev bulabilmek çok mümkün değil. Armakent’te iki farklı büyüklükte 3+1 ve 4+1 olmak üzere 3 farklı daire seçeneklerimiz bulunuyor. 4+1 dairelerimizde kat bahçeleri var. Toplamda ise 230 dairemiz mevcut. Armakent projemizin kaba inşaatı tamamlanmak üzere ve 2018 yılı içinde tamamlamayı planlıyoruz.

Konya ile İstanbul arasındaki konut tercihleri ile ilgili bir değerlendirme alabilir miyiz?

Konya’da daha büyük metrekareli daireler, İstanbul’da ise daha küçük metrekareli 1+1 ve 2+1 daireler tercih ediliyor. İstanbul’da daha küçük dairelerin tercih edilmesinde hem daire fiyatları hem de insanların bunları kullanma eğilimleri ön plana çıkıyor. İstanbul’da yaşayanlar için 3+1 daire lüks olarak kabul edilir. Mesela Konya’da cephe çok önemlidir, binanın önün açık olması istenir. İstanbul’da ise cephe hiç önemli değildir. Hatta binaların arasındaki mesafe birbirine çok yakındır. Orada yaşayanlar buna pek takılmazlar.

İlerleyen dönemlerde sektörün durumu ile ilgili ne öngörüyorsunuz?

İnşaat maliyetleri atmaya devam ediyor. Buna bağlı olarak ilerleyen dönemlerde konut fiyatlarında da artışlar olacak.  Bu nedenle de Konya’da küçük metrekareli dairelere bir dönüş olacak. Konya bunun sinyallerini de vermeye başladı. Örneğin şu anda çok fazla miktarda 3+1 daire isteniyor. Piyasada çokça 4+1 daire var. 3+1 bulunmuyor. Konut fiyatlarının artması ile birlikte insanlar daha küçük dairelere yönelecektir. Büyük metrekare daireler son demlerini yaşıyor.
İSMAİL KOÇ / YENİ HABER GAZETESİ