Konu Suriye’deki kendi halkını katleden cani Esed ve ona yapılacak olan müdahale…

Aslına bakarsanız şu anda baktığımızda bir müdahale ufukta görünmüyor. İngiltere ipe un serdi, Fransa zaten kendi başına hareket edemez, ABD ise kâr devleti olduğundan ve çocuk öldürülmesinin durdurulmasında kendince çıkar görmediğinden müdahaleyi en az 15 gün geciktirmiş durumda.

Evet, Türkiye çırpınıyor, Başbakanımız hakikaten tarihin kendisine yüklediği misyona tam sadakatle katil Esed’e, kendi halkını öldüren cibilliyetsize, kimyasal silahı kullanmakta hiçbir beis görmeyen insanlığın utancı şerefini kaybetmiş Esed’e her türlü baskıyı yapmaya çalışıyor. Kınıyor, BM’yi göreve çağırıyor, “Dünya 5’ten Büyüktür” diyor, ABD ile İngiltere ile AB ülkeleri ile Rusya ile görüşmeler yapıyor, Suudi Arabistan ile görüşüyor ama elinden bir şey gelmiyor. Yangını durduramıyor.

CHP lideri yine şaşırdı, Türkiye düşmanları ile hareket ettiği yetmezmiş gibi katile katil bile diyemiyor. Türkiye’nin seçilmiş başkanına diktatör diyecek kadar adileşenler diktatörlerle kol kola çocuk ölümlerini seyrediyor. CHP Lideri yine bebek katiline sahip çıkmış, anlı şanlı bir açıklama ile “savaş çıkartmayalım” diye yumurtlayıvermiş ama inanınız bu açıklamaların iğnenin ucu kadar anlamı yok... Savaşı görmüyor, savaşı durdurmaya çalışan Türkiye’nin başbakanına saldırmakla meşgul.  

Bizler, “Kılıçdaroğlu sen manyak mısın? Suriye’de zaten savaş var, hatta Türkiye, savaş dursun, daha fazla masum inan ölmesin diye katil Esed indirilsin diyor”, demişiz ama ne fayda CHP Nuh demiş peygamber demiyor.

MHP ise boş durur mu, BM’nin kimyasal silah denetçilerinin kararı beklenmeli demiş, “arkadaş bu katil bebek öldürüyor, İran’ı katliamına ortak etmiş insan öldürüyor, BM’yi falan dinlemiyor” demişiz, de kime demişiz, Türkçe mitingi yapıyor…

Neyse biz bunların hepsini geçelim, bakın bugün İran insanlık tarihine kara bir leke olarak geçmektedir. İran ne yaparsa yapsın bugün yaşanan katliamların baş sorumlusudur.

Şimdi yine bakıyoruz, İran adi bir politika ile çocuk katilinin yanında olduğunu ilan etmiş ve İsrail’e höykürüyor, ABD’ye höykürüyor, şerefsizce “savaş kimsenin işine gelmez” gibi adice laflar ediyor. 

Ey İran, eğer sen karakterli, Müslüman bir devlet olsaydın, bütün dünyaya rağmen senin yanında yer alan Türkiye’yi anlar, Esed katilinin değil, mazlumların yanında yer alan Türkiye’nin yanında yer alırdın.

Ey İran, eğer sen Türkiye’nin yanında yer alsaydın, kendi halkını katleden, kendi çocuklarını yiyen bu adi katil Esed şımaramaz ve bu kadar fevri insan öldüremezdi.

O zaman Suriye’de değişim demokratik olarak olur, Suriye’ye İsrail, ABD, Rusya, Almanya, İngiltere, Fransa karışamazdı. Türkiye ile birlikte orada bir geçiş hükümeti oluşturur ve Esed katilinin bu kadar kan dökmesini önlemiş olurdun. 

Ey İran sen, Türkiye’yi anlasaydın, NATO’ya, AB’ye, ABD’ye rağmen BM’de senin yanında yer alan, dik duran, mertlik yapan Türkiye’nin yanında yer alır, Sünni Şii diye Müslümanları ayırmaz ve Şii’ye acınır, Sünni’ye acınmaz noktasında politika geliştirmezdin. Bu coğrafyada kıblesi, Peygamberi bir olan, 5 vakit namaz kılan, Peygamber Efendimizin ümmeti olan insanlar arasında mezhepsel bir ayrışmaya gitmez ve katliama göz yummazdın.

Ama sen olaya bir Müslüman ülke gibi yaklaşmadın, mezhepçilik oynadın ve bugün milyonlarca katledilmiş insanın kanı ellerini kirletmiştir. Ey İran sen kirli bir devlet oldun. İslam Âlemi, emperyalizme karşı kutlu başkaldırında senin yanında yer almıştı ama sen kendi kendini bitirdin, zalimlerle hareket ettin, mazlumları koruyamadın.

Bizde ki CHP ile bile koalisyon kurmayı kabul ettin, Maliki, Esed katilleri ile bir coğrafya oluşturmaya çalıştın, battın İran sen tam anlamıyla battın…

Artık bundan sonra kanlı ve kirli bir devletsin, Esed’in öldürdüğü her bebeğin aynı zamanda sen de katilisin…

Bir Müslüman olarak diyoruz ki, İran sana yazıklar olsun…