Işık: Hak kayıplarının giderilmesine yönelik bir çalışma var

Milli Savunma Bakanı Işık, "Ergenekon ve Balyoz davalarıyla ilgili, bu noktada hak kaybına uğramış askerlerimizin hak kayıplarının giderilmesine yönelik benden önceki bakan arkadaşımızın başlattığı bir çalışma var." dedi.
Işık: Hak kayıplarının giderilmesine yönelik bir çalışma var

Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, TBMM Genel Kurulunda, Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın birinci bölümünün tümü üzerindeki görüşmeler sırasında milletvekillerinin sorularını yanıtladı.

Ergenekon ve Balyoz gibi davalarda hak kaybına uğrayan Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarına ilişkin sorular üzerine Bakan Işık, Ergenekon ve Balyoz davalarında iktidarın sorumluluğuna ilişkin muhalefet partilerine mensup milletvekillerinin yaptığı yorumlara katılmadığını ifade etti.

Işık, "Ergenekon ve Balyoz davalarıyla ilgili, bu noktada hak kaybına uğramış askerlerimizin hak kayıplarının giderilmesine yönelik benden önceki bakan arkadaşımızın başlattığı bir çalışma var. Bu çalışma şu anda diğer kamu kurumlarının görüşlerine sunulmuş durumda. Bu görüşler geldikten sonra değerlendirmelerimizi yapacağız ve bu noktada mağdur olan her bir insanımızın haklarının iadesi için gerekli adımları atacağız. Şu anda bu konu Bakanlığımızın üzerinde çalıştığı bir konudur." diye konuştu.

"Maaş eşitsizliğinin giderilmesine yönelik bir hazırlığımız var"

Muharip ve malül gaziler arasındaki maaş farklarıyla ilgili sorular üzerine de Bakan Işık, bu konunun üzerinde özenle durulduğunu belirtti. "Muharip gaziler ve malul gaziler arasındaki fark… Tabii, bu konular, gerçekten üzerinde çok uzun uzun konuşulan, tartışılan konular ve muharip gaziler arasındaki maaş eşitsizliğinin giderilmesine yönelik bir hazırlığımız var şu anda." diyen Işık, bu sorunu en uygun şekilde çözmenin gayreti içinde olduklarını söyledi.

"10 yıl görev yapma zorunluluğu askerlikle ilgili çok önemli bir kural"

Işık, 10 yılını doldurmadan Türk Silahlı Kuvvetlerinden ayrılan subayların durumuyla ilgili soruları yanıtlarken, askerlik mesleğinin diğer mesleklere benzemediğini, vatan savunmasının söz konusu olduğunu ve bununla bağlantılı bazı özel düzenlemelerin olabileceğini belirtti. Işık, "10 yıl görev yapma zorunluluğu askerlikle ilgili çok önemli bir kural. Bunu esnetmek Türk silahlı Kuvvetlerinin özellikle yurt savunması noktasında bir zaafa düşmesine sebep olabilir. Dilediklerinde istifa hakkının askerlikte, şahsi düşüncelerimi ifade ediyorum, 10 yıllık sürenin kalmasının Türk Silahlı Kuvvetleri açısından bir gereklilik olduğunu düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu.

"Türkiye bir bütün olarak terörle mücadeleyi sürdürüyor"

Türkiye'nin bir bütün olarak terörle mücadelenin sürdürüldüğünü ettiğini vurgulayan Işık, mücadele edilen terör örgütlerinin hiçbir ahlaki sınır tanımayan, insanlıktan, Müslümanlıktan, hiçbir kutsal değerden nasibini almamış örgüt ve örgütler olduğunu söyledi. 

Düzenlenmenin temel amacı hakkında konuşan Işık, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Düzenlemenin temel amacı, bu kahramanca yürütülen mücadelede etkin koordinasyonu sağlayacak hukuki zemini oluşturmak, belirsizliği ortadan kaldırmak, net bir hukuki çerçeve çizmektir. İkinci temel amacı da her sabah şehit olacağını, o ihtimali göze alarak bu mücadeleyi yürüten TSK mensuplarımızın yarın herhangi bir haksız, yersiz, mesnetsiz ithamla karşı karşıya kalamamaları için bunlara hukuki güvence getirmektir. Eğer siz bu kadar kanlı terör örgütüne karşı askerinizin, polisinizin, güvenlik güçlerinizin, geçici köy korucularınızın, jandarmanızın mücadele etmesini istiyorsanız elbetteki onların arkasında duracaksınız, onların istediği hukuki güvenceyi vereceksiniz. Hukuki güvence layüsel olmak anlamına gelmiyor. Hiçkimsenin hukukun dışına çıkma hakkı ve yetkisi yoktur. Bu durumda da nelerin yapılacağı bu tasarı metninde açıkça yazılıdır."

"Asker hükümetten talep eder, bu askerin en tabii hakkıdır"

Işık, "Asker dayattı, hükümet istedi" eleştirilerine karşı, "Hayır. Biz bu kanunu, Güneydoğu'da bu hain terör örgütüne karşı kahramanca mücadele eden askerimiz, geçici köy korucumuz, polisimiz, jandarmamız için getiriyoruz. Evet, asker hükümetten talep eder, bu askerin en tabii hakkıdır. Ama siyasi irade, TBMM'de tecelli eder. Biz her seçim döneminde konuşulan pek çok konuya burada cevap vermek durumunda değiliz. Sonuçta herkes konuşur, kararı millet verir. Bu, Meclis'te millet iradesiyle şekillenir. Biz defalarca milletimize gittik, milletimiz de bu noktada bize gerekli yetkiyi vermiş, şimdi bu yetkiyi kullanıyoruz." dedi. 

Başbakan Yıldırım, Genel Kurul'da 

Işık'ın kürsüde konuştuğu sırada Başbakan Binali yıldırım Genel Kurul'a geldi. AK Parti milletvekillerince ayakta alkışlanan Yıldırım, Bakanlar Kurulu yerine AK Parti sıralarında oturdu. Yıldırım, yerine oturmadan önce AK Parti'nin yanı sıra CHP, HDP ve MHP'nin ön sıralarında oturan Grup Başkanvekilleri ve milletvekilleriyle tek tek tokalaştı. Yıldırım, milletvekillerinin kendini ayakta alkışlaması üzerine, "Siz devam edin." dedi.

Tasarının görüşmelerini birleşimin bitimine kadar izleyen Yıldırım, Genel Kurul'un çalışmalarını tamamlamasının ardından bir süre salondan ayrılmayarak AK Parti ve CHP milletvekilleriyle ayakta sohbet etti. MHP sıralarına giderek Genel Başkan Devlet Bahçeli ile selamlaşarak bir süre sohbet eden Yıldırım, foto muhabirlerinin kendisine seslenmesi üzerine basın locasına dönerek el salladı. 

Birleşimin tamamlanmasının ardından Şeref Kapısı'ndan Başkanvekili Akif Hamzaçebi ile çıkan Yıldırım daha sonra Meclis'ten ayrıldı.