İsmail Coşar Kur’an’la coşturdu

Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen Rahmet Akşamları Kocatepe Camii Baş İmam Hatibi Hafız İsmail Coşar ve ekibinin gerçekleştirdiği Kuran ziyafeti ve Tasavvuf Müziği konseri ile devam ederken program izleyenleri mest etti.
İsmail Coşar Kur’an’la coşturdu

1950 yılında Bursa’nın Çağlayan köyünde doğan İsmail Coşar, 1968 yılından beri tam 46 yıldır Ankara Kocatepe Camii’nde görev yapıyor. 6 ay önce emekli olan İsmail Coşar 46 yıldır görev yaptığı Kocatepe Camiinde şu anda da Baş İmam Hatip olarak görev yapıyor. Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen Rahmet Akşamları Programlarında İsmail Coşar ve ekibinin gerçekleştirdiği Kuran ziyafeti ve Tasavvuf Müziği konseri izleyenleri mest etti.

HAFIZLIĞA KÜÇÜK YAŞLARDA BAŞLANMALI

Hafızlığa çocukların en geç 10 yaşında başlamaları gerektiğini söyleyen İsmail Coşar, “Hafızlık gayret ister. Sabır ister. Kuran ile meşgul olmak, Allah’ın emrine uygun yaşamak, Allah’ın rızasını kazanma yolunda gayret ve güç verir. Rabbimizde bu gayretler sebebiyle üst makamlara çıkartır. Ben Kuran ile çocuk yaşlarda tanıştım. 9 yaşında camiye girdim. O yaşımdan beri de camideyim. Hafızlık Allah’ın çok nadir insanlara lütfettiği bir şeydir. Hatta buna keramet de diyebilirsiniz. İnsan hafız olmakla eksiksiz olmaz. Her insanın bir takım eksikleri olacaktır. Hafız demek Kur’an demektir. Kuran bize doğru olun dürüst olun, Allah’ın yolundan, Peygamberin izinden ayrılmayın diyor. ”dedi.

KIRAATTA KENDİ KÜLTÜRÜMÜZÜ UNUTMAMALIYIZ

Kur’an okuma konusunda geçmişten gelen kendimize ait bir kültürümüzün olduğunu ve bunu kaybetmemeniz gerektiğini söyleyen Coşar, “Kur’an konusunda kendimize ait bir kültürümüz var. İstanbul tariki, Mısır tariki. İstanbul tariki bizden evvelki büyük hocalarımızın çok üzerinde durduğu bir kıraattır.  Ne olur bize ait olan bu kıraatı bırakmayalım. Herkes kendi gibi okusun. Yani kendimize ait kültürümüzü unutmayalım.  Okunanlardan bazılarına Mısır tariki de diyemiyorum. Taklit yapıyorlar. Okunanlar keşke Mısır tariki olsa. Makamları tahrif etmek suretiyle Arap lahni okuyorlar. Mısırlı gibi okumuyorlar. Bu kesinlikle Mısır tariki değil. Benim istediğim bizim İstanbul tariki gibi bir kültürümüz varken hafızlarımızın buna riayet etmesidir. Çok önemli güzel sesli hafızlarımız var. Geç yaşta çok değerli hafızlarımız var. Ancak başkalarını taklit etmek beni rahatsız ediyor. Kendimize ait kültürümüzü unutmayalım.” şeklinde konuştu.

KONYALILARIN GÖNLÜ GENİŞTİR               

Tasavvuf müziği için sesi güzel olan arkadaşlarımızı seçerek hep birlikte ilahiler, güzel sözler söylediklerini söyleyen Coşar, “Özellikle manevi değeri olan ilahileri seçmeye gayret ediyoruz.  Meşru olan her şey bizim kültürümüzdür. İçinde gayri meşru bir şey yoksa bize ait bir kültürdür. Bizim şarkılarımız da türkülerimiz de ilahilerimiz de insanımızın dini inançlarına uygun olmalıdır. Bizim gelenek ve göreneklerimizde dine uygun olmayan şeyleri kabul etmemiştir.  Konyalılar gönlü geniş insanlardır. Mevlana’nın müritleridir. Konya Mevlana’nın mekânıdır, vatanıdır. Hz. Mevlana’nın mübarek vücudu bu şehirdedir ve burada yatmaktadır. Mevlana’nın olduğu gibi Konyalıların da gönlü geniştir. Hz. Pir Ne olursan ol gel diyor. Biz de bu çağrıya kulak vererek Konya’ya geldik. Rabbim Mevlana’nı şefaatine bizleri nail eylesin.” ifadelerini kullandı.

İSMAİL KOÇ / YENİ HABER GAZETESİ