Hafta sonu Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan bildiğiniz gibi Diyarbakır’daydı. Aslında Dışişleri Bakanımız bu geziye katılamayacak, Cuma günden Amerika’ya gidecekti.

Ama bu ziyaretin başlama günü ertelendi, Dışişleri Bakanımız Ahmet Davutoğlu’da Diyarbakır’a geldi…

Burada çok önemli açıklamalar yapıldı, adımlar atıldı…

Ama bir kesim yine bu tarihi adımları göremiyor ve itibarsızlaştırma politikası yürütüyor.

Şunu belirtelim, Rahmetli Özal iktidardayken de ülkemizde enteresan bir şekilde itibarsızlaştırma politikası uygulanırdı.

Tabi aynı şekilde Prof Dr Necmettin Erbakan Hocamıza bu itibarsızlaştırma politikası yıllarca uygulandı.

Merhum Erbakan Hocamız fabrika temeli atar, sanki bu komik bir şeymiş gibi başta Hürriyet Gazetesi olmak üzere o kirli medya Erbakan Hocamız ile ilgili itibarsızlaştırma haberleri yayınlardı.

Bu millet ağır sanayi hamlesini yapabileceğine inanmamalıydı, mesele buydu…

Şimdi aynı şey Başbakanımıza da uygulanıyor, tarihi adımların atıldığı Diyarbakır temasları PKK ile yakınlaşma, ortak adım atma gibi sunuluyor konu itibarsızlaştırılıyor.  

Çok yoğun bir politika ile bu itibarsızlaştırma furyası devam ediyor.

Düşünebiliyor musunuz? Üç gün sosyal medyada Başbakanımıza hakaret eden ifadeler yer aldı ve özellikle gençleri böyle düşündürmek için yoğun bir kampanya düzenlendi.

Oysa Başbakanımızın Diyarbakır’a yapmış olduğu bu son ziyaret, öncelikle Kürtler ile Türklerin kardeşliğinin bütün dünyaya ilanıydı, bu bir…

Türkiye Barzani’yi ülkemize davet ederek ülkemizdeki ve Suriye’deki Kürtlere PKK’dan, PYD’den başka seçenek olduğunu göstermiş oldu bu iki…

Üçüncüsü ise daha önemli Türkiye Kuzey Irak ile tarihi enerji protokolünü imzalamış oldu ki, bu protokol Türkiye’nin enerji ihtiyacını garantileyecek önemli bir adımdır.

Bunlarla birlikte Kuzey Irak’a ticaret, ihracat, inşaat alanlarında Türkiye için önemli bir koridor oluşturulmuş oldu ki bu Türkiye için tarihi bir adımdır ve Türkiye’nin ekonomik olarak büyümesini sürdürebilmesinin garantisidir.

Türkiye bunları yaparken Irak’ın merkezi hükümetiyle yeni ve canlı ilişkiler de kurmayı başarıyor.

Ahmet Davutoğlu geçen hafta bildiğiniz gibi Irak’taydı.

Evet, gençler, arkadaşlar, büyükler, lütfen şu siyasi saplantılarla değil gelişen ve büyüyen bir ülkenin vatandaşı olarak olaylara bakın…

Kürtler bizim kardeşimizdir, bin yıllık kardeşlik hukukumuz var.

Bugün neden düşman olalım.

Türkiye Azeri kardeşlerimizle enerji protokolü imzalıyor bu güzel, Kuzey Irak Kürt Yönetimiyle enerji protokolü imzalıyor, Irak’la enerji protokolü imzalıyor elbette bu da güzel…

Bunlar Türkiye’nin geniş alanda politika geliştirebildiğini gösteriyor, itibarlı bir şey sizin anlayacağınız.

Bunlar iyi gelişmeler…

Yıllarca Kürt kardeşlerimiz Kürtçe konuşamaz olmuş, Kürtçe yazamaz, Kürtçe şarkı, türkü söyleyemez olmuş.

Bu zulüm değil mi?

Atalarımızın Ermenilere, Rumlara, Yahudilere gösterdiği hoşgörüyü bizler Kürt kardeşlerimize gösteremeyecek miyiz?

Türkiye’nin büyük bir devlet olduğuna inanıyorum, Türkiye’nin içindeki farklılıkları asimile etmeden özgürcü kendisine ait hissettirebilecek bir politikayı geliştirebileceğine inanıyorum.

Ben Türkiye’nin geleceğini kendi iradesiyle kuracağına inanıyorum…

Şunu da unutmayın Hakkâri, Diyarbakır, Şırnak güvenli değilse Konya’da güvenli değil ve hiçbir zaman olamayacak.

Biz Müslüman değil miyiz? Türkiye Cumhuriyeti ırkçılık merkezin de mi kuruldu, neden bu kadar katı muhalefet yapıyor bugün bazı siyasiler?

Türkiye Barzani’yle, Maliki’yle ilişki kuracak, Barzani’yi Diyarbakır’da ağırlayabilecek büyüklükte bir ülkedir.

Türkiye kendi enerji güvenliğini sağlayabilecek ve enerjisini en ekonomik şekilde tedarik edebilecek bir ülkedir.

Diyarbakır ziyaretine en sağlıklı bakış açısı budur ve gerçekten keşke İbrahim Tatlıses’le, Şivan Perver’in konserine Ahmet Kaya’da katılabilseydi…

Bu topraklarda kimse dilinden, dininden, yaşam şeklinden dolayı aşağılanmayacak,

Türkiye büyük bir devlet olacak…

İtibarsızlaştırma politikaları Elhamdülillah artık iş yapmıyor…

Şükür…