İyilik hareketi: El-bir
EL-BİR’in 2014 yılında Ramazan arifesinde kurulduğunu belirten EL-BİR Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Sinan Cırık, “EL-BİR, Evveliyatı 2011 dayanan bir iyilik hareketidir. Kelimenin Arapça anlamı iyiliktir. Türkçe düşündüğümüzde de şöyle bir mana çıkıyor; Malum el birliği ile sorunlar daha hızlı çözülür ve sevinçler daha hızlı yayılır. Biz yola çıkarken iyilik yapalım ve iyilik yapanları bir araya getirelim dedik. Bu misyonu gerçekleştirmeyi başardık. Konya’da hayır yolunda ilerleyen derneklerle ve Resmi kurumlarla da işbirliği halindeyiz” dedi.
“İHTİYAÇ SAHİPLERİNE ULAŞTIRIYORUZ”
Camilerde tek tip halıya geçildiğinden bu yana önceki halıların çürümeye terk edildiğini vurgulayan Cırık, “Tüzüğümüz gereği onlarla protokol imzalayarak atıl olan ve birileri için acil ihtiyaç olan malzemeleri, insanların ihtiyacına sunduk. Karatay bölgesinde hiç cami kalmadı. Bu halılar 1-2 yıl daha bekletilseydi çürüyecekti. Biz bu anlamda risk alarak halıları ya insanların ihtiyacına sunduk ya da paraya çevirdik. Biz bu iyilik hareketini Mevlana’nın bir el yukarda sağ el açık, sol elde aşağıya dönük olan dönüşünden örnek aldık. Biz alıyoruz, veriyoruz. Derneğimizin Konya’da ki derneklerden ayıran özelliği var. Konya’daki kullanılmayan ancak bir başkası tarafından kullanılacak, ihtiyaç olan eşyaları alıyoruz. Aldığımız eşyaları, hiç depomuza indirmeden ihtiyaç sahiplerine ulaştırıyoruz. Bu anlamda Konya’da ağırlıklı Suriyeli olmak üzere, Iraklıya, Afganlıya, Somaliliye, Sudanlıya ve kendi halkımıza ulaşıyoruz. Bu Konya’da bir ihtiyaçtı. Şuanda 3 aracımız sahada faaliyetlerine devam ediyor ancak yetişemiyor. Araçlarımızdan biri hasta, yetimlerle ilgili faaliyetini sürdürüyor. İçerisinde bir Arapça ve bir Türkçe bilen gönüllümüz yer alıyor” diye konuştu.
“BU GEMİ BATARSA HEPİMİZ BATACAĞIZ”
Sivil toplum olarak EL-Bir’in amacının, Türkiye’ye destek olmak ve Türkiye’nin yükünü hafifletmek olduğunun altını çizen Cırık, “Derneğimiz, Osmanlı’da var olan vakıf ve dernekler mantığı ile hareket eden bir dernektir. Çünkü Osmanlıda bazı hizmetler haricinde bütün hizmetler, vakıf ve dernekler aracılığı ile yürütülürdü. Toplum öyle güçlü bir toplumdu ki, o zamanlar da dünyanın umuduydu. Osmanlı nasıl dünyanın umudu olma noktasına geldi diye baktığımızda sosyal dernek ve vakıfları görüyoruz. Bu anlamda devletimizin yükünü almaya çalışıyoruz. Biz de bu gemideyiz. Bu gemi batarsa hepimiz batacağız. Konya’mızda ki bu yaraları sarmak için çabalıyoruz” şeklinde konuştu.
“HAK ETTİYSE, HAK ETTİĞİ KADARINI VERİRİZ”
Toplumda Suriyeliler Derneği olarak bilindiklerini söyleyen Cırık, “Konya’da bir sürü dernek var, siz niye yola çıktınız diye soranlar oluyor. Suriye’deki olayı malum hepiniz biliyorsunuz. Bu sebeple Suriyeli kardeşlerimiz daha yoğunlukta oluyor. Ancak biz kesinlikle dernekten yardım yapmayız. Herkes gelir bize derdini anlatır. Ama biz, onu bizzat yerinde inceleriz ve aracımızın içi doludur. Bakarız, hak ettiyse hak ettiği kadarını veririz. Toplumumuzda anormal derecede hayır dağıtım dengesizliği var. Öz eleştiri yapmak gerekirse bir vakıf 200 soba dağıttı. Bu sobalar, arka sokaklarda satıldı. Bu seferde toplumumuz manzarayı görünce yardım duyguları da azalıyor. Biz de neden incelemeden, araştırmadan, evine gitmeden bu yardımı yapıyorsunuz diye soruyoruz. Bu bir hayır anlayışı olamaz” şeklinde konuştu.
“BİZ EMANETÇİYİZ”
Hayır yaparken hata işlememek için gayret gösterdiklerini belirten Cırık, “Nedir bu hata. Ümmeti Muhammed’in ortak sorunu bu. Biz verirken insanları tembelleştiriyoruz. Üretken değil de tüketen yapıyoruz. İslam zekâtı bile belirlerken fakirin sayısını çoğaltıcı değil azaltıcı bir projesi vardır. Yardım yapılacak evde iş yapabilecek çalışabilecek biri varsa kusura bakma diyoruz. Ancak ilk geldiklerinde temel ihtiyaç ve gereksinimlerini veriyoruz. Ama bundan sonra çalışacaksın diyoruz. Çünkü biz emanetçiyiz. Başkasından aldığım emanet ile kendi ateşimi yakmamalıyım. Bunun içinde 700’ye yakın kayıtlı yetim ve kayıtlı aile var” dedi.
“KARDEŞ AİLE PROJESİ UYGULADIK”
Konya’da yetim kelimesinin çok istismar edildiğinin altını çizen Cırık, “Bizim halkımız yetim kelimesini duyunca duygulanıyor ve hayır duyguları da kabarıyor. Konya’daki yetim çalışmalarının çoğu yurtdışı odaklıdır. Pakistan’a giderek yetimleri yerinde gördüm. Biz sadece Konya’daki yetimlere ulaşmaya çalışıyoruz. Bu yetimlerin aylık kiralarını, elektrik ve su faturalarının tamamını karşılıyoruz. Bunu da birçok kardeşimize, kardeş aile projesi uygulayarak sağladık. Aylık ortalama 10 bin TL’ye yakın elektrik ve su faturası ödüyoruz. Nasıl olsa bizim elektriğimiz ve suyumuz birileri tarafından ödeniyor diye biraz rahat olabilirler diye bir evin ortalama kullanacağı elektrik ve su miktarı bellidir, eğer sen bunu aşarsan bir dahaki ay ödemiyoruz diyoruz” ifadelerini kullandı.
YİĞİT BERKAY ÇOPUR / YENİ HABER GAZETESİ
