Japonya'da Güney Kore'nin Tokyo Büyükelçisi Dışişleri Bakanlığına çağrıldı

Japonya, Güney Kore'nin Tokyo Büyükelçisi Nam Gwan-pyo'yu "İkinci Dünya Savaşı'nda Japon fabrikalarında zorla çalıştırılan Güney Koreli işçiler" anlaşmazlığının çözümüne yönelik önerisinin reddedilmesi üzerine Dışişleri Bakanlığına çağırdı
Japonya'da Güney Kore'nin Tokyo Büyükelçisi Dışişleri Bakanlığına çağrıldı

TOKYO (AA) - Japonya, Güney Kore'nin Tokyo Büyükelçisi Nam Gwan-pyo'yu "İkinci Dünya Savaşı'nda Japon fabrikalarında zorla çalıştırılan Güney Koreli işçiler" anlaşmazlığının çözümüne yönelik önerisinin reddedilmesi üzerine Dışişleri Bakanlığına çağırdı.

Japonya Dışişleri Bakanı Taro Kono, Büyükelçi Nam ile görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, Güney Kore Yüksek Mahkemesinin geçen sene aldığı, İkinci Dünya Savaşı sırasında Güney Koreli işçileri zorla çalıştıran Japon şirketlerini tazminata mahkum eden kararı eleştirdi.

"İkili ilişkilerimizin temelini oluşturan uluslararası hukuku ihlal edecek şekilde durumun tek taraflı ihlal edilmesi oldukça problemli." diyen Kono, Güney Kore Yüksek Mahkemesince geçen sene alınan kararın İkinci Dünya Savaşı sonrası kurulan uluslararası düzene karşı bir hareket olduğunu söyledi.

Seul yönetimine yargı sürecini durduracak adımları bir an önce atmaları çağrısında bulunduklarını vurgulayan Kono, Japon şirketlerin tazminat kararı sonra yaşayacakları muhtemel bir zarar durumunda gerekli önlemleri almak zorunda kalabileceklerini kaydetti.

Kono, önlemlerin içeriğine ilişkin bilgi paylaşmadı.

Buna karşın, Büyükelçi Nam'ın, görüşmede ülkesinin aldığı tazminat kararını savunarak, tazminatların ödenmesi konusunda ortak bir fon oluşturma önerisi ilettiği, Kono'nun ise bu teklifi daha önce reddettiklerini ve bu teklifin tekrar sunulmasının saygısızlık anlamına geldiğini söylediği aktarıldı.

Japonya, Güney Kore'ye iki ülke arasındaki ihtilafı çözmek üzere tarafsız bir ülkenin de dahil olacağı görüşme teklifinde bulunmuş, teklife cevap verilmesi için de dün akşama kadar süre tanımıştı. Seul hükümeti bu teklifi reddetmişti.

- Zorla çalıştırılan işçiler

Güney Kore Yüksek Mahkemesi, geçen yıl kasımda Nippon Çelik Şirketi ve Mitsubishi Ağır Sanayi Şirketi aleyhine açılan davalarda, şirketleri, zorla çalıştırdıkları Güney Koreli işçilere tazminat ödemeye mahkum etmişti. Karar, görülmekte olan benzer davalara emsal teşkil etmiş, diğer Japon şirketleri de art arda tazminata mahkum olmuştu.

Japonya, Güney Kore ile 1965'te diplomatik ilişkilerin normalleşmesi için yürütülen görüşmelerin ardından imzalanan anlaşmayla, bu ülkeye aktarılan hibe, bağış ve kredilerin "savaş tazminatı" niteliğinde olduğunu ve anlaşmayla tazminat konusunun kapandığını ileri sürüyor.

Güney Kore ise insanları sömürge yönetimi altında zorla çalıştırmanın insanlığa karşı suç olduğunu, haksızlığa uğrayanların yargı önünde haklarını aramasının iki ülke arasında imzalanan anlaşmalarla sınırlanamayacağını savunuyor.

- İki ülke arasında ticari kısıtlamalar

Öte yandan, birbirlerini hidrojen florid gibi bazı stratejik maddeleri Kuzey Kore'ye yasa dışı şekilde ulaştırmakla itham eden iki ülke arasında ticari kısıtlamalar sürüyor.

Japonya, bu ayın başında aldığı kararla, Güney Kore'den florlanmış polimid, hidrojen florid ve resist maddelerinin ithalatının, bireysel izne bağlı hale getirileceğini duyurmuştu.

Güney Koreli yetkililer, kısıtlamanın uluslararası hukuku ihlal ettiğini öne sürerek, Japonya'yı Dünya Ticaret Örgütüne şikayet edeceklerini açıklamıştı.

Japon tarafı ise kararın, ithal ürünlerdeki denetim eksiklikleri nedeniyle güvenlik gerekçesiyle alındığını belirtmiş, uluslararası hukuka uygun olduğunu savunmuştu.

Güney Kore Devlet Başkanı Moon Jae-in, Japonya'ya, ülkesine uyguladığı ticari kısıtlamaların iki ülke arasında yarım yüzyıla dayanan ekonomik iş birliğini bozacağı ve Japonya'nın daha fazla etkilenen taraf olacağı uyarısında bulunmuştu.

Seul yönetimi, söz konusu kararı, Güney Kore'de mahkemelerin, Japonya'nın, Kore Yarımadası'nda 1910-1945 yıllarındaki sömürge yönetimi altında Japon şirketlerin zorla çalıştırdığı işçiler için verdiği tazminat kararlarına misilleme olarak görmüştü.

Kaynak: