Kan bağışında Konya üst sıralarda

Konya’nın; kan bağışında Türkiye ortalamasının üstünde seyrettiğini belirten Konya Kızılay Kan Bağış Merkezi Müdürü Dr. Kaya Levent, “Konya çok daha fazlasını yapabilecek potansiyele sahip” dedi.
Kan bağışında Konya üst sıralarda

Konya Kızılay Şubesi’nin kan bağış merkezi olarak Ankara, Orta Anadolu Bölge Kan Merkezi’ne bağlı olduğunu ifade eden Konya Kızılay Kan Bağış Merkezi Müdürü Dr. Kaya Levent, “Türkiye genelinde Türk Kızılay’ı kan hizmetlerinin yapılanması gereği 18 tane bölge kan merkezi mevcuttur. Onlardan biri de bizim bağlı olduğumuz Ankara bölge kan merkezidir. Biz, Konya ve Karaman’da kan toplama faaliyetlerimizi yaparak, bu merkeze gönderim gerçekleştiriyoruz. Gerek sabit kan alma birimlerimizle gerekse de kamu kurumları, kuruluşlar, fabrikalar, üniversite ve okullar gibi çeşitli yerlerde mobil ekiplerimizle kan toplama faaliyetlerini yürütüyoruz. Bu yürüttüğümüz faaliyetler aylık bazda ve yıllık bazda bazı hedefler doğrultusunda gitmekte. Bunlar da yine hastanelerin aylık ve yıllık bazda kullandığı kan miktarına göre değişiyor. Konya ve Karaman bölgesi olarak kan depolama ve analiz işlemleri için Orta Anadolu Bölge Kan Merkezi ile birlikte çalışıyoruz. Kanlar burada toplandıktan sonra bölge kan binamıza gidiyor. Testler yapılıyor, ürünler ayrıştırılıyor, yine kan binamızda her kanın bir stoklaması ve günlük miadı olduğu için ayrı ayrı ortamlarda bu ürünler stoklanıyor. Miadı dolmadan bu ürünler hastanelerin ihtiyacı doğrultusunda bölgemizden çıkıyor. Yine Konya’ya geliyor. Konya’dan bize bağlı anlaşmamız olduğu hastanelere dağıtımları sağlanıyor. Bugün Konya’da Necmettin Erbakan Üniversitesi Tıp Fakültesi hariç tüm kamu hastaneleri özel hastaneler bizimle anlaşmalıdır” dedi.

İLK 6 AYDA 54 BİN ÜNİTE KAN TOPLANDI

Konya Kızılay Şubesi’nin 2018 yılında 84 bin ünite kan topladığı bilgisini veren Levent, “Bu yıl ilk 6 aylık hedeflerimiz doğrultusunda sapma olmadan devam etmekteyiz. Yılbaşından bu yana an itibarıyla topladığımız kan miktarı 54 bin civarında. Topladığımız kan miktarlarıyla da Kızılay ve Sağlık Bakanlığı’nın iş birliğiyle yürüttüğü ‘Güvenli Kan Temini’ projesi ile anlaşmalı olduğumuz hastanelerin kan ihtiyacının yaklaşık yüzde 90’ını hem Konya bazında hem de ülke bazında karşılanmaktayız. Bu konudaki nihai hedef bu oranın yüzde 100’e çıkarılması. Bu da çok kısa bir zamanlarda hedeflediğimiz bir başarı olacaktır” diye konuştu.

dr-kaya-levent.jpg

‘KAN TESTLERİ YÜZDE YÜZ GÜVENİLİR’

Kan testlerinin yüzde yüz güvenli işlemler olduğunu belirten Levent, “Bağışçılarımızdan topladığımız kanların testlere tabi tutulması ve bazı bölümlere ayrıştırılması gerekiyor. Testler bazı bulaşıcı hastalıklar açısından, vereceğimiz hastalarımızın sağlığı ve güveni açısından olmazsa olmaz ve güvenilir testlerdir. En üst düzey modernlikte bu araştırmalarımızı yaparız. Testlerden geçen kanlar ürünlere ayrılır. Bağışlanan bir kan, tam kan olarak genelde yüzde 1 oranında kullanılır, kanın gerisi ürünlere ayrılır. Bu ürünlerden bir tanesi trombosittir. Beyaz kan hücresi dediğimiz trombosit, pıhtılaşmayı sağlayan bir maddedir. Kanamalı hastalarda daha çok kullanılan bir kan ürünüdür. Bunun haricinde kan; kırmızı kan dediğimiz kan birçok ürünlere ayrılabiliyor. Bugün kan ürünlerinin yelpazesi geniş. Hastaların durumuna, doktorun ihtiyacına göre ürünler tercih ediliyor ve kullanılıyor. Yalnız eskiden sadece aferez dediğimiz bir cihazla bu trombosit toplanıyordu, kandan ayrıştırılıyordu. Bulunması ve hastalara iletilmesi bazen problem oluyordu. Genelde hastanelerde acil durumlarda bu kana ihtiyaç oluyordu. Şimdi Kızılay’ın havuzlama yöntemiyle, tek bir bağışçıdan değil 8- 10 tane bağışçıdan beyaz kan havuzlanarak yine trombosit kan elde edilmekte ve hastanelerin ihtiyacı karşılanabilmekte” dedi.

‘DÖNEMSEL ANLAMDA BAĞIŞLARDA AZALMA VAR’

İnsanları kan bağışlamaya davet eden Levent, “Kan ihtiyacı genelde çok değişmiyor ama bazı aylarda kan bağışına olan ilginin düşmesiyle kan miktarı azalıyor. Tabi ki toplanan kan miktarıyla birlikte ihtiyaç artıyor. Bu ihtiyaç dönemleri genelde Ramazan ayı. Çok soğuk olan kış ayları veya yazın tatil dönemi gibi dönemler. Bu dönemlerde biz ona göre önlemlerimizi alıyoruz daha çok stoklarla bu dönemlere girmeye çalışıyoruz. O dönemlerde hastanelerin herhangi bir sıkıntı yaşamaması için elimizden geleni yapıyoruz. Tabi ki aşırı bir kar yağışıyla bağışçıların dışarıya çıkamadığı durumlar oluyor ama bağışçılarımız yine çok duyarlı oluyor kış aylarında da. Genel başkanımızın da beyanıyla bağışçılarımızın bu konuda duyarlı olmasındaki teşvikleri de yine beklenilenin üstünde kan toplamamıza yardımcı oluyor. Ramazan ayı öncesinde de çeşitli kampanyalar yaptık ve hiçbir sıkıntı yaşamadık. Bulunduğumuz yaz mevsiminde ise fazla bir azalma olmasa da bağışlar yine beklenenin altında. Yani bu aylarda da vatandaşlarımızın kana ihtiyaç yokmuş gibi düşünmemesi her zaman kanın bir ihtiyaç olduğunu düşünerek kan bağışlarını arzuluyoruz” diye konuştu. Kanın 12 aylık bir ihtiyaç olduğunu belirten Levent, “Kanın dönemsel olarak az kullanıldığı dönemler oluyor gibi görünse de 12 ay boyunca kullanılan bir ihtiyaçtır. Bizim yürüttüğümüz faaliyetlerimiz içerisinde bulunan sabit noktalarımız Zafer’de iki noktada.  Biri Alaaddin Tramvay Durağı’nın karşısında. Biri de Gedavet Parkı’nın karşısında faaliyet gösteriyor. Hacıveyis Camii’nin önünde de bir kan alma otobüsümüz mobil olarak yine kullandığımız bir platform tarzında. Ayrıca da ekip araçlarımız gün içerisinde çeşitli ilçe hatta kasabalara kadar faaliyet yürütmekteler. Kanın tek kaynağı insan. İnsan haricinde hiçbir cihazla üretilmiyor maalesef ve insanın kurtarılmasında çok elzem bir ilaç diyebiliriz. O yüzden kan ve kök hücre çok özel maddeler. Kök hücre de bir organ nakli gibi, kan nakli gibi kan bağışı gibi, bağışlanabilen bir madde şuanda. Onun da Lösemi, kan kanseri gibi bir sürü hastası mevcut. Hem kan bağışı konusunda hem kök hücre bağışı konusunda bağışçılarımızdan şimdiye kadar gösterdikleri duyarlıkların devamını bekliyoruz” dedi.

SÜMEYRA KENESARI / YENİ HABER GAZETESİ