Kara Havacılık Komutanlığındaki darbe girişimi davası

FETÖ'nün darbe girişiminde Ankara'daki bazı kamu binalarını vuran helikopter pilotlarının da aralarında olduğu 152 sanığın yargılandığı davaya devam edildi- Sanık eski yüzbaşı Taha Fatih Çelik, daha önce FETÖ ile bağlantısı olduğunu söylediği ve darbe gir
Kara Havacılık Komutanlığındaki darbe girişimi davası

ANKARA (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Kara Havacılık Komutanlığındaki eylemlere ilişkin 152 kişinin yargılandığı davaya, sanıkların esasa ilişkin savunmalarıyla devam edildi.

Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya sanıklar, yakınları ve taraf avukatları katıldı.

Savunmasını yapan sanık eski pilot yüzbaşı Taha Fatih Çelik, verdiği ilk ifadede FETÖ üyesi olduğu ve darbe girişimi sırasında faaliyette bulunduğuna dair beyanlarını ve mahkeme huzurundaki ilk savunmasını kabul etmediğini söyledi.

Çelik, kendi rızasıyla polise teslim olduğunu, TEM şubede savcının da katıldığı mülakatta "3-5 ay ile bilemedin 1 seneye çıkarsınız" söylemiyle motive edilmeye çalışıldığını iddia etti.

Baskılar altında ifade verdiğini, 28 Aralık 2017'de mahkeme huzurundaki ilk savunmasını da bu yüzden yaptığını ileri süren Çelik, önceki beyanlarını "farazi bir senaryodur" olarak nitelendirdi.

"Şimdi gerçek savunmamı arz ediyorum." diyen Çelik, daha önce söylediğinin aksine FETÖ ile bir irtibatı olmadığını, onlardan da kimseyi tanımadığını iddia etti.

Çelik, 15 Temmuz'da Kara Havacılık Komutanlığı Taarruz Helikopter Taburunda bölük komutanı olarak görev yaptığını ifade ederek, birinci amirinin tabur komutanı Özcan Karacan olduğunu belirtti.

O gün kendisinin alay, Özcan Karacan'ın da kışla nöbetçi amiri olduğu bilgisini veren Çelik, kanunsuz bir emir almadığını ve amirinden gelen emirleri uyguladığını kaydetti.

Çelik, dönemin Kara Kuvvetleri Komutanının denetim yaptıktan sonra kışladan ayrılmasının ardından, bu davanın da sanıklarından İlkay Ateş ile konuşurken Özcan Karacan'ın gelip Genelkurmaya saldırı olduğunu, yaralı ve ölenlerin bulunduğunu söylediğini iddia etti.

Karacan'ın emriyle helikoptere bindiğini belirten Çelik, İlkay Ateş ile helikopteri çalıştırıp emir beklediklerini, daha sonra tabur komutanının Akıncı'ya gidecek S70 model helikoptere eskortluk görevi yapacaklarını bildirdiğini, bunun üzerine kalkış yaptıklarını aktardı.

Çelik, ancak S70 ile irtibat kuramadıklarını, Akıncı Üssü kuleyle de irtibata geçemediklerini iddia ederek, bir süre sonra döndüklerini öne sürdü.

Sabaha kadar beklediklerini ancak 06.00 gibi Akıncı'ya tahliye emri üzerine tek başına havalandığını ileri süren Çelik, emre uyduğunu söyledi.

HTS kayıtlarının kanun ihlal edilerek elde edildiğini, kayıtların delil olamayacağını ve dava dosyasından çıkarılmasını talep eden Çelik, kule telsiz kayıtlarının da hükme esas alınmamasını istedi.

Çelik, hukuka aykırı olarak elde edilen tüm delillerin dosyasından çıkarılmasını talep ederek, aleyhindeki beyanları reddetti.

"Ben ne vatan hainiyim ne darbeciyim ne FETÖ'cüyüm. Cebir ve şiddet kullanmadım. Amirimin emriyle güvercinlik ve Akıncı arasında kısa süreli bir uçuş yaptım. Bu uçuşta silah sistem anahtarını dahi açmadım." ifadesini kullanan Çelik, tahliyesini ve beraatini istedi.

- Eski yarbay da suçlamaları kabul etmedi

Sanık eski pilot yarbay İlkay Ateş de terör saldırısı gerekçesiyle Taha Fatih Çelik ile helikoptere bindiğini belirterek, "Taha yüzbaşı helikopteri çalıştırırken ben de helikoptere bindim. Özcan yarbay Akıncıdan gelecek bir S70 olduğunu ve ona eskortluk etmemiz emrini verdi. O ana kadar gerçekleşen hiçbir olayda bir anormallik yoktu. Bu tip ani gelişen olaylarda ne gerekiyorsa onu yaptık. Biz S70'le temas kuramadık. Akıncı'ya doğru uçtuk, ETİ kuleyle de görüştük." diye konuştu.

S70 helikopterle irtibat kuramayınca dönüş yaptıklarını anlatan Ateş, hangarların yakınında bir saat kadar beklediğini, sonra Çelik'in odasına gittiğini ifade etti.

Ateş, biraz da burada bekledikten sonra kendi odasına geçtiğini ve sivil kıyafetlerini giydiğini söyledi.

Nizamiyeler kapalı olduğu için çıkamadığını ileri süren Ateş, sabah Fidanlık nizamiyesinde Özcan Karacan'ın "Akıncıya gidiyoruz." demesi ve kapıyı açtırması sonrası özel aracıyla arkasından çıkıp evine gittiğini ifade etti.

Duruşmaya yarına kadar ara verildi.

Kaynak: