Avrupa Fair Play Birliği (EFPM) tarafından Karatay Belediye’sine verilen Avrupa Fair Play Spirit Ödül Töreni dün yoğun bir katılımla Celaleddin Karatay Kongre ve Gençlik Merkezinde yapıldı.

Salonda Konya Valimiz Sayın Muammer Erol başta olmak üzere, Avrupa Fair Play Birliği Başkanı Christian Hinterberger, Fair Play Konseyi başkanı Erdoğan Arıpınar, Torku Konyaspor Teknik Direktörü Aykut Kocaman ile Konya’nın seçkin simaları, spor camiasının önde gelen isimleri hazır bulundu.

Ödül Karatay Belediyesine yapmış olduğu Fair Play Müzesinden dolayı verilmiş. Aslında Mehmet Hançerli’nin bu alanda aldığı ilk ödül de değil.

Karatay Belediyesinin Olimpiyat Parkında yaptığı dünyanın ilk Fair Play Müzesi, Spirit Ödülünden önce de Türkiye Milli Olimpiyat Komitesinin Fair Play Ödülünü geçen yıl almıştı, neticede Sayın Mehmet Hançerli’nin bu alandaki ikinci ödülü.

Bu vesile ile Konya ve Fair Play kavramının bir biri ile dokusunun çok güzel bir şekilde uyuştuğunu da ifade etmek isterim. Fair Play Konseyi başkanı Erdoğan Arıpınar’da dünkü konuşmasında bu konuyu çok güzel bir şekilde ifade etti.

Fair Playi “Merhaba” kavramından yola çıkarak anlatan Arıpınar “başka birçok konu da Konya’ya yakışabilir ama en çok Konya’ya Fair Play yakışıyor. Pusula kuzeyi gösterir, fair play ise Konya’yı gösterir” dedi.

Hani “dışarıda Konya imajı” saçmalığını ifade edip duranlara da aslında Sayın Erdoğan Arıpanar’ın bu konuşması bir kapaktır, belirtelim.

Burada Fair Playi de tabi tarif etmek gerekiyor. Birçok süslü cümle ile de anlatılabilir Fair Play ama ben şahsen bu kavramı şöyle anlıyorum ve şu şekilde keşke sporcularımız, hatta bütün insanlar anlasa diyorum:

Evet, Fair Play demek, benim spor rekabetim, ya da ticari rekabetim, iş rekabetim insanlığımın önüne geçmez. Ben rakibimle düşman değilim ve bulunduğum şartlarda rakibim hangi unsurlarla mücadele ediyorsa ben de onlarla mücadele ediyorum ve kesinlikle rakibime haksız bir muamelede bulunmam, ahlaksız davranmam, demektir.

Gücünü ayak oyunlarından değil, damarlarındaki kandan almak demektir.

Edebi, insanlığı hiçbir mücadelede yok saymamak demektir.

Aslında bunun çok güzel bir örneğini yaşamı boyunca uygulamış bir değer olan Aykut Kocaman’ın Konya’da olmasının da bir şans olduğunu düşünüyorum.  

1996 yılıydı. Ben daha gençtim, Liseyi daha yeni bitirmiştim, tabi o zamanlar ateşli bir Fenerbahçe taraftarıydık. Trabzonspor ile Fenerbahçe karşı karşıya geliyordu. Arkadaşlarımızla maçı Konya’da çok iyi bilinen Hayat Tostçusunun yanındaki çayocağında izliyorduk. Ve Trabzon çok iyi bastırıyordu ve iyi de oynuyordu, hatta bir gol bile bulmuştu.

İkinci yarı başladı, sahada Aykut ile Oğuz vardı.

Ve müthiş bir futbol ile Fenerbahçe Trabzon’u 2-1 yenmiş ve şampiyon olmuştu.

Aykut Kocaman ise bizlerin kendilerini rol model almakta doğru bir iş yaptığımızı bütün insanlığa göstermiş ve mikrofonlara şu açıklamayı yapmıştı:

“Türkiye’de başarının ölçüsü birinci olmak… Bu yanlış. Şu anda yenildikleri için Trabzonsporlular suçlanacak. Şu an onların yerinde biz de olabilirdik. Kazandığımız için çok sevinçliyim ama onlar adına da üzülüyorum.”

Onun için Karatay Belediyesinin fair play ödülü aldığı bu programa Aykut Hocanın da katılması önemliydi, bizlere sporda başarının ölçüsünün sadece kazanmak olmadığını gösteren bir insan olarak Aykut Hocanın şahsen Konyaspor’da başarılı olmasını ben çok istiyorum.

Ve kesinlikle Sayın Erdoğan Arıpınar haklı, Aykut Hoca en çok Torku Konyaspor’a, Konya’ya yakışıyor.

Elbette Sayın Mehmet Hançerli’yi de kutluyoruz. Olimpiyat Park ile başlayan bu alandaki yatırımın güzel bir Fair Play müzesi ile taçlanması da önemli.

Türkiye geleceğine, insanına yatırım yapmak istiyorsa, gelecekte dünyanın önemli bir medeniyet merkezi olmak istiyorsa elbette ki insana yatırım yapmalıdır.

Spor, sportmenlik, ahlak, edep, başkasını da önemsemek, centilmenlik, Fair Play gibi kavramlar ve bu kavramların içini dolduracak eğitim ve öğretim sistemi olmadan Türkiye kesinlikle insan yetiştiremez.

Dün yapılan ödül töreninde bugünün başarılı işadamları, dünün sporcuları da vardı. Mesela bunlardan birisi de Oktay Tıngır. Bugün Konya’da çok önemli bir kurumun, Çiçek Turizmin sahibi Oktay Tıngır ama dünün sporcusu…

Sizin anlayacağınız spor sadece sporcularla da kaim bir konu değil ki, spor hepimizin, herkesin yapması gereken bir aktivite, bir yaşam şartı…

Spor her daim hayatımızda olmalı ve ama centilmence, ahlaklı bir spor…

Ve her zaman, her işimizde, her adımımızda, her hareketimizde tabiri caizse MERHABA diyebilmeliyiz çevremizdekilere.

Merhaba demek; benden sana zarar gelmez, biz rekabet edebiliriz, mücadele edebiliriz, rakip olabiliriz ama benim amacım seni ezmek, seni yok etmek değil, senden daha çok çalışarak ve edepli, ahlaklı bir şekilde başarıyı yakalamaktır, demektir.

Bugün bütün dünyanın birbirine MERHABA demesinin günü değil mi aslında, sadece sporda mı centilmenliğe muhtacız? Sadece sporda mı rekabetimiz birbirimizi yıkmadan, kırmadan olmalı?

Hayır, devletler birbirlerine MERHABA diyebilmeli, partiler birbirlerine MERHABA diyebilmeli, şirketler birbirlerine MERHABA diyebilmeli.

Komşular birbirlerine MERHABA diyebilmeli, aileler birbirlerine MERHABA diyebilmeli.

Ve bize fair playi hatırlatan Karatay Belediyesine teşekkür ediyoruz ve bu alanda, hem spora, hem de spor ile birlikte birbirimize insanlığı, saygıyı, hürmeti hatırlatan yatırımlara daha fazla ihtiyacımız olduğunu ifade etmek istiyorum.

Bu arada bilginiz olsun Fair Play Müzesi Olimpiyat Parkta…

Mutlaka ziyaret edilmesi gereken bir mekân olduğunu unutmayın…

Evet, herkese yeniden ve bir daha MERHABA…