Kasım ayında içinde bulunduğumuz hafta Türk ve dünya siyasetinde birçok önemli gelişmeleri içinde bulunduruyor. Bunlardan bir tanesi de Başkanlık ve Cumhurbaşkanlıkları…

Tarih sayfalarını şöyle bir karıştırırken ilginç bir detay dikkatimi çekti. Birçok tanıdık isim Kasım ayında Cumhurbaşkanı ya da Başkan olmuş.

İlk örnekleri ABD’den verecek olursak, 7 Kasım 2012’de Demokrat Parti adayı Barack Obama, ikinci kez ABD Başkanı seçilmiş. Şöyle ya da böyle kez seçilen Obama dönemi de bitti. Şimdi 2016 Kasım’ında da Clinton ya da Trump ABD başkanı olacak.

Tabii ABD’de Başkanlık ile ilgili yaşananlar bununla sınırlı değil. 1944 Kasımında ABD’nin en uzun süre görev yapan 32. Başkanı olan Roosevelt bu göreve dördüncü kez seçildi. Roosevelt’in bir başka özelliği de ABD tarihinin fiziki sınırlı olan tek başkanıdır.

Türkiye’de ise Kasım ayı 3 Cumhurbaşkanının göreve başladığı ay olarak tarihe geçti.

Bunlardan ilki Türkiye Cumhuriyetinin ikinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü…

11 Kasım 1938’de TBMM, İsmet İnönü'yü oy birliğiyle cumhurbaşkanı seçti. Yani Atatürk’ün vefatından bir gün sonra…

Bu acele neydi anlamak güç. Böyle bir durumda bugün yeni bir Cumhurbaşkanı seçmek 3 ay sürer.

Düşünsenize ülkenin Cumhurbaşkanı vefat etmiş, ulusal yas, defin işlemleri, adaylık süreci falan olmadan ertesi gün Meclis toplanıyor ve İsmet İnönü’yü Türkiye Cumhuriyeti’nin ikinci Cumhurbaşkanı olarak seçiyor.

Sanki İnönü, Atatürk’ün ölümü dört gözle beklemiş. Kasım’da Cumhurbaşkanlığı aşkı depreşmiş galiba…

Kasım’da aşk başkaydı ne de olsa!

O gün İnönü’nün zihniyetine bakıp bugünkü CHP’yi daha iyi anlayabiliriz.

Darbeci General Kenan Evren, 101 pare top atışıyla Cumhurbaşkanı olurken tarihler 9 Kasım’ı 1982’yi gösteriyordu.

Kasım ayında Cumhurbaşkanlığı görevine başlayan bir başka lider de Turgut Özal. Kenan Evren gibi Turgut Özal gibi 9 Kasım 1989’da yemin ederek cumhurbaşkanlığı görevine başladı.

Meğerse Kasım, Türk ve dünya siyaseti için önemli bir aymış. Kasım ayı Başkanlık ve Cumhurbaşkanlık ayı haline gelmiş neredeyse …

Ülkemizin ana gündemlerinden bir tanesi de Başkanlık…

Türkiye Cumhuriyeti çok yakında halkın seçeceği bir Başkan’a sahip olacak.

Ümidimiz, temennimiz ve beklentimiz o yönde.

Her ne kadar Kasım ayına kalmayacağını düşünsem de belki tarih tekerrür edecek ve Kasım ayında seçimle gelmiş bir Başkan’ımız olacak.

Bir halk oylaması olsa da 1982’deTürk milleti neye oy verdiğini bilmeden yüzde 91 oyla darbe anayasasını kabul etmişti.

Başkanlık için yapılacak halk oylaması 1982’den farklı olarak elbette.  

Şimdi Türk milleti kime ve neye oy verdiğinin son derece farkında olacak ve en doğru kararı verecek.