Kati Piri: Türk halkına hata ettik

AP Türkiye Raportörü Kati Piri, darbe girişimi sonrası gerekli tepkiyi göstermedikleri için Türk halkına hata ettiklerini söyledi.
Kati Piri: Türk halkına hata ettik

15 Temmuz darbe girişiminden sonra Avrupa’nın Türkiye ile yeterince dayanışma sergilememesi, duygusal bir kopuşa neden olmuştu. Ne var ki geç de olsa bu hatadan dönen AB temsilcileri, Ankara’ya peş peşe ziyaretlerde bulundu ve özeleştiri yaptı. Ankara’yı ziyaret edenlerden biri de bugüne kadar yazdığı eleştirel raporlar yüzünden hükümetin tepkisini çekmesiyle ünlenen AP Türkiye Raportörü Kati Piri’ydi. 

Habertürk'ten Kübra Par'a konuşan Piri'nin ifadeleri şu şekilde;

‘15 TEMMUZ'UN ARKASINDA GÜLENCİLERİN OLDUĞUNDAN ŞÜPHEM YOK"

Fethullahçı örgütlenme (FETÖ) ile ilgili ne düşünüyorsunuz? Türkiye’ye sık sık gelip giden biri olarak 15 Temmuz’dan önce bir fikriniz var mıydı?

Evet, son 3 yılda Türkiye’yi ziyaretlerim sırasında Gülenciler hakkında konuşmalar oluyordu. Hükümet, bir paralel devlet yapılanması olduğundan söz ediyordu. AB’nin bunu çek etme şansı yoktu ama darbe girişimi gösterdi ki bir paralel devlet olduğu açık. Şahsen benim darbenin arkasında Gülen’e bağlı insanların olduğuna dair hiçbir şüphem yok ama soru şu: “Bu ne kadar geniş bir organizasyondu?” Bu darbe girişimi Pennsylvania’dan mı yönetilmişti? Yüzlerce hatta on binlerce Gülenci bu girişimin içinde miydi? Yoksa sadece ordudan atılacağını bilen Gülenci askerlerin son hamle olarak yaptığı bir şey miydi?

Yani darbenin arkasında Fethullahçıların olduğuna dair hiçbir şüpheniz yok...

Evet, ama dediğim gibi soru şu: “Bu darbe girişimini birkaç Gülenci mi yaptı yoksa daha geniş anlamda organize edilmiş bir şey miydi?” Bunun cevabını sadece yargıçlar verebilir. Zaten bir sosyal demokrat olarak da Gülencilerin Türkiye’de demokrasinin en güvenilir destekçisi olduğunu düşünmüyorum. Yine de tutuklanan ya da açığa alınan on binlerce insanın 15 Temmuz gecesi yaşananların direkt içinde olup olmadığını tam olarak bilmiyoruz. Bunlar hakkındaki düşüncelerimize ve sempatizanlarının geçmişte Ergenekon davalarında yaptıklarına rağmen, direkt suç işleyenlerle sempatizanlar arasında ayrım yapmalıyız. Hükümeti şiddet kullanarak alaşağı etmeye çalışan üst yapı adalete teslim edilmeli. Direkt suça karışmamış olanlara aynı şekilde muamele edilmemeli. Önümüzdeki süreçte Türkiye’yi bekleyen mesele bu...

‘SEÇİLMİŞ CUMHURBAŞKANI’NA SUİKAST GİRİŞİMİ İNSANLARI DERİNDEN ETKİLEDİ’

Avrupa’nın darbe girişimini kınamakta geç kalması burada hayal kırıklığı yarattı. Bu eleştiriler konusunda ne diyeceksiniz?

Brüksel’de bu darbe girişiminden dolayı mutlu olan tek bir kişiye dahi rastlamadım, fakat ilk 24 saat içinde hayatını kaybeden insanlardan, Meclis’in bombalanmasından bahsetmeyip hükümetin tepkilerine tepki gösterdik. Sadece on binlerce insanın yargılanmadan görevden alınmasını eleştirdik. Türk halkına karşı hata yaptık. Bu girişimin, darbelerle ilgili üzücü hatıraları olan insanların üzerinde yarattığı büyük travmanın farkına varamadık. 240 kişinin ölümü, parlamentonun bombalanması ve demokratik yollarla seçilmiş Cumhurbaşkanı’na yönelik suikast girişiminde bulunulması insanları derinden etkiledi. Erdoğan’ı sevenler de sevmeyenler de darbe gecesi birleşmişti. Bu o gece yeterince iyi anlayamadığımız bir gerçeklikti. Türk halkıyla empati yapmayarak hata yaptık.