Kaynak: 'Küresel toplum elini tam anlamıyla taşın altına koymalıdır'

Başbakan Yardımcısı Kaynak, "Tüm dünyanın meselesi olan mülteciler konusunda küresel toplum inisiyatif almalı ve elini tam anlamıyla taşın altına koymalıdır." değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak: 'Küresel toplum elini tam anlamıyla taşın altına koymalıdır'

Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, "Tüm dünyanın meselesi olan mülteciler konusunda küresel toplum inisiyatif almalı ve elini tam anlamıyla taşın altına koymalıdır. Mültecilik sorununun neredeyse tamamen politik kaynaklı olduğu düşünüldüğünde, çözümün de politik olarak sağlanabileceği açıktır." değerlendirmesinde bulundu.

Kaynak, Dünya Mülteciler Günü dolayısıyla yayımladığı mesajda, dünyada 63 milyondan fazla insanın, savaş, çatışma ve felaketler nedeniyle evinden edildiğini, 41 milyon mazlumun, kendi ülkesinde yer değiştirdiğini, 22 milyon çatışma mağdurunun ise yaşamlarını yabancı ülkelerde sürdürmeye çalıştığını belirtti.

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliğince "Dünyanın En Fazla Sığınmacıya Ev Sahipliği Yapan Ülkesi" ilan edilen Türkiye'nin, 2 milyon 742 bin biyometrik kayıtlı Suriyeliye, yüreğini ve sofrasını açtığını belirten Kaynak, Türkiye'nin, Iraklılar ve diğer ülkelerden gelenler de dahil edildiğinde, 3 milyondan fazla sığınmacıya koruma sağladığını kaydetti.

Kaynak, Suriyeli ve Iraklıların barınması için dünya standartlarının çok üzerinde 26 ayrı AFAD Geçici Barınma Merkezi kurduklarını, Birleşmiş Milletler 2015 Kamu Hizmeti Ödülleri'nde birinciliğe layık görülen AFAD Afet Geçici Kent Yönetim Sistemi (AFKEN) ile yönetilen 26 merkezde, 265 binden fazla sığınmacının yaşamını sürdürdüğünü aktardı.

"DAEŞ'ten kaçanlara yardım"

Kaynak, 2015'den bu yana Yemen'de süregelen karışıklar sebebiyle 36 bin Yemenlinin, komşu ülke Cibuti'de mülteci olduğunu hatırlatarak, Yemenli mültecilere, AFAD İnsani Yardım Ekibi eliyle 4 bin 400 gıda kolisi, 6 ton ilaç ve tıbbi malzeme, son olarak da Şefkat Gemisi ile 5 bin 400 ton gıda ve ilaç ulaştırdıklarını belirtti.

Dünyadaki mültecilerden yaklaşık 2 kat daha fazla olsa da gözlerden kaçabilen bir konuya, ülkesi içinde yerinden edilen insanlara da odaklandıklarının altını çizen Kaynak, rejimin mezaliminden kaçarak Suriye içinde nispeten güvenli bölgelere sığınan 6,6 milyondan fazla Suriyeliye, sıfır noktası yardımlarla insani yardım ulaştırdıklarını ifade etti.

Veysi Kaynak, 26 bin araçtan oluşan ve tutarı 1,5 milyar lirayı aşan yardımı, AFAD koordinasyonundaki STK'ların eliyle yaptıklarını aktararak, şunları kaydetti:

"Çadırdan kırtasiye malzemesine, gıdadan temizlik ürünlerine kadar 6 temel ihtiyaç alanında yine veren el olduk. Türkiye olarak ülkesi içinde evinden edilen insanlara AFAD ile yuva sağladık. DAEŞ zulmünden kaçan Ezidi ve Türkmenler için AFAD eliyle Irak'ta 35 bin kişilik 3 kamp kurduk. Böylece Türkiye, Irak'ta kamp kurabilen tek ülke oldu. Kurduğumuz barınma alanlarının yanı sıra terör örgütünden kaçan Ezidi ve Türkmenler başta olmak üzere Irak halkına AFAD'ın çalışmalarıyla insani yardım götürdük. DAEŞ’ten kaçan, yerinden edilmiş insanlar için 765 insani yardım tırı ile gıda, ilaç, barınma ünitesi, hijyen malzemesi, giyim gibi ihtiyaçları Irak’a ulaştırdık."

"Küresel toplum harekete geçmeli"

Gayri Safi Milli Hasıla'nın binde 21'ini insani yardıma ayırdığı için "en cömert ülke" ilan edilen Türkiye'nin, Küresel İnsani Yardım 2013, 2014 ve 2015 raporlarına göre, 3 yıl üst üste dünyanın en fazla insani yardım yapan üçüncü ülkesi olduğuna dikkati çeken Kaynak, şunları kaydetti:

"Tüm dünyanın meselesi olan mülteciler konusunda küresel toplum inisiyatif almalı ve elini tam anlamıyla taşın altına koymalıdır. Mültecilik sorununun neredeyse tamamen politik kaynaklı olduğu düşünüldüğünde, çözümün de politik olarak sağlanabileceği açıktır. Sorunun çözümü, kaynağında aranmalıdır. Dünyanın en fazla sığınmacıya ev sahipliği yapan ülkesi Türkiye olarak mültecilik meselesinde 5 temel çözüm öneriyoruz. Uluslararası camiayı, mülteciler konusunda farkındalık arttırmaya, uluslararası yük paylaşımına, devamlı ve sürdürülebilir yardım sistemi kurmaya, açık kapı politikası uygulamaya ve politik çözüm sağlamaya çağırıyoruz. 20 Haziran Dünya Mülteciler Günü'nün, yurdunu terk etmek zorunda kalan mazlumlar için bir umut olmasını temenni ediyorum. Böylesi önemli bir günde küresel toplumu harekete geçmeye ve çözümün bir parçası olmaya davet ediyorum."

"Türkiye, elinden gelenin en iyisini yapmaktadır"

Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada da, Türkiye'nin tarihinden gelen gelenekleri doğrultusunda, baskı ve zulümden kaçanlara hiçbir ayrım gözetmeksizin kapılarını açık tuttuğu ve bu insanların korku ve endişeden uzak ve özgürce yaşamalarına imkan tanıdığı vurgulandı.

Açıklamada, Türkiye'nin çeşitli nedenlerle vatanlarını terk etmek zorunda kalan sığınmacıları korumak ve dünya çapında mülteci ve göç sorunlarını çözmek gibi yüksek insanlık idealini gerçekleştirmek yönünde üzerine düşen görevleri yerine getirdiği belirtildi.

Türkiye'nin 2011 yılından bu yana ülkelerini terk eden 2,7 milyondan fazla Suriyeli sığınmacıya ev sahipliği yaptığı, Irak ve Afganistan uyruklularla sığınmacı sayısının 3 milyona yaklaştığı vurgulanan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

"Sığınmacıların insan onuruna uygun koşullarda ülkemizde yaşamalarını teminen tüm imkanlarımız seferber edilmiştir. Suriye insani krizinin açık bir şekilde ortaya koyduğu üzere, mülteci ve göç meselesi sorumluluk ve yük paylaşımını gerektirmektedir. Bu bağlamda Türkiye, gerek koruma gerek insani yardım anlamında elinden gelenin en iyisini yapmakta, tüm uluslararası toplumu da bu yönde hareket etmeye davet etmektedir. 20 Haziran Dünya Mülteciler Günü vesilesiyle Türkiye, dünyada zulümden kaçan zor durumdaki insanların yanında olduğunu, onların, bulundukları ülkelerde insanca yaşama kavuşmalarını teminen her türlü desteği sağlayacağını ve gerekli dayanışmayı göstereceğini bir kez daha belirtir."