Hatırlanacağı üzere Kemal Kılıçdaroğlu  Alman Focus  Dergisine bir beyanat vermişti

Tepkiler üzerine  inkar yoluna gitti.. Dergi  yayının arkasında durunca sessizliği tercih etti. Ulusal bir gazetenin İngilizce  ekine yeni bir röportaj veriyor ve Almanya’da söylediklerine benzer şeyler söylüyor.

                 Peki  ne var bunda? Diyerek devam edebilirsiniz. K.Kılıçdaroğlunun dönme hızını mı yadırgadın

                CHP Genel Başkanı’nın  hiçbir beyanatını yadırgamam. Ara sıra söylediği doğrular hariç.

                Asıl yadırgadığım  22 Ağustos 2017 tarihli Star Gazetesinin manşeti.

                Manşet şu. ‘’Umudunu Kelepçeye Bağladı’’ Kim?  Manşetin solundaki  resimden anlıyoruz hedefi Kılıçdaroğlu.

                Gazete bu manşetle ne  söylemek istiyor önce ona bakalım.

‘’K.Kılçdaroğlu 2019 seçimlerini kazanamayacağını biliyor. Bunu bildiği için suç işleyerek içeri girip  oylarını artırma hesabı yapıyor.’’ Bu biiir.

                Sonra seçmen olarak bize : Siz, suçtan siyasi rant elde etmek için ülkesini kötüleyen bir adama nasıl oy vereceksiniz diyor ikiii.

                Türkiye’nin güvenli bir ülke olmadığını  FETÖ’cüler de söylüyor. Onların dilini kullanan bir siyasi figür? Eee!.. Siz, FETÖ üyesi olmadığınıza göre diyen  gizli bir tehdit. Etti üüüç.

                Savcılara da ‘’aman dikkatli olun’’ da, onun bu oyununu bozun mesajı veriyor. Dööört

                Yetmez mi? Bir taşla dört kuş. Fena sayılmaz..

                Ben gazeteci değilim. Star’ın attığı manşet gazetecilik açısından başarılı bir örnek de olabilir. Beni ilgilendirmiyor.

                K.Kılıçdaroğlu’nun  hem Almanya’da hem de burada verdiği bir beyanat var mı? Var. Bu beyanatı veya beyanatlarında suç unsuru  var mı yok mu? Ben ona bakarım.

                Ülke sevgisinden dolayı ona kızabilirsiniz. Millet sevgisinden dolayı bir Alman’a şikayeti kanınıza dokunabilir. Ancak bunlar hukuk için malzeme olmaz. Hukuk maddi cevher üzerinden yürür.

                 Sizin aha yakaladım  Kılıçdaroğlunu, bu beyanatından siyasi rant kazanmak istiyor demekle suç oluşmuş olmaz.

                Bir örnek vereyim.

                4483 sayılı Devlet Memurlarının Yargılanması Hakkında Kanunun 1.2. maddeleri bir memurun yargılanmasını 3 şarta bağlıyor. 1)Kişi memur olacak 2)Memur suç işleyecek 3)İşlediği suç görevi ile ilgili olacak. Bu üç unsurun üçü de bir arada olmazsa memur hakkında  4483 sayılı yasaya göre işlem yapamazsınız.  TCK hükümleri neyi gerektiriyorsa ona göre işlem yapılır.

                 Şunu söylemek istiyorum.  Vereceğiniz bir haberde suç unsuru bulunduğu kanaati taşıyorsanız yapmanız gereken şudur. Önce kamuoyunu  hukuki delilleriyle  suçun oluştuğuna ikna etmeye çalışmaktır. Delillerinizde hukuki isabet olmayabilir. Önemli değil. Siz savcı değilsiniz ki. Ondan sonra da bu manşeti atma hakkı kazanabilirdiniz.  

                 Diyelim ki savcı, beyanatta suç unsuru görmedi ve herhangi bir işlem yapmadı.(ki Cumhurbaşkanının beyanı da  bir soruşturma açılmadığı yönünde) Ne olacak? Star’ın manşeti  sadece siyasi  bir nefret  tezahürü olarak kalacak. Değer mi? Elbette değmez.

                 CHP Grup Başkanvekili Levent Gök’ün,  Enis Berberoğlu’nu savunmak adına kullandığı ifadeler TCK’nın  301. Maddesinin 2.fıkrasına girer mi girmez m?  Girmezse , neden girmez? Nasıl bir cümle kurulursa hükümet ve yargı organları aşağılanmış olur? İşte size konu.

                  Konuyu toparlayan bir manşet o kadar zor olmasa gerek.

                 ‘’Bir kavme olan kininiz sizi adaletten alıkoymasın’’ buyuruyor Allah (CC).

                 Herkese selam.