Barış için otu-çöpü, merdiveni, taşı toprağı duvarını boyayıp sonra ODTÜ’den başörtülüleri kovacaksın, ağaca saygı ihtimam gösterip, başörtülü öğrenciye saldırıp, taciz edeceksin.  

         Gezi parkında başörtülülerle yan yana durmaktan pek büyük gurur duyuyordun. Ne oldu?

         Taksimde 2-3 tane başörtülüyü sanki yüzlerceymiş gibi lanse edip ''orada başörtülüler de vardı, onlar da sizi sevmiyor'' diye başörtülüleri kullanırken iyiydi değil mi? Eee! Şimdi neden saldırıyorsun.

Savunmaları da kendi çaplarında kurnazca. “biz türbana değil cemaate karşıyız.”  Bizi nasıl aptal zannediyorlarsa, bunu yiyeceğimizi düşünüyorlar. Biz senin neye karşı olduğunuzu bal gibi biliyoruz. Yorma kendini. Aklında olsun diye söylüyorum, yemiyoruz artık. Haydi, yedik diyelim. Cemaatçi olsalar ne yazar. Sa-na-ne ! Biz senin de bir cemaate (örgüte) mensup olduğunu bilmiyor muyuz sanki.

Kovduğunuz kızların yeni öğrencileri "kafaladığını" mı düşünüyorsun? ODTÜ gibi bir üniversitede adam kandırmak bu kadar kolay mı? Bir stant açıp cümle alemi cemaatçi yapabileceklerine inanacak kadar ahmaksan sen de aç standını, anlat, ikna et, “sen de kafala”.

Türkiye’nin en iyi üniversitesinde okuyorsun. Aklına gelen bu kadar mı? Küçük beynin oradaki savunmasız 2 tesettürlü kızı taciz etmeye mi yetti ancak.

Birilerinin de seni avlamadığını nerden bileceğiz. Şimdi sana sorsak saatlerce kadın-erkek eşitliği, insan hakları, özgürlük anlatırsın. Ama insanlıktan nasibin yok. Daha da kötüsü hiç utanmıyorsun.

         İçinin de en az dışın kadar çirkin olduğunu cümle âleme gösteren bu eyleminle diğer yandan ne kadar da beyinsiz de olduğunu ortaya koydun.

         Tatminsizliğinle, orantısız çirkinliğinle, kalın kafalılığınla, edepsizliğinle baş başa kalmaya mahkûmsun. Seni savunacak olanların bile elini kolunu bağladın.

         1990’lı yıllarda ben üniversite öğrencisiyken de aynen senin gibi ota b.ka çemkiren çirkin ablaların vardı. O ablaların hala nerede eylem-orada sabah, çemkirmeye devam…

         Bir de memleketin en iyi üniversitesinde kontenjan işgal ediyorsun. Ülkenin sana sunduğu olanakları nerenle algılıyorsun sen.

         Dünyaya ve olaylara farklı bakabilirsin, davana bağlı da olabilirsin. Hatta (bana göre çok salakça da olsa) devrim yapıp ülkeyi kurtaracağını da zannedebilirsin. Ancak, karşındakinin de bir fikrinin olabileceğini unutma! Her şeyden önemlisi karşındakinin insan olduğunu unutma! En az senin kadar insan.

Velev ki dediğin doğru söylüyorsun. O kızlar cemaatçi. Cemaatçi ya da başörtülü olmaları, örgütlenmeleri, hatta öğrencileri cemaate kazandırmaya çalışmaları onları çembere alıp, burnunun dibine kadar sokulmanı, tükürükler saçarak yüzlerine çemkirmeni, üstlerine eğilip tehdit etmeni, takip edip, taciz etmeni haklı kılar mı sanıyorsun?

         15 Yıl önce okul birincisi başörtülü kızı sahneden indirenler de seninle aynı hastalığı taşıyorlardı.

         Semptomlar aynı çünkü. Ne hastalığı mı ?

         Tanı:  Faşizan kişilik bozukluğu. Tabi ki kemalist olan cinsinden. Çünkü bu hastalığın iki türü var. İyi huylu-kötü huylu.