'Kentsel dönüşümde yeni dönem başlıyor'

SPK Başkanı Ertaş, gayrimenkul sertifikaları düzenlemesinin birkaç gün içerisinde resmi gazetede yayımlanacağını belirterek, "Düzenleme ile birlikte kentsel dönüşümde yeni bir dönem başlayacak" dedi.
'Kentsel dönüşümde yeni dönem başlıyor'

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Vahdettin Ertaş, gayrimenkul sertifikaları düzenlemesi için SPK'nın görevlendirildiğini belirterek, "Yeni düzenleme inşallah birkaç gün içerisinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girecek. Düzenleme ile birlikte kentsel dönüşümde yeni bir dönem başlayacak." dedi.

AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Ertaş, haziran ayına, piyasalarda Brexit referandumunun ürettiği belirsizliklerin hakim olduğunu belirtirken, referandumun İngiltere'nin AB’den ayrılma kararıyla sonuçlanmasının küresel piyasalarda yüksek volatiliteye, riskli aktiflerde ise sert satışlara neden olduğunu, bu durumun piyasaları riskten kaçmaya yönlendirdiğini söyledi. 

Söz konusu kararın İngiltere ile sınırlı kalıp kalmayacağı ve devamının gelip gelmeyeceğinin piyasalar üzerinde baskı oluşturacağını ifade eden Ertaş, Türkiye açısından bakıldığında da ülkemizin öneminin daha iyi anlaşılacağı ve İstanbul’un finans merkezi olması konusunda öneminin daha da artacağı bir döneme girildiğini söyledi. 

Gayrimenkul sertifikalarında sona doğru

Ertaş, Gayrimenkul Sertifikaları Tebliği üzerinde yürütülen çalışmalara değinirken, düzenleme için SPK'nın görevlendirildiğini, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, İller Bankası, Emlak Konut, TOKİ ve Belediyeler Birliği gibi ilgili bakanlık ve kuruluşlarla konu üzerinde ayrıntılı çalışmalar yaptıklarını anlattı.

"Yeni düzenleme inşallah birkaç gün içerisinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girecek" diyen Ertaş, düzenlemenin hayata geçmesi ile birlikte kentsel dönüşüm amaçlı projelerde hak sahiplerine kendi isteklerine bağlı olarak gayrimenkul sertifikalarının da verilmesinin önünün açılacağını, isteyen hak sahibinin sertifika isteyen hak sahibinin sözleşmede belirtilen binasını alacağını, sertifikalarda geri alım garantisi olacağını ve Borsa'da da alım satımının mümkün olacağını bildirdi.

Düzenleme ile birlikte kentsel dönüşümde yeni bir dönem başlayacağını ifade eden Ertaş, sertifika ihraç aşamasına gelinene kadar proje bazında gerekli izin ve onay süreçlerinin tamamlanması ve hak sahipleri ile gerekli anlaşmaların yapılmış olması gerektiğini, hazırlıkların tamamlanması ile ihraçların da başlayacağını söyledi.

"TEFAS'ta 24 milyar liralık işlem hacminin 11 milyar lirası ilk yarıda gerçekleşti"

Vahdettin Ertaş, Türkiye Elektronik Fon Alım Satım Platformu'nda (TEFAS) işlemlerin başladığı 9 Ocak 2015'ten bu yana toplam 24 milyar liralık işlem hacmine ulaşıldığını, söz konusu rakamın 13 milyar liralık kısmının 2015'te, 11 milyar lirasının ise bu yılın ilk yarısında gerçekleştiğini bildirdi.

TEFAS'ta gerçekleşen işlem hacminde bu yıl önemli miktarda artış yaşandığını, TEFAS'ın tanınırlığının artmasının işlem miktarına önemli katkı sağladığını, görsel ve yazılı basında yer almaya devam etmesi halinde TEFAS işlem hacminin artmaya devam edeceği belirten Ertaş, işlem hacmindeki artış trendinin devam edeceği beklentisiyle 2016 sonunda bir önceki yılın işlem hacminin iki katına, 26 milyar liraya ulaşılacağını tahmin ettiklerini söyledi.

Bireysel Emeklilik Sistemi'nin (BES) TEFAS'ı olarak tabir edilen platforma da değinen Ertaş, projenin hayata geçmesi ile TEFAS'ın yatırımcılara sağladığı tüm fonlara erişim kolaylığının BES katılımcılarına da sunulacağını, proje ile ilgili gerek düzenleme gerekse işleyişe ilişkin esaslar üzerinde çalışmaların devam ettiğini, otomatik katılım ile ilgili çalışmaların sonuçlanması ile birlikte bu projenin de hızlanacağını bildirdi.

"Otomatik katılım ile Türkiye'de elde tutma süreleri, yabancı yatırımcıların elde tutma sürelerine yaklaşacak"

Ertaş, bireysel emeklilik fonlarının, menkul kıymet yatırım fonlarına göre daha uzun vadeli yatırım projeksiyonuna sahip ve diğer yatırım fonlarına kıyasla daha az giriş-çıkış işleminin gerçekleştiği yatırım araçları olduğunu belirterek, "Örneğin, menkul kıymet yatırım fonlarının portföylerinde yer alan ortaklık payı oranı yaklaşık yüzde 5 iken, bu oran emeklilik yatırım fonlarında yüzde 12 civarında. Otomatik katılım düzenlemesi ile uzun vadeli kaynaklar daha da artacak ve pay piyasasında elde tutma vadeleri de uzayacaktır. Bu gelişme piyasaların derinleşmesine ve volatilitenin azalmasına da imkan sağlayacaktır." dedi.

Bireysel yatırımcılarda elde tutma süresinin 3 gün, BES dahil tüm yerli yatırımcılarda yaklaşık bir ay, yabancı yatırımcılarda ise yaklaşık 11 ay olduğunu bildiren Ertaş, BES’in ortalama elde tutma süresini uzatmasına katkısının bu rakamlarda görüldüğünü, otomatik katılımın devreye alınması ile birlikte Türkiye'de de elde tutma sürelerinin yabancı yatırımcıların elde tutma sürelerine yaklaşacağını bildirdi.

"Kısa vadede sektörde birçok başarılı uygulama olacak"

SPK Başkanı Ertaş, son dönemde kurumsal yatırımcıları sermaye piyasalarına kazandırmak ve mevcut kolektif yatırım araçlarını daha cazip hale getirmek amacıyla Avrupa Birliği (AB) düzenlemelerini de dikkate alarak birçok düzenleme yaptıklarını söyledi. 

Eskiden portföylere dahil edilemeyen veya sınırlı bir şekilde dahil edilebilen bazı yatırım araçlarına esnek koşullarda yatırım yapılabilmesinin önünü açtıklarını belirten Ertaş, "Kısa vadede sektörde birçok başarılı uygulamanın olacağını, bu başarı hikayelerinin kolektif yatırım araçlarına olan ilgiyi daha da artıracağı bir dönemin içindeyiz." dedi. 

"Finansman giderlerinin faaliyet karına oranı dünya ortalamalarına göre oldukça yüksek"

Vahdettin Ertaş, İstanbul Sanayi Odasının (İSO) "Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu Araştırması" sonuçlarına değinirken, "Kazanılan 44 milyar lira karın 28 milyar lirası, yani yüzde 63,4'ü finansman gideri. Diğer bir deyişle, sanayi kazandığının yüzde 63'ünü finansmana harcıyor. Bu kaynakların Ar-Ge'ye aktarılması gerekirken, zorunluluklar bu büyük kaynağı finansmana yönlendiriyor. Bu kabul edilebilir bir durum değil. Finansman giderlerinin faaliyet karına oranı dünya ortalamalarına göre oldukça yüksek. Şirketlerimizin faiz yüklerinin azaltılması gerekiyor. Bu, bir yandan faiz oranlarında düşüş ile diğer yandan da şirketlerin kredi yerine halka açılarak öz kaynakla finansmana yönelmeleri ile çözülecek bir konudur" diye konuştu.