Kenya ile Konya'yı karıştırdılar

Doğup büyüdükleri topraklardan eğitim için belli bir süreliğine uzaklara giden öğrenciler, uyum sıkıntısı, kültür ve dil farklılığı gibi birtakım zorluklar yaşıyor.
Kenya ile Konya'yı karıştırdılar

Türkiye'de eğitim gören yabancı öğrencilerin sıkıntılarının başında Türkçe'yi yeterince bilmemeleri geliyor. Bu nedenle iletişim kurmakta zorluk çeken yabancı öğrencilerin, dil konusunda yaşadıkları zorluklar, komik hikayeler halinde "Misafir Öğrencilerden İletişim Denemeleri" adlı kitapta toplandı.

Uluslararası Öğrenci Dernekleri Federasyonu (UDEF) Başkanı Mehmet Ali Bolat, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de 160 ülkeden 55 bin öğrencinin lise, lisans, yüksek lisans, doktora ve dil eğitimi aldığını, Türkçe'yi ve Türk kültürünü öğrenirken bazı sorunlar yaşadıklarını söyledi.

Türkiye'de 5 yıl eğitim gören Çadlı Ahmed Muhammed Fadıl'ın, "Türkiye'de çok ilginç olaylar yaşıyorum, başımdan geçenleri yazıyorum" demesinin ardından bu öğrenciyi teşvik ettiklerini belirten Bolat, "Fadıl'ın başından geçenlerle uluslararası öğrencilerden duyduğumuz hikayeleri bir araya topladık. Bir kitap haline getirdik. Bu hikayeler arasında fıkra gibi olanlar da var. Bu kitap, Türkiye'ye gelen misafir öğrencilerin anılarının derlendiği bir rehber. Yaklaşık 20 öğrencinin hikayesi var. Öğrencilerin başından geçen genel olayları ele aldık. Türkiye'deki öğrencilerin neler yaşadığını anlatmak istedik" diye konuştu.

Bolat, kitabı daha çok Türkiyeli vatandaşlar için hazırladıklarını ifade ederek, "Kitabı eline alan birinin, Türkiye'ye eğitim görmek için gelen öğrencilerin de olduğunu bilsin istedik. Ülkemizde ne gibi sıkıntılar yaşadıklarını öğrenip onlara yardımcı olmalarını istedik" dedi.

Misafir öğrencilerin de başlarından geçenleri yazmasını, bunun yazılı bir kültür haline gelmesini istediklerini dile getiren Bolat, 10-20 yıl sonra Türkiye'deki yabancı öğrencileri araştıran kişilerin bu yayınlardan faydalanabileceğini anlattı.

Bolat, deneme çalışması olan kitabın yabancı öğrencileri tanıtmak için bir başlangıç olduğunu kaydetti.

- Kenya ile Konya karışınca

Türkiye'de 5 yıl eğitim aldıktan sonra ülkesine dönen Çadlı Ahmet Muhammed Fadıl'ın hikayeleriyle başlayan kitapta, öğrencilerin Türkçe'yi ve Türk kültürünü öğrenirken yaşadıkları adeta fıkra gibi ele alınıyor.

Türkiye'de Nasreddin Hoca'nın hikayelerini de öğrenen öğrencilerin, Nusret adlı kişilere Nasreddin diye hitap etmelerinin yer aldığı kitapta, mahalledeki çocukların Tanzanyalı bir öğrencinden çizgi film kahramanı "Tazmanya Canavarı"nı anlatmasını istediklerinden söz ediliyor.

Kitapta yer alan hikayeler arasında, Afrika'dan Türkiye'ye gelen bir öğrencinin otobüsle Ankara'ya seyahati sırasında ilk kez kolonya ikramıyla karşılaşması bulunuyor. Kolonyanın sivrisineklere karşı kullanılan bir ilaç olduğunu zanneden öğrenci, hostesin verdiği miktarı az bulunca şişeyi alarak ellerine, ayaklarına, boynuna ve yüzüne iyice sürer. Öğrencinin şişeyi bitirmesi nedeniyle diğer yolculara ikram edilecek kolonya kalmaz.

Kenyalı bir öğrenci ise Türkiye'ye geldiği ilk yıl, ailesine mektuplar gönderir. Mektuplarının hiçbirinin ailesine ulaşmadığını öğrenen öğrenci, PTT şubesini değiştirerek ailesine yazmaya devam eder. Bu sefer ailesinden cevap alan öğrenci, mektuplarını ilk attığı PTT şubesine giderek derdini anlatır. Görevli bir sandalyeye oturttuğu öğrenciye, "Evladım o mektupları yazan sen miydin? Ben de Kenya'ya gideceğini düşünmediğim için Konya'ya gidecek diye hepsini Konya'ya yolladım" der.

Yabancı diller bölümünde Türkçe öğrenen misafir öğrenciler, birbirleriyle tanışırken herkes memleketini söyler. Kazakistan, Moğolistan, Bulgaristan, Yunanistan, Kırgızistan, Tacikistan gibi cevaplar verilir. Afrika'dan gelen iki öğrenci de birbirine "Nerelisin?" diye sorar. Türkçe'de ülke isimlerinin sonuna "istan" eki geldiğini düşünen öğrencilerden biri "Somalistanlı", diğeri de "Çadistanlı" olduğunu dile getirir.

- Hamamböceklerinin gece toplantısı

İstanbul'da eski bir evde kalan misafir öğrenci, hamamböceklerinden rahatsız olunca eczaneye giderek, "Bizim evde küçük hayvanlar yaşıyor, onlara vereceğim" diyerek zehir ister. Eczacının "Nasıl hayvanlar?" sorusuna öğrenci, "Bilmiyorum. Işıkları kapatıyorum toplantı yapıyorlar" yanıtını verir.

İki kadın öğrenci Türkiye'ye geldikleri ilk günlerde bakkala ekmek almaya gider. Ancak ekmek kelimesini telaffuz ederken küçük bir hata yaparak "İki tane sıcak erkek verir misiniz?" derler. Şaşıran bakkalın "Ne yapacaksınız erkeği?" sorusunu öğrenciler, "Yiyeceğiz" diye cevaplar.