İsmail Poçan

İsmail Poçan

Kim bu Konya’daki 200 bin kişi?

Kim bu Konya’daki 200 bin kişi?

Türkiye olarak, tarihimizin en önemli halk oylamasını geride bıraktık.

Şükür ki selametle çıktık.

Türkiye açısından neredeyse gündemin her gün değiştiği bir referandum süreci oldu.

Millet kararını verdi ve kararını da sandığa yansıttı.

Sandığa ve sandıktan çıkana saygı duymak gerekir.

Açıkça söylemek gerekirse ‘evet’ oyu verenler de ‘hayır’ oyu verenler de bu sonucu beklemiyordu. Sonuçlar her iki taraf içinde sürpriz oldu.

Ankara, İstanbul, Adana, Antalya gibi büyük illerde ‘hayır’ oylarının çok çıkması ve doğu illerinde de “evet” oylarının artması dikkat çekti.

Konya’ya gelecek olursak; 1 milyon 298 bin 525 kişi oy kullandı. Seçmen sayısı ise, 1 milyon 475 bin 597…

Geçersiz oy, 24 bin 313… Konya’da katılım oranı yüzde 88…

177 bin kişi oy kullanmamış.

24 bin seçmenin boşa gitmiş geçersiz oyu da eklendiğinde 200 binden fazla oy sandığa yansımamış demektir.

Ardahan seçmen sayısı, 67 bin 650…

Çankırı seçmen sayısı, 130 bin 649…

Bu iki şehrin seçmen sayısı bile, Konya’nın 200 bin rakamına erişemiyor.

Kim bu sandığa gitmeyen kitle? Ve neden gitmiyor?

Sayı çok fazla… Konyalı olarak sorgulamak hakkımız.

Geçersiz sayılan 24 bin oy da hiç azımsanmayacak rakamda.

Seçim öncesi o kadar uyarıya rağmen, yine de vatandaşımız yanlışlık yapmış.

2010 yılında yapılan referandumda ise, katılım oranı, yüzde 84…

Şükür ki bu referandumda bu oran artmış.

Gönül ister ki bu oran gelecek seçim ve halk oylamalarında yüzde 90’ları aşsın.

Bugüne kadar Konya’da, oy kullanmayan kitleyi sorgulamadık.

Artık sorgulayalım.

Bu oy kullanmayan seçmen sayısı neden hep fazla rakamlarda?

Bunu siyasilerin sağlam bir şekilde araştırması gerekiyor.

Konya her seçim ve referandumda önemini göstermişti. Bu referandum da Konya’nın önemi daha çok anlaşıldı.

Taşra ilçelerine yüzeysel olarak bakarsak, Güneysınır, Altınekin, Kadınhanı, Karatay, Sarayönü, Yalıhüyük oyları yüzde 80’nin üzerinde…

En az oy ise, yüzde 57 ile Tuzlukçu’dan…

Millet, oy rengi ne olursa olsun, vicdanını sandığa yansıtmıştır.

Fakat ne yazık ki referandum öncesinde sürekli devam eden ayrıştırma, sonuçlar açıklandıktan sonra yerini daha fazla hakarete ve kavgaya bıraktı.

Millet sandığa gitti ve kararını verdi. Artık bundan sonra “neler yapılmalı” konuşulmalı. Siyasiler nerelerde doğru ve yanlış yaptıklarını analiz etmeli.

Referandum olsun, yerel seçim olsun, genel seçim olsun seçimlerde kavga olmamalı. Taraflar ne anlatmak istediklerini hakaret etmeden kavga etmeden halka açıklayıp onları ikna etmeye çalışmalı.

Millet sandığa gider ve kararını verir.

Gerisi, laf güzarlıktır…

Önceki ve Sonraki Yazılar
İsmail Poçan Arşivi
SON YAZILAR