'Kırım konusunda Türkiye'nin görüşleri hiç değişmedi'

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Kırım konusunda Türkiye'nin görüşlerinin hiç değişmediğini ve Kırım’ın illegal ilhakını tanımayacağını her zaman dile getirdiklerini söyledi.
'Kırım konusunda Türkiye'nin görüşleri hiç değişmedi'

Dışişleri Bakanı Mevlüt ÇavuşoğluKırım konusunda Türkiye'nin görüşlerinin hiç değişmediğini ve Kırım’ın illegal ilhakını tanımayacağını her zaman dile getirdiklerini söyledi. 

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Bakanlığının 2016 yılı bütçesine ilişkin yaptığı sunumunun ardından milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Bakan Çavuşoğlu, Kırım konusunda Türkiye'nin görüşlerinin hiç değişmediğini söyledi. Türkiye'nin Kırım’ın illegal ilhakını tanımayacağını her zaman dile getirdiklerini belirtti. 

Bakan Çavuşoğlu, "Rusya'nın bize bu süreçte en büyük kızgınlıklarından birisi de Kırım konusunda. Batı da dahil tüm dünya önce yüksek sesle konuştular sonra unutmaya başladılar bu konuyu. Ama Türkiye bunu hiçbir zaman unutturmadı" diye konuştu.

Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye'nin Rusya ile geçici olan sorunu aşabileceğini ancak ekonomik çıkarların baki olduğunu ifade etti. 

"Kıbrıs'ta mülkiyet sorunu epeyce çözüldü"

Kıbrıs'ta müzakerelerin sürdüğünü vurgulayan Çavuşoğlu, tarafların epeyce konuda mesafe katetse de mülkiyet ve toprak gibi zor konuların da olduğunu hatırlattı. Bu iki konunun birbirine girmiş durumda olduğunu ve bir arada konuşulduğunu anlatan Çavuşoğlu, şöyle devam etti: 

"Mülkiyet konusunda İnsan Hakları Mahkemesi'nin Türkiye aleyhine kararlarından sonra taşınmaz mal komisyonu kurulmuştu. Bu komisyon sayesinde bu sorunu epeyce çözdük. Bütçesi biraz daha fazla olsaydı belki çok daha çözülecekti. Özellikle güneydeki krizden sonra oradaki vatandaşlar paralarını almak istediler. Bu sorunun çözümüne de katkı sağlıyoruz. Suyu Ekim ayında vermeye başladık. İleride kapasitesini artırıp güneye ve hatta diğer bölge ülkelerine de vermek isteriz. Şu anda su yönetimi ile ilgili görüşmeler devam ediyor. 

Doğalgaz rezervi konusunda Türkiye'nin bu bölgedeki haklarını Birleşmiş Milletler'de kaydettik. Dolayısıyla Türkiye olmadan Doğu Akdeniz bölgesinde hiç kimse hak iddia edemez. Tek taraflı sondaj çalışmaları başladıktan sonra KKTC'nin de haklarını savunmak için bunu yaptık. Şimdi bir gerçek var. Kıbrıs'tan çıkacak gazın Türkiye'den başka gidecek bir güzergahı yok. Bu konuda İsrail'in de Kıbrıs Rum kesiminin de görüşü aynı. Bu nedenle yapılan anlaşmaların da bir anlamı yok.”

İsrail ile ilişkiler

İsrail ile ilişkilerin normalleşmesi için başından beri Türkiye'nin 3 şartı olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, bunun yerine gelmesi için de her zaman görüştüklerini söyledi. Bu konuların 2 sene önce de görüşüldüğünü ancak İsrail'in anlaşmaya yanaşmadığını vurgulayan Çavuşoğlu, "Gezi oldu, 17-25 Aralık oldu, sonra seçim oldu; baktı AK Parti gitmeyecek, o zaman İsrail yeniden yanaşmaya başladı" şeklinde konuştu.

Çavuşoğlu, İsrail'e baştan beri Filistin üzerindeki ambargo ve ablukaların kalkması konusundaki şartlarda anlaşılırsa işbirliği yapabileceklerini söylediklerinin altını çizdi.

"PKK'ya yöneltilen telkinlerin aynısını PYD'ye de yönelttik"

Bakan Çavuşoğlu, PYD konusundaki eleştirileri değerlendirirken, PKK'ya çözüm sürecinde yönelttikleri telkinlerin aynısını PYD'ye de yönelttiklerine işaret etti. Çavuşoğlu, "Kandil ile işbirliği yerine Kürtler dahil oradaki insanların hakları için duruş sergileseydi, terörü seçmeseydi biz PYD ile de ilişkilerimizi normalleştirirdik. Bizim Kürt vatandaşlarımızla ne problemimiz olsun" ifadelerini kullandı.

Türkiye DAEŞ konusunda ABD ile aynı görüşte

Türkiye’nin ABD ile DAEŞ konusunda aynı görüşte olduklarını vurgulayan Çavuşoğlu, "Esed’in gitmesi konusunda da farklı düşünmüyoruz. Esed’in gitmesi için siyasi çözüm şart diyoruz, siyasi dönüşüm lazım" dedi. 

Türkiye’nin Cenevre ve Viyana toplantılarına destek verdiğini, siyasi müzakerelerin başlaması için muhalefete telkinlerde bulunduğunu hatırlatan Çavuşoğlu, "İnsani yardımların iletilmesi lazım, ablukaların kalkması lazım ama bunlar için Rusya’nın hava saldırılarının da durması gerekiyor" diye konuştu.

DAEŞ konusunda Rusya ve ABD arasında bir eşgüdüm olmadığını söyleyen Çavuşoğlu, "Öyle olsaydı, Rusya’nın saldırılarının yüzde seksen sekizi Amerika’nın da desteklediği ılımlı muhalefet olmazdı" dedi.

Suriye’deki ılımlı muhalefeti 114 ülkenin meşru muhalefet olarak kabul ettiğini belirten Çavuşoğlu, "Amerika ile Rusya DAEŞ konusunda aynı düşünmüyor, Rusya’nın farklı ajandası var. Bugüne kadar Rusya’ya inanmakla hata ettiğini Amerika da anlamaya başladı" ifadesini kullandı.

ABD ve Rusya’nın Suriye’nin geleceği konusunda da farklı görüşleri olduğunu ifade eden Çavuşoğlu, ABD’nin önceliğinin de planlanan 18 aylık geçiş sürecinin ardından Esed'in gitmesi olduğunu, ancak Rusya ve İran’ın ise Esed’in kalmasını istediğini söyledi.

Türkiye’nin Suriye politikası

Türkiye’nin bölgesel gelişmelere dair beş yıl önce ortaya koyduğu öngörülerin bugün gerçekleştiğini ifade eden Çavuşoğlu, "Amerika, Avrupalılar, 'keşke sizi dinleseydik' dediler, üzüntülerini belirttiler. Ben iddia ediyorum ki bugün PYD konusunda YPG konusunda yanlış şey söyleyen Amerika ve bazı ülkeler de gerçeği görecek" dedi.

Amerika’da en çok konuşulan konunun Türkiye’nin önerileri olduğuna dikkati çeken Çavuşoğlu, Amerikalıların "Türkiye’nin teklifini dile getirmedik, uygulamadık, güvenli bölgeye karşı çıktık ki şu anda elzem" şeklinde konuştuklarını söyledi. Benzer sözleri Avrupalıların da sarf ettiğini söyleyen Çavuşoğlu, Almanya Başbakanı Angela Merkel'in Ankara ziyaretinde de güvenli bölge konusunun ele alındığını kaydetti.

Türkiye’nin, Suriyelilerin güvenli bir bölgeye yerleşmesi ve sorunun çözülmesi için uçuşa yasak bölge önerisi de getirdiğini belirten Çavuşoğlu, "Şimdi uçuşa yasak bölge yok, Rusya geldi bombalıyor. Rusya bombalıyor ne oluyor, insanlar bize geliyor ve biz bu insanları alıyoruz" dedi.