Başbakan Ahmet Davutoğlu, hükümet kurma görevini almasıyla birlikte bayram öncesi üç partiyle yapacağı ilk tur görüşme, yüzeysel olarak gerçekleşecek olsa bile, koalisyon için önemli ipuçları verecek…

Başbakan Davutoğlu’nun daha önce belirttiği üzere koalisyon CHP ya da MHP üzerinde yoğunlaşacak… HDP ziyaretine, bu anlamda nezaket ziyareti de denilebilir…

Daha önceki yazılarımızda kulis bilgisi olarak aktardığımız notlarda, olası bir Ak Parti-MHP koalisyon hükümetinde, Devlet Bahçeli’nin kabineye girmeyeceği, Ekmelettin İhsanoğlu’nun Başbakan yardımcısı olarak görev alabileceğini belirtmiştik…

Kemal Kılıçdaroğlu, geçtiğimiz günlerde yaptığı bir açıklamada, olası bir Ak Parti-CHP koalisyonunda kendisinin kabinede yer almayabileceğini belirtti…

Hülasa, Ak Parti’nin gerek CHP gerekse de MHP ile koalisyon kurması halinde her iki parti liderlerinin kabine dışında kalma seçeneği üzerinde durdukları görülmektedir…

Buradan yola çıkarak, iki muhalefet liderinin birbirine paralel olan bu tutumunun hangi gerekçelerle ortaya atılmış olabileceğini mütalaa edelim… Öncelikle tüm zorluklarına rağmen iki partiden biriyle koalisyon kurulması halinde, AK Parti’nin Meclisteki sandalye sayısı olarak hükümette büyük ortak olması, küçük ortağın Ak Parti’nin ürettiği politikaların gölgesine itecek… Seçmeninin isteği doğrultusunda hükümet ortağı olarak varlık gösteremeyen parti, miting meydanlarında inandırıcı olmaktan uzak kalacak…

İşte bu nedenle olası bir Ak Parti koalisyonunda kabine dışı kalmak isteyen iki muhalefet lideri, kendi partisinin ortağı olduğu hükümetin icraatlarını dışarıdan birisi olarak rahatlıkla eleştirecek, doğrularını sahiplenip yanlışlarını büyük ortak Ak Partiye yıkacak…

Ayrıca tarihler değişse de her halükarda seçimlere gidileceğini gören muhalefet liderleri, seçmene koltuk meraklısı olmadıklarını, lakin ülkenin hükümetsiz kalmaması için koalisyon hükümetine destek verdikleri imajıyla seçim meydanlarında olacaklar…

Her seçimde Ak Partiye en ağır eleştirileri yönelterek tabanını konsolide eden muhalefet partilerinin, AK Parti ile koalisyon hükümeti kabinesinde Bakan-Başbakan yardımcısı sıfatıyla yer aldıktan sonra gireceği ilk seçimde aynı sert üslubu ne derece kullanılabilecektir ve ya böyle bir üslup kullanılsa dahi seçmende nasıl karşılık bulacaktır?

Mamafih, muhalefet partileri şimdilerde mesailerini bu soruların cevaplarını bulmaya ayırdıkları için, geliştirilen en iyi alternatif ‘’Koalisyon ortağı olsan da muhalefet de kalmak’’ taktiğidir…

Selametle…