Torku Konyaspor bu sezon kendi evinde oynadığı maçlarda rakiplerine zorlu anlar yaşattı ve Konya’nın ne kadar tehlikeli bir deplasman olduğunu gösterdi. Ziraat Türkiye Kupası grup aşamasında Kayserispor ile karşılaşan yeşil beyazlılar bu soğuk havada hatırı sayılır bir seyirci desteği ile Kayserispor’a da ne kadar zorlu bir deplasman olduğunu gösterdi.

Maç dengede başladı. ilk dakikadan itibaren Konyaspor’dan hücuma dayalı bir futbol bekleyenler yanılgıya uğrasa da yeşil beyazlılar hafiften etkinliğini göstermeye başladı. Aykut Kocaman bazı bölgelerde rotasyona giderek uzun lig maratonunda yorulan oyuncularını dinlendirdi. Bu rotasyon sebebi ile şans bulan oyunculardan birisi de Ömer Şişmanoğlu’ydu. Ömer daha önceki maçlarda olduğu gibi bu maçta da öne çıkacak bir performans sergileyemedi bilakis vasatın da altında kaldı. Her golcü gol kaçırır fakat benim Ömer’de gördüğüm bunun ötesinde fizikî eksikliğinin bayağı bir olması ve gayret eksikliydi.

Rakip takım da maçta kendi oyununu sergilemeye çalıştı fakat yeşil beyazlılar rakip takımın oyununu bozmada gayet başarılıydı. İkinci yarıda Konyaspor’un on kişi kalması ile Kayserispor’un Konyaspor üzerine daha çok gelmesini ve kalan dakikalarda galibiyet için her şeyi yapacağını düşündüm lakin yeşil beyazlılar on kişi kalmasına rağmen rakibine istediği oyunu oynatmadı. Panik yapmadan oyununa devam eden yeşil beyazlı ekip doğru bir kararla çalınan penaltıdan sonra hak ettiği galibiyete ulaşmış oldu.

Normalde yazılarımda hakem hatalarından pek bahsetmeyi sevmem fakat Kayserisporlu bir futbolcunun kurallara aykırı olarak bile isteye düdükten sonra topa dokunmasının açıkça kart gerektirdiği bir pozisyonda hakemin bunu idare etmesine ve Torku Konyasporlu oyuncuya hiç tereddütsüz ikinci sarı kartı çıkarıp- doğruluğunu, yanlışlığını tartışmıyorum- oyundan atmasına bir anlam veremedim. Dediğim gibi hakem kararlarını sorgulamayı pek sevmem ama buna değinmeden de geçemezdim. Adil yönetilen maçlar izlemek dileğiyle…