Süreç özellikle aday adayları için yorucu olduğunun farkındayım. Geçen gün Ak Partinin adaylarından değerli bir dostumla görüşme olanağım oldu. Kendisinin ismini vermiyorum, zira yapmış olduğumuz görüşmeyi yazayım mı? Yazmayayım mı? Diye kendisine sormadım, belki yazacaklarımdan olumsuz etkilenebilir, diye düşünüyorum, onun içinde isim vermeden yazacağım…

Baya bana dert yandı diyebilirim, bu dostum, “gecemiz gündüzümüze karışıyor, ne adaysın deniyor, ne aday değilsin deniyor, sıkıntılı bir süreç” diyor.

Evet, sıkıcı ve yorucu olduğunu biliyorum, aday adaylarının siyasi bir çalışma yapılmasına müsaade edilmiyor, YSK’da buna engel, reklam yapamıyorlar, sadece el altından bir çalışma yapabiliyorlar…

Onda da sınırlı bir manevra alanları var, bakanlara ulaşacaksınız, biraz daha şanslıysanız Başbakanın danışmanlarına ulaşacaksınız, beli bir de Sayın Ahmet Davutoğlu’yla görüşme olanağınız olabilir…

Aday adayı dostum, “yorulduk, bilseydim aday adayı olmazdım” diyor ve ekliyor, bu süreç kesinlikle böyle olmamalı…

Tabi eğer başkanlık hırsınız varsa doğal olarak bu süreci kabul etmiş oluyorsunuz.

AK Parti kendisini merkezde ve ideolojisi olmayan Demokrat Muhafazakâr bir parti olarak tanımlıyor, böyle olunca da doğal olarak, görev verilmez alınır, kültürü hâkim.

Şimdi aday adayları da başkanlık adaylığını almaya çalışıyorlar…

Mücadele el altından devam ediyor. Ankara’da nerede ise adaylık borsası oluşmuş…

Kendisine AK Partili diyen ve bakan ve milletvekillerine kolay ulaştığını iddia eden cambazlar türemiş…

Kâh milletvekilleriyle, kâh genel başkan yardımcılarıyla aday adaylarına randevu ayarlıyorlar, görüşmeleri sağlıyorlar ve aday adayı ağabeyimizin gazını alıp kendi memleketine kendini belediye başkanı olmuş havasında gönderiyorlar.  

Neyse bu süreç bitiyormuş, Başbakanın çalışmaları neticeleniyormuş, Konya adayları da belirlenmiş…

Peki, bu isimler kim?

Bilmiyorum,

Konya’da bilen var mı? Olabilir?

Peki, o kimdir?

O Mustafa Baloğlu olabilir,

Başka var mıdır?

Ahmet Davutoğlu zaten biliyordur,

Başka var mıdır?

Tahir Akyürek biliyor olabilir,

Ahmet Sorgun da biliyor olabilir…

Bunun dışında bilen var mıdır?

Zannetmiyorum,

Milletvekilleri biliyor mudur?

Onu da zannetmiyorum…

Bu hafta sonuna kadar ilçe belediye başkan adayları sizin anlayacağınız açıklanabilir.

İlçeler açıklanırken bir tören yapılmıyor, başbakan listeyi bitirdikten sonra direk Anadolu Ajansına veriliyor ve kamuoyuna ilan ediliyor…

Yapılacak olan tören daha sonra planlanacak…

Gelelim sözün sonuna,

AK Partili dostlarımız, bu mantıkla siyaset yanlış, bir an önce AK Parti özüne dönmelidir, bu aday adaylık süreci olsun, diğer mantaliteleri olsun köklü bir değişiklik yapma vakti gelmiştir…

Çok önemli bir süreçten geçiyoruz, bu süreçlerin en büyük özelliklerinden birisi değiştirme özelliğini de içinde barındırmasıdır.

Eğer AK Parti bu süreçten bu şekliyle, tam olarak neye ne dediğini anlatamaz bir şekilde çıkarsa korkarım ki AK Parti için netice iç açıcı olmaz…

Paralel devleti yok edersiniz ama başka paralel devletler çıkar, ahlakın maneviyatın, hakkın, batılın tam olarak anlatılamadığı yapıların sıkıntılı sonları olduğunu ANAP’tan öğrendik.

AK Parti bu milletin umududur ama AK Parti yanlışlarını da kavrayıp kendisine çeki düzen vermelidir…

Gençlik teşkilatına bakın, bu hal doğru bir yöne gidişi barındırmıyor…

AK Parti iyi niyetli olabilir ama bu topraklar acımasızdır, siz oyunu şartlarına göre oynamazsanız bilginiz olsun belediye başkanlarını siz belirlersiniz ama sizi, başkaları belirler. Gün muhasebe günü, benim açımdan adayların açıklanmasından bu konu daha önemli ama umarım AK Partili dostlarımız bunu anlar.

Bu kadar ajanda fazla…

Anlamazlarsa bilgileri olsun onları da kimse anlamayacak…

Daha ne diyeyim, değil mi?