Korunmaya muhtaç çocukların ŞEFKAT YUVALARI - Koruyucu ailesi olduğu evladı evinin neşe kaynağı

Çocuklarının büyümesiyle hayalini gerçeğe dönüştürerek eşiyle devlet korumasındaki bir erkek çocuğa koruyucu aile olan Füsun Kalkan, ailenin neşe kaynağı haline gelen üçüncü evladıyla sosyal yaşama geri döndü - Kalkan:- "Oğlumuzun ailemize katılması benim
Korunmaya muhtaç çocukların ŞEFKAT YUVALARI - Koruyucu ailesi olduğu evladı evinin neşe kaynağı

İSTANBUL (AA) - HATİCE ŞENSES - Füsun Kalkan'ın, iki çocuğunun büyümesi sonrasında kızının teklifiyle hayalini gerçeğe dönüştürerek eşiyle koruyucu aile olduğu erkek çocuğu, Kalkan ailesinin neşe kaynağı haline geldi.

Uzun yıllar boyunca devlet korumasındaki çocukların yaşadığı kurumlara giderek, onlarla vakit geçiren Kalkan, çocuklarının büyümesi ve iş hayatını noktalamasının ardından hayalini kurduğu koruyucu ailelik için gerekli başvuruları yaptı.Eşi ile koruyucu aile olmaları açısından bir engel bulunmayan Füsun Kalkan, o dönemde 4 yaşında olan küçük çocuğa sıcak bir yuva sunma imkanı buldu.

Şimdi 12 yaşında olan oğlunu "evin neşesi" olarak tanımlayan Kalkan, oğlunu güçlü şekilde hayata hazırlamak için çaba sarf ediyor.

- "Küçük oğlumun bir özelliği var, onun koruyucu ailesiyiz"

Füsun Kalkan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sözlerine "Üç çocuğum var. Biri kız, ikisi erkek. Küçük oğlum ortaokulda okuyor. Küçük oğlumun bir özelliği var, onun koruyucu ailesiyiz." diyerek başladı.

Çok uzun zamandır bu kurumların içerisinde bulunduklarını ve eşiyle bu yola evlat edinmek üzere çıktıklarını dile getiren Kalkan, "Fakat eşim bu konuda biraz karamsardı. Yanlış bir karar vermeyelim diye çok ince eleyip sık dokuyordu. Sonra kendi biyolojik çocuklarımız olunca bir süre için bu düşünceyi rafa kaldırdık." dedi.

Kalkan, şimdi üniversite öğrencisi olan kızının koruyucu aile olmayı teklif etmesi üzerine, kuruma müracaat etmeye karar verdiklerini ifade ederek, şöyle devam etti:

"Koruyucu aile olurken cinsiyet ve yaş belirtebiliyoruz tabii orada ben ergen yaşta olmamasını istememiştim. Çünkü hem ergen hem de bize alışması çok zor olacaktı. Fakat çocukların her ikisi de 4 müracaatlarını yaş olarak yapmışlar. Oğlum kardeşinin erkek, kızım ise kız olmasını istemiş. Biz cinsiyet belirtmemiştik. Oğlumuz da bu şekilde ailemize katılmış oldu. İlk tanışma kurumda gerçekleşiyor, çocuğu yanımıza bakıcı anneleri getiriyor. Tabii o da oldukça çekimserdi fakat ilk elektriği eşimden aldı. Eşimle beraber çok güzel oyun oynadılar, sohbet ettiler. Ben ilk günlerde bir kenarda çekimser olarak kaldım. Ancak daha sonraki elektrik hepimizi sardı, tamamen bir aileye dönüşerek yuvamıza gittik."

- "Tabii ki annemin karnından doğdum"

Kalkan, oğlunun yuvadan geldiğini bildiğini ama bir süre sonra bunu tamamen beyninden sildiğini, bu fikri kendinden uzaklaştırdığını belirterek, şöyle devam etti:

"Hatta bir gün biriyle sohbet ediyorduk vapurda bir beyefendi oğluma nereli olduğunu sordu. 'Sen nerede doğdun' diye sorduğunda 'Nasıl soru soruyorsunuz tabii ki annemin karnından doğdum' şeklinde olayı bağladı. Fakat okul hayatı başladıktan sonra farklılığı fark ediyor. Bilinç altında olan şey su yüzüne çıkıyor. Zaten bizim biyolojik babamız var. Belli aralıklarla da görüşüyoruz. Biyolojik kardeşleri de var. Onlarla da belli aralıklarda düzenli görüşme yapıyorlar. Evin küçük oğlu, diğer çocuklarımdan hiçbir farkı yok. Evin en şımarık çocuğu. Tabii her zaman için ağabey her dediğini yapıyor. Normal kardeşlikte nasıl sorunlar yaşanıyorsa bizde de zaman zaman yaşanıyor. Her zaman abla koruyucu oluyor. Normal üç kardeş ilişkisinden farklı bir şey yok evimizde."

Koruyucu aile olmadan önce iş hayatını noktaladığını ve emekli olduğunu dile getiren Kalkan, "O dönemde kendimi boşlukta hissetmiştim. Yaptığım iyi bir şeyin de çocuk bakmak olduğunu fark ettim. Zaten kurumlarla her zaman ilişki içerisindeydim. Oğlumuzun ailemize katılması benim tekrar hayata katılmam oldu. Onun sürekli eğitimine katkıda bulunmak için daha iyi yetiştirmek için neler yapabilirim, onun eksikliklerini ne şekilde tamamlayabilirim diye sürekli araştırma içine girdim. Onun sayesinde sürekli hayatın içindeyim." şeklinde konuştu.

- "Anlatma sürecinde profesyonel destek önemli"

Kalkan, çocuğa koruyucu ailesi olunduğunu anlatma süresince profesyonel destek alarak süreci başlattıklarını ifade ederek, "Oğlum olayı kendiliğinden çözdü. Sürekli biz danışma alıyorduk. İlk zamanlardaki aile görüşmeleri sıkıntılı geçiyordu. Zamanla her şey yoluna giriyor." dedi.

Kalkan, "Oğlum belli bir yaşa geldi, büyüdü fakat kaybetme korkusunu hala aşamadı. Hala bizim en ufak bir hastalığımızda öleceğimizden korkuyor. 'Şayet siz ölürseniz ben ne yaparım' korkusu var. Bunu zamanla aşacağını düşünüyorum. Bizim büyük bir aile olduğumuzu, herhangi bir kayıp yaşarsak bile yaralarımızı hep beraber sarabileceğimizi öğretmeye çalışıyorum." diyerek sözlerini tamamladı.

Kaynak: