Kazanılan her puanın altın değeri taşıdığı bu haftalarda İstanbul Başakşehir gibi zor bir deplasmanda Torku Konyaspor’un almış olduğu beraberlik kötü bir sonuç değil çünkü Başakşehir ligin en tehlikeli takımlarından birisi bunu sıralamadaki yerinden de anlayabiliyoruz. Geçtiğimiz hafta Fenerbahçe karşısında aldığı beraberlikle haftayı iyi bir şekilde kapattı dediğimiz yeşil beyazlıların böylesine bir deplasmandan puanla dönmesi çok önemliydi.

Maça geçecek olursak kendi sahasına hapsolmuş, topu tamamen ev sahibi takımın kontrolüne bırakmış, on bir futbolcu ile savunma yapan bir Torku Konyaspor izlemedik. Aksine gol arayan bir takım vardı sahada. Torku Konyasporlu futbolcular buldukları net pozisyonları cömertçe harcamamış olsaydı belki de bu yazıda galibiyeti konuşuyor olurduk.

Kaya Tarakçı’ya ayrıca bir parantez açmak istiyorum ki bunu hak ediyor. Maç boyunca çok kritik kurtarışlara imza atan Kaya kalitesini bir kez daha ortaya koydu. Kaya’nın bu performansı akıllara “sezon başından itibaren Kaya kalede olsaydı sonuçlar daha farklı olur muydu? ” sorusunu getirdi zira Vid Belec’ in Türkiye standartlarının çok aşağısında bir kaleci olduğu aşikârdı.

Aldığı bu beraberlikle puanını yirmi beşe yükselten yeşil beyazlılar zorlu da bir sürecin içerisine girmiş oldu. Kendi evinde Kasımpaşa’yla deplasmanda da K. Karabükspor’la karşılaşacak olan Torku Konyaspor bu maçlardan da en azından dört puanla ayrılması gerekiyor ki tehlike hattından uzaklaşsın. Yeşil beyazlıların tıpkı bu maçta olduğu gibi diğer deplasman maçlarında da galibiyet almasa bile beraberlik alması gerekiyor. Torku Konyaspor’a bu zorlu mücadelesinde başarılar dileyerek satırlarıma son vermek istiyorum. Futbolcusuyla, teknik heyetiyle, yönetimiyle, taraftarı ve şehrin tüm insanlarıyla aydınlık bir geleceğe koşan Torku Konyaspor dileğiyle…