Seyfullah Koyuncu

Seyfullah Koyuncu

Köyceğiz’in yokuşuna tırmandım…

Köyceğiz’in yokuşuna tırmandım…

Dün, Necmettin Erbakan Üniversitesi’nin Güz Dönemi Değerlendirme ve Bilgilendirme Toplantısı’na katıldım.

Rektör Muzaffer Şeker, Necmettin Erbakan Üniversitesi’nin çalışmaları hakkında önemli bilgiler verdi.

Hocanın sunumunda, 2011 yılı verileri ve 2018 yılı verileri arasındaki uçurum dikkatimi çekti.

Hem bilimsel anlamda hem de maddi anlamda adeta uçuşa geçmiş NEÜ.

Mesela, kurulduğu zaman aldığı yıllık 10 milyon TL bütçe, bugün yarım milyar TL’yi geçmiş durumda.

5 Fakülte ile yola çıkan NEÜ, bugün 19 fakülte sayısına ulaşmış.

Bilimsel anlamda da ‘Dünya’nın en iyi üniversiteleri sıralaması’nda her yıl üst basamaklara tırmanış devam ediyor.

Gerçekten de yıl yıl baktım, hep öne doğru gidiş var.

Akademik kadrosu, mezunlarının başarısı, idari personeli ve binalarıyla da her geçen gün yükselişe geçmiş Necmettin Erbakan Üniversitesi.

Tabi bu rakamları tablodan görüp de tatmin olmak anlamsız kalırdı.

Muzaffer Şeker bizi ufak bir gezi turuna götürdü. Yapılan işleri sahada görmek tabi ki çok daha etkili oldu.

Özellikle Köyceğiz Kampüsü’nde yapılanlar gerçekten takdire şayan.

Fakültelere yeni bir anlayış kazandırılmış.

Üst kata çıkan merdivenlere yapılan küçük bir müdahale bile önemli bir yeniliğe kapı açmış.

Merdiven basamakları sıradanlıktan çıkarılıp azcık geniş bırakılmış ve koridora amfi havası verilmiş.

Genç kardeşlerimin deyimiyle oldukça cool bir ortam oluşturulmuş.

Zaten ziyaretimiz esnasında, vizelere hazırlanan öğrenciler o bölgede arı gibi çalışıyorlardı.

Yine kütüphane de hınca hınç doluydu.

Kendi kendime dedim ki, ‘Eğer bu öğrenciler bu kadar çok çalışıyorsa, geleceğimiz kesinlikle emin ellerde’.

İş sadece fakülte yapmakla bitmiyor tabi ki. Kampüs alanındaki kıvrım kıvrım yükselen yollarda emeği olanlara da büyük bir teşekkür etmek gerek diye düşünüyorum.

Buradan Konya Büyükşehir Belediyesi’ne ve Rektör Şeker’e de öğrenciler adına bir talepte bulunuyorum.

Özellikle kara kış yaşadığımız dönemlerde bölgeye ulaşım konusunda öğrenciler şikayetçi.

Otobüsler yukarıya kadar tırmanamıyormuş. Bu konuda çözüm bekliyorlar bilginize.

Hatta Twitter ve Instagram’da çeşitli ‘caps’ (görüntülü-espirili komik paylaşım) bolluğu var.

Muzaffer Şeker bizi Köyceğiz’den alıp Meram Tıp Fakültesi’nin yeni binasına götürdü.

Konya sağlık alanında çok çok önemli bir yatırımın hakkını başarılı bir şekilde veriyor.

Özellikle ‘Özel kat’ bölümünde hasta odalarındaki televizyonlar, yataklar, koltuklar ülkemizin geldiği noktayı gözler önüne seriyor.

Yine hastanede şifa arayan öğrenciler için bir etüd salonunun düşünülmesi insana ve geleceğe verilen değeri anlatıyor.

Koridor duvarlarına asılan ‘Osmanlı Dönemi Tedavi Yöntemleri’ konulu tablolar ise geçmişten ders almamızı öğütlüyor.

Necmettin Erbakan Üniversitesi’nde buraya kadar her şey güzeldi.

Her şey iyi güzeldi ama Necmettin Erbakan Üniversitesi’nin bir ‘Hukuk Fakültesi’ne ihtiyacı var mıydı? sorusunu soruyorum hala.

NEÜ’nün hukuk fakültesi olarak kullandığı bina FETÖ’den ganimet olarak kalmış.

Buraya, Konya’da olmayan bir bölümü açmak şehir adına daha faydalı olurdu oysa.

Konya’da, Selçuk Üniversitesi’nde ve KTO Karatay Üniversitesi’nde zaten hukuk fakültesi var.

Yine aynı şekilde Necmettin Erbakan Üniversitesi’nde bir ‘İlahiyat Fakültesi’ varken, Selçuk Üniversitesi’nin ‘İslami İlimler Fakültesi’ açmasını çok ama çok anlamsız buluyorum.

YÖK böyle bir şeye nasıl izin veriyor anlamıyorum.

Çeşitliliğin artması, Konya’ya daha fazla değer katar.

Ev sahipliği ve misafirperverliği için Muzaffer Şeker’e ve üniversite çalışanlarına teşekkür ediyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Seyfullah Koyuncu Arşivi
SON YAZILAR