KPSS sorularının sızdırılmasına ilişkin ilk dava

İptal edilen 10 Temmuz 2010'daki KPSS sorularının sızdırılmasına ilişkin 230 kişi hakkında "FETÖ üyesi olmak, nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik" suçlarından açılan davanın görülmesine devam edildi
KPSS sorularının sızdırılmasına ilişkin ilk dava

ANKARA (AA) - İptal edilen 10 Temmuz 2010'daki Kamu Personel Seçme Sınavı (KPSS) sorularının sızdırılmasına ilişkin 230 kişi hakkında "Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyesi olmak, nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik" suçlarından açılan ilk davanın duruşmasına devam edildi.

Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya bazı sanıklar ve avukatları ile şikayetçi kurumların avukatları katıldı.

Mahkeme Başkanı Hayrettin Otçu, bazı sanıklarla ilgili farklı illerde "silahlı terör örgütü üyesi olmak" ve "silahlı terör örgütü yöneticisi olmak" suçlarından açılan davaların, mevcut dava dosyasıyla birleştirildiğini belirtti.

Duruşmada, sanıklara birleşen davalarla ilgili savunmaları soruldu. Ana dosya kapsamında yaptıkları savunmaları tekrarlayan sanıklar, suçlamaları kabul etmeyerek tahliye talebinde bulundu.

Mahkeme heyeti, sanık avukatlarının da tahliyeye yönelik beyanlarını aldıktan sonra müzakereye çekildi. Müzakerenin ardından kararını açıklayan heyet, tutuklu sanıkların mevcut hallerinin devamına karar verdi.

Duruşmaya 10 Temmuz'da devam edilecek.

- İddianame

Davada 230 sanık, "silahlı terör örgütü kurma ve yönetme ile zincirleme biçimde resmi belgede sahtecilik ve kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık" suçlarından yargılanıyor.

İddianamede, soruşturmanın 10 Temmuz 2010 tarihli KPSS Eğitim Bilimleri, Genel Kültür ve Genel Yetenek alanlarında gerçekleştirilen 3 sınav öncesinde, soruların Fetullah Gülen cemaatine yakınlığıyla bilinen Ankara Turgut Özal Düşünce ve Hamle Derneğinde görevli ofis elemanı Berat Koşucu tarafından Yalvaç'ta kuyumculuk yapan Süleyman Mustafa İnanıcı aracılığıyla, yine o dönem Yalvaç'ta ikamet eden sanık Baki Saçı'ya e-postayla gönderildiğine dair deliller üzerine başlatıldığı belirtiliyor.

Buradan hareketle sınavlarda usulsüzlük yapıldığı, soruların sınav öncesinde aralarında irtibat bulunan bazı kişilerce elde edildiği ve paylaşıldığının anlaşıldığı kaydedilen iddianamede, şu ifadeler yer aldı:

"Devam eden soruşturmada olayın sadece yerel ölçüde kalmadığı, soruların bu şahıslar haricinde sınava giren birçok adaya da örgütlü şekilde ulaştırıldığı, şüpheli konumundaki kişilerin birlikte hareket ettikleri, bu birlik ve beraberliğin tesadüflerden ibaret olmadığı ve birçok ortak noktalarının olduğu, dosya kapsamında bulunan şüpheli ve müşteki ifadeleri, dijital veri incelemeleri, bilirkişi raporları ve dosya kapsamındaki diğer delillerle tespit edilmiştir. Elde edilen tüm delillerin değerlendirilmesinde eylemlerin hiyerarşik ve örgütlü biçimde gerçekleştiği anlaşılmıştır."

Sanıklar arasında "cemaat bağı" olduğu, soruların sınavdan günler önce genellikle bu bağa uygun dağıtıldığına işaret edilen iddianamede, profilleri, iş yerleri, aralarındaki mali ve sosyal irtibatları incelendiğinde, soruşturma konusu eylemleri gerçekleştirenlerin, FETÖ/PDY içinde yer aldıkları savunuldu.

Kaynak: