Geçenlerde bir dostumuzu ziyaret etmek için KTO Karatay Üniversitesine gitmiştim...

Aslında epeydir gitmiyordum, birazda, samimiyetle ifade edeyim, çekiniyordum, zira mütevelli heyeti başkanı ve rektörü bildiğiniz gibi üniversitenin asıl sahibi konumundaki Konya Ticaret Odasına saygı duymuyorlar ve tamamen KTO’dan, KTO’nun vakfından ayrı hareket ediyorlar…

Bunun yanlışlığını da ben birkaç defa yazdım… ,

Yönetimin bir an önce KTO’nun Eğitim ve Sağlık Vakfına teslim edin, dedim, zira olması gereken bu, para KTO’dan çıkıyor, Harun bey ve rektörde, bu vakfı ve KTO’yı takmadan Karatay Üniversitesini yönetmeye çalışıyor…

Bu durumun KTO Karatay Üniversitesinin personeline, hocalarına, yöneticilerine nasıl yansıdığını da bilmediğim için, üniversitede tepki olabileceğimi düşünmüşüm ama yanılmışım…

Görüştüğümüz dekan hocalarımız, dekan yardımcısı hocalarımız, yönetici hocalarımız, arkadaşlarımız hepsi bana oldukça samimi davrandılar ve anladım ki mevcut yapı onları da rahatsız ediyor, onlarda biran önce yönetimin KTO’nun vakfına geçmesini ve can sıkıcı tablonun yok olmasını istiyorlar.

Ama o notlarımı yazmadım, zira KTO Karatay Üniversitesi sadece Konya için değil Türkiye için, Türkiye’nin kalkınması, sanayisi, iş dünyası, ekonomisi, ihracatı için çok önemli bir üniversite ve bu üniversitenin başka konularla gündeme gelmesini şahsen ben doğru bulmuyorum…

Biz böyle iyi niyetli yaklaşıyoruz ama diğer taraftan birileri ne yazık ki bu üniversiteyi babalarının malı zannetmeye, devam ediyorlardı… 

Adamlar tuhaf bir şekilde, KTO Karatay Üniversitesine Tıp fakültesi kuracaklarını bile açıklılar…

Nereden tutsanız elinizde kalacak, tuhaf bir açıklama…

Öncelikle KTO Karatay Üniversitesi sanayicilerimizin, iş adamlarımızın üniversitesidir, onların paralarıyla kurulmuştur ve bu üniversitede ihracat, iş hukuku, mekatronik, inovasyon, nano teknoloji, iş prensipleri, işletme, mimarlık, mühendislik, pazarlama, makine, metalürji, malzeme gibi iş dünyamıza hizmet edecek bölümlerin ağırlıkta olması da zaten gerekir…

Bu üniversite iş dünyamıza hizmet etmesi için, personel açığını karşılaması için kurulmuştur…

Söylem olarak da imkan olarak da, rantabl olmaması bakımından da tıp fakültesi yanlış…

Ama adamlara kafalarına göre hareket ediyorlar ve KTO’yu takmıyorlar…

Takmayın kardeşimde, bunu KTO’nun parasıyla yapmayın, gidin kendi babanızın parasıyla üniversite kurun orada kafanıza göre hareket edin, kafanıza göre rektörle çalışın…

Tıp Fakültesini hangi araziye kuracaksınız ve Konya’da bir kamuoyu araştırması yaptınız mı? Tıp Fakültesine ihtiyaç olduğunu nereden çıkardınız… Konya’da kaç tane Tıp Fakültesi var biliyor musun? Konya 2 milyon nüfusuyla kaç tıp fakültesini kaldırır, hesap yaptın mı?

Neticede adam yapacağız diyor, Rektörle çıkıyorlar, açıklama yapıyorlar?

Şimdi İnşa Allah bu dönem sona erecek, dün genel kurul yapıldı. Vakıf senedi değişti, KTO’nun Eğitim ve Sağlık Vakfı, üniversitenin şu andaki mütevelli heyet başkanını ve rektörünü değiştirebilecek?

Ve artık İnşa Allah KTO Karatay Üniversitesi de bir daha bu konularla uğraşmayacak?

Tabi hala teklifimiz geçerli, Harun Bey gitsin kendi parasıyla üniversite kursun, KTO’nun üyelerinin parasıyla, bol keseden atmak, başkanlık yapmak kolay…

Kendi paranla kur üniversiteyi, orada birde tıp fakültesi kur, bizde helal Harun aga, büyüksün diyelim…

Şu anki yönetim işin özü, KTO’ya saygı duymayan ve ne yazık ki KTO Karatay Üniversitesinin gelişmesinin önünde firen olan bir ekip olarak görülüyor…

KTO Karatay Üniversitesinde, inşa Allah bu değişim süreci hızlı bir şekilde tamamlanır…

Kalkınmamıza motor olacağına inandığımız KTO Karatay Üniversiteside, Sayın Selçuk Öztürk’ün takım kaptanlığında atılımlar yapar…

İnşa Allah şeytan taşlama dönemi biter ve hizmet dönemi başlar…