Kurtulmuş Konya'da AP'ye yüklendi

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, “Avrupa Parlamentosunda sergilenen, terör örgütünün propagandasını yapan serginin varlığı asla kabul edilemez." dedi.
Kurtulmuş Konya'da AP'ye yüklendi

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, “Şu günlerde de Avrupa Parlamentosunda sergilenen, terör örgütünün propagandasını yapan serginin varlığı asla kabul edilemez. Böyle bir şey ne dostluğa, ne insafa, ne teröre karşı ortak bilinçle mücadele etme anlayışına sığar. Avrupa Parlamentosundaki 3-5 vekilin ön ayak olarak yapmış olduğu serginin bir an evvel kaldırılmasını temenni ediyoruz, talep ediyoruz.” dedi.

Kurtulmuş, AK Parti Konya İl Başkanlığını ziyaretinin ardından gazetecilerin sorularını cevapladı, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, 65. Hükümet ile çok seri bir şekilde çalışmaların başladığını, bir taraftan ekonomide yeni bir faza geçildiğini, reform sürecine ilişkin adımların atıldığını, yeni anayasa çalışmaları başta olmak üzere çalışmaların hızlandırıldığını, bir taraftan da dış politikada yeni perspektifler geliştirme yönünde atakların gerçekleştirmeye başlandığını bildirdi.

Irak’ın işgaliyle başlayan sürecin, bölge ülkelerin tamamını içine alan bir siyasi türbülans ve kaos dönemini beraberinde getirdiğine dikkati çeken Kurtulmuş, bununla birlikte de bir taraftan bölge halkları arasında etnik ya da mezhep temelli çatışmalar ve bütün bunların sonucu olarak siyasi belirsizlikler, kaoslar, parçalanmalar, dağılmalar yaşandığına işaret etti.

Suriye, Irak başta olmak üzere bölge ülkelerinin terör örgütleri cenneti haline geldiğine değinen Kurtulmuş, terör örgütlerinin de silah, lojistik, siyasi desteklere kavuştuklarını belirtti.

“Türkiye olarak biz de Ortadoğu’daki bu karışık ortamdan, hem siyaseten yönetilemez ülkelerin ortaya çıkardığı siyasi türbülanslar ve kaoslardan hem de bunların tabii bir neticesi olarak bu terör ortamından birinci derecede etkilenen ülkelerin başında geliyoruz” diyen Kurtulmuş, şöyle devam etti:

“Bütün ülkelerin hiçbir şekilde terör örgütleri arasında ayrım yapmaksızın, teröre karşı ortak bir insanlık cephesinde buluşmaları şarttır. Eğer demokrasiyi, insan haklarını, hukukun üstünlüğünü temel prensipler olarak kabul ediyorsak hiç amasız, fakatsız, ancaksız terör örgütlerinin hepsine karşı ortak bir cephe oluşturmak mecburiyetindeyiz. Terörden canı yanan ve canı yanmaya devam eden bir ülke olarak bunu bir insanlık vazifesi olarak görüyor ve bir kere daha hatırlatıyoruz. Maalesef zaman zaman karşılaştığımız muameleler, terör örgütlerine arka çıkan siyasi destekler de Türkiye’yi fevkalade rencide ediyor, yaralıyor.”

Avrupa Parlamentosundaki terör örgütü sergisi

Kurtulmuş, Ahmet Davutoğlu’nun başbakanlığı döneminde Brüksel’de toplantı yaptığı salonun yakınında PKK terör örgütünün bayraklarının ve posterlerinin açılmasının hiçbir şekilde kabule edilemeyeceği bir durum olmadığına dikkati çekerek, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Aynı şekilde şu günlerde de Avrupa Parlamentosunda sergilenen, terör örgütünün propagandasını yapan serginin varlığı asla kabul edilemez. Böyle bir şey ne dostluğa, ne insafa, ne teröre karşı ortak bilinçle mücadele etme anlayışına sığar. Avrupa Parlamentosundaki 3-5 vekilin ön ayak olarak yapmış olduğu serginin bir an evvel kaldırılmasını temenni ediyoruz, talep ediyoruz. ‘Teröre karşı şu örgüt zararlı bu örgüt değil’ mantığıyla hareket edilirse, bir gün gelir sırtı sıvazlananlar bir bumerang gibi sırtını sıvazlayanlara da zarar vermeye başlar. Bunun herkes tarafından görülmesini, özellikle istiyoruz, talep ediyoruz. Çünkü terörün artık sadece herhangi bir bölgeye has olmadığını, Bağdat’ın sokakları kadar Brüksel’in, Paris’in sokaklarının da teröre muhatap olabildiğini, Suriye’nin kentleri kadar Avrupa ve Amerika’nın kentlerinin de teröre muhatap olabildiğini görüyoruz. Terör bir insanlık suçudur.”

“Teröre karşı ortak mücadele herkes tarafından verilmelidir”

Teröre destek verenlerin "akıllarını başlarına alması" gerektiğini vurgulayan Kurtulmuş, “Eğer teröre karşı bir mücadele verilecekse ortak bir şekilde bu mücadele herkes tarafından verilecektir. Verilecek mücadelenin standartları bellidir. Bunun standartları insan haklarıdır, hukukun üstünlüğüdür, demokrasinin korunmasıdır, insanların can ve mal güvenliğinin emniyet altına alınmasıdır. Dolayısıyla böylesine bir ortak noktada iken, böylesine ortak değerleri savunmamız gerekirken bazı ülkelerde, terör örgütlerine destek mahiyeti arz eden tutumların olmasını tasvip etmiyoruz, kınıyoruz, bunları şiddetle reddediyoruz.” dedi.

“Vatandaşımızı yanıltacak bilgi veremeyiz”

“Bahoz Erdal” kod isimli terörist Fehman Hüseyin’in öldürüldüğüne ilişkin haberlerin hatırlatılmasının ardından hükümetin elindeki son bilgilerin sorulması üzerine Kurtulmuş, şu yanıtı verdi:

“Biz resmi açıklamayı ancak kesinleşen teyit edilmiş bilgilerle yaparız, Sayın Cumhurbaşkanımız, Sayın Başbakanımız ve ben Hükümet Sözcüsü olarak... 'Bu konuyla ilgili, böyle bilgiler var, birtakım istihbarat kaynaklarından birtakım basın kaynaklarından gelen bilgilerle adı geçen teröristin öldürüldüğüne dair kuvvetli emareler var. Ama bu konu teyide muhtaçtır' dedik. Resmi açıklama budur. Teyide muhtaç, bugün, şu an itibarıyla da teyide muhtaç bir haberdir. Biz, herhangi bir duyuma göre resmi bir kanaat belirtemeyiz. Medya bunu yapabilir, basın başka kanallardan bilgiler elde edebilir, lehte ya da aleyhte diyebilir. Bizim 'net, böyledir' diyebilmemiz için teyit edilmiş bilgi olması lazım. Bunun için de bir kişinin öldüğü bilgisi hukuki deliller çerçevesinde teyit edilecek bir bilgidir. Bununla ilgili çalışmalar sürüyor. Suriye sahası dediğimiz saha, son derece karmaşık, her köyün her kasabasının başka silahlı örgütlerin elinde olduğu bir coğrafyadır. Masa başında haber yapmak kolay ama buradan gelen bilgilerin teyit edilmesi gerekir. Vatandaşımızı yanıltacak bilgi veremeyiz. Teyit ettiğimiz anda da açıkça söyleriz.”

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, şunları kaydetti:

“Çözüm sürecinde büyük samimiyetle bu işin bitirilmesi silahlı unsurların tamamen tasfiye edilmesi konusunda bir müzakere sürdürüldü. Şunu da çok net söyleyeyim o müzakere süreci olmasaydı Doğu ve Güneydoğu'daki olaylar başka bir seyir takip edebilirdi. Ama o sürece ihanet eden hükümet değildir.

O sürece ihanet eden, oy aldığı Kürt halkına ihanet eden PKK terör örgütü ve yandaşlarıdır. Şu sorunun cevabını versinler, 'Birden ne oldu da her şey yolunda giderken 22 Temmuz’da düğmeye basılmış gibi bütün canavarlar uyandırıldı? Hangi siyasi gelişme olmuştur da 22 Temmuz’dan sonra PKK terör örgütü şehirleri kazarak, çukurlar açarak bombalarla Türkiye’ye saldırmıştır, DHKP-C Türkiye’nin şehirlerinde bombalı saldırılar yapmıştır?' Şunu çok net söyleyeyim, birileri bundan rahatsızlık duyuyor ama bir kere daha söyleyeyim, dünyada hiçbir terör örgütü tek başına hareket ediyor değildir. Eğer bu terör örgütlerinin arkasında bunlara siyasi, istihbari, lojistik, askeri ve silah desteği verenler, desteklerini çeksinler hiçbiri bir hafta dayanamazlar. Bunu DAEŞ için de söylüyorum PKK için de söylüyorum. Dolayısıyla Türkiye 22 Temmuz 2015’ten itibaren çok planlı saldırının altındadır. Burada kullanılan araçlardan, maşalardan birisi de PKK’dır. Meseleyi böyle görmemiz lazım.”

Provokasyonlar konusunda uyarı

Konya’nın Beyşehir ilçesinde yaşanan bıçaklı kavganın hatırlatılmasının ardından, yaşanan gelişmelere ilişkin değerlendirmesi sorulan Kurtulmuş, vatandaşları provokasyonlara karşı uyardı.

Bu tür ortamlarda hem Türkiye’deki barış ortamını bozmak isteyenlerin hem buralardan birtakım menfaatler elde etmek isteyenlerin provokasyonlar yapabileceğine vurgu yapan Kurtulmuş, “Beyşehir’de maalesef adli bir olay, sıradan bir olay, bir sokak kavgası belli boyutlara taşınmaya çalışıldı. Burada aziz milletimizin çok uyanık, ferasetli olması lazım. Suriyeli sığınmacılar üzerinden oluşturulabilecek bazı provokasyonlara karşı da uyanık olmamız gerekiyor.” ifadesini kullandı.