Maarif Vakfı 4 kıtada faaliyetlerine başladı

Akgün: "Her hafta birkaç yeni ülkeye heyetler gönderiyoruz. FETÖ'nün eğitim alanında faaliyette bulunduğu 100'e yakın ülkenin tamamına ulaşma 6 ay ya da 1 yıl sürecektir"
Maarif Vakfı 4 kıtada faaliyetlerine başladı

Türkiye Maarif Vakfı'nın kuruluşunun üzerinden geçen 3 ay içerisinde, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile bağlantılı okulların bulunduğu 100'e yakın ülkenin 15'ine ziyaretler gerçekleştirildi. Bu ülkelerden Somali ve Gine'deki FETÖ ile iltisaklı tüm okullar Maarif Vakfı'na devredilirken, Sudan'daki okulların devir teslim işlemlerinde sona gelindi. Çad ve Senegal'deki FETÖ ile irtibatlı okulların ise vakfa devrine ilişkin mutabakat anlaşmaları imzalandı. 

Türkiye Maarif Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye Maarif Vakfı'nın yaklaşık 3 ay önce kurulduğunu hatırlattı.  

Bu süre içinde bir taraftan vakfın teşkilatlanma çalışmalarını sürdürdüklerini, bir taraftan mevzuat ve çalışma usullerine ilişkin stratejik planları hazırladıklarını belirten Akgün, bir taraftan da siyasetin ve diplomasinin alt yapıyı hazır hale getirdiği ülkelerde de FETÖ ile mücadele çerçevesinde bazı okulların vakfa devredildiğini aktardı. 

FETÖ'nün 170'in üzerindeki ülkede faaliyetlerinin bulunduğu yönünde bilgilerin olduğunu aktaran Akgün, "Ancak 100 ülkede bu terör örgütü ile iltisaklı okullar var. Diğer ülkelerde ise kültür merkezi, din merkezi, ofis ya da gazete temsilciliği adları altında bir şekilde faaliyetleri bulunuyor. Zaman zaman da kendi güçlerini abartıyorlar, abartmak için de bunları kullandığını söylemek gerekiyor. 40 yılda 100'ün üzerinde ülkede farklı isimlerle varlık gösterecek duruma gelmiş durumdalar." diye konuştu. 

Vakfın kuruluşundan itibaren 3 ay içerisinde yaklaşık 15 ülke ziyaretinin yapıldığını bildiren Akgün, "Bazı ülkelere temsilciler, bazı okullara müdürler atandı, bazı okulların da teknik anlamda Maarif Vakfı'na geçiş süreci devam ediyor. Görüşmelerin devam ettiği ülkeler var. Mutabakat zabıtları imzaladığımız ülkeler var. Fiilen okullarını devraldığımız ülkeler var. Her hafta birkaç yeni ülkeye heyetler gönderiyoruz. FETÖ'nün eğitim alanında faaliyette bulunduğu 100'e yakın ülkenin tamamına ulaşma 6 ay ya da 1 yıl sürecektir." dedi.

- "Ciddi talepler var"

FETÖ ile mücadelenin dışında, yurt dışında prestijli marka Türk okullarının açılması konusunda da çalışmalar yürüttüklerini belirten Akgün, bu konuda da yurt dışı ziyaretleri yaptıklarını ifade ederek, "Özellikle Türk diasporasının yoğun bulunduğu Avrupa ülkelerinden, Balkanlardan hatta Avustralya'dan ciddi talepler var. " diye konuştu.  

Yurt dışında FETÖ ile iltisakı bulunan okullara olan talebin giderek azaldığına işaret eden Akgün, şöyle devam etti:

"Çünkü Milli Eğitim Bakanlığının FETÖ ile iltisaklı okulların diplomalarını tanımama konusunda kararları bulunuyor. Her şeyden önce Türkiye'de 15 Temmuz darbe girişimini planlamış ve insanların hayatını kaybetmesine yol açan bir yapı ile uzaktan veya yakından ilgili olan okul veya eğitim kurumlarına Türk vatandaşı olanlar çocuklarını göndermek istemiyorlar. Bunu, milli bir bilinç ve milli bir dava meselesi olarak görüyorlar. Biz yurt dışından gelen bu taleplere yetişmeye çalışıyoruz. Bu çerçevede hem bu ülkeleri ziyarete gidiyoruz, yeni sıfırdan okullar kuruyoruz. Bir taraftan da bir siyasi kriz yönetimi olarak Türkiye Maarif Vakfı son derece kritik roller oynuyor."

- FETÖ okullarının devralındığı ülkeler

Birol Akgün, özellikle Afrika ülkeleri ile Türkiye'ye müzahir bazı Balkan ülkelerinin Türkiye'nin FETÖ'ye karşı gösterdiği hassasiyeti anladıklarını ve bu ülkelerden bir kısmının da bu terör örgütü ile irtibatlı okullara el koyduğunu bildirdi.

Somali'nin darbe girişiminin hemen ardından ülkedeki FETÖ ile iltisaklı okullardaki çalışanları ve diğer irtibatlı kişileri sınır dışı ettiğini ve bu okulları kendi milli eğitim sistemine aldığını dile getiren Akgün, Türkiye Maarif Vakfı olarak bu okulların devir teslim işlemini yürüttüklerini söyledi. 

Vakfın devralıp işletmeye başladığı okulların bulunduğu ülkeler arasında Gine'nin de yer aldığını bildiren Akgün, Sudan'daki okulların devir teslim işlemlerinin de tamamlanmak üzere olduğunu kaydetti.

Çad ve Senegal'de FETÖ ile irtibatlı okulların Maarif Vakfı'na devrine ilişkin mutabakat anlaşmalarının imzalandığını belirten Akgün, şöyle konuştu:

"Diğer 10 ülkede ise FETÖ ile iltisaklı okulların Maarif Vakfı'na devrine ilişkin görüşmeler devam ediyor. Bu ülkeleri söylemek istemiyorum, çünkü sahada sürekli olarak diplomatik bir mücadele yürütülüyor. Aslında Avrupa, Afrika, Avustralya ve Asya olmak üzere 4 kıtada şu an faaliyet yürütüyoruz. Bu ülkeler Uzakdoğu'da da var, Balkanlar'da da var, Orta Asya'da da var. Dolayısıyla isim vermekten ziyade dünyanın farklı bölgelerinde özellikle Türkiye'ye müzahir olan ve Türkiye'nin 15 Temmuz sonrasında diplomatik anlamda gidip süreci anlattığı ülkeler, bu konuyu ciddi şekilde dinliyorlar ve Türkiye ile çalışmak istiyorlar." 

- Benin'e heyet gidecek

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Benin Cumhurbaşkanı Patrice Talon'un birlikte düzenledikleri ortak basın toplantısında, en önemli gündem maddelerinden birinin bu ülkedeki FETÖ ile irtibatlı 3 okulun Maarif Vakfı'na devrine ilişkin açıklamalar olduğunu ifade eden Akgün, "Maarif Vakfı olarak görevimiz, diplomasinin yol göstericiliğinde siyasetle beraber bu okulları devretmeye hazır olan ülkelerde alt yapıyı hazırlamak, o ülkelere eleman göndermek ve temsilcilik açmak. Bu kapsamda, en kısa zamanda Benin'e bir heyet gidecek. Bu heyetler içinde Maarif Vakfı ve Milli Eğitim Bakanlığından temsilciler bulunacak." dedi. 

Okulların devredilmesine ilişkin sürecin ülkelerin hukukuna göre de farklı işleyebildiğine işaret eden Akgün, "Bazen vakfın okulları devralması için, bir ülkede bir sivil toplum kuruluşu olarak tescil ettirilmesi, bazen o ülkelerde şirket kurulması bazen de yerel dernek veya vakıf kurulması gerekebiliyor. Çünkü her ülkenin mevzuatı bu konuda farklı." diye konuştu.  

Vakfın kuruluşundan itibaren hızlı şeklide ülkelerin gerektirdiği hukuki tüzel kişilik kazanma yönündeki çalışmaları yürüttüklerinin altını çizen Akgün, "Dolayısıyla, oraya eleman göndermek, öğretmen bulmak, müdür göndermek değil, bunun ötesinde uluslararası hukuk ve yerel mevzuat bakımından da çalışma yapmak ve tescil ettirmek gerekiyor." ifadelerini kullandı. 

- Temel hedef 193 ülke

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın daha önce Maarif Vakfı'nın 193 ülkede faaliyet göstermesi yönündeki sözlerini dile getiren Akgün, "Temel hedefimiz budur." dedi.

Maarif Vakfı olarak yurt dışında anaokulundan üniversiteye kadar her alanda eğitim kurumu görme görevlerinin bulunduğuna dikkati çeken Akgün, "Devlet, millet adına bize verilen görevi en iyi şekilde yapmaya çalışıyoruz. Amacımız PR yapmak değil, Sarı Saltuk gibi hizmet etmek." diye konuştu.

Yurt dışındaki muhataplarına, FETÖ'nün bulunduğu ülkede "eğitim" adı altında yürüttükleri faaliyetlere ilişkin uyarılarda da bulunduklarının altını çizen Akgün, "Bu nedenle, ülkeler için de bir tehdit oluşturduğu ifade ediliyor. Bu konu, siyasetin ve diplomasinin öncelikli olarak görevi. Biz öncelikle eğitime odaklanıyoruz." ifadelerini kullandı. 

Uluslararası alanda okul açabilmek için ülkelerin ulusal mevzuatına göre lisanslı bir okul açılması gerekliliğine vurgu yapan Akgün, şunları kaydetti:

"Dolayısıyla, her ülkenin zorunlu müfredatı var. Geriye kalan yüzde 15-20'lik bölümde kültür dersleri üzerinden farklı dil ya da kültürü öğretebilirsiniz. Dolayısıyla Maarif Vakfı olarak devraldığımız okulların büyük çoğunluğu yerli yani o ülke vatandaşı. Bu hem o mevzuatın gereği hem de müfredatın uygulanması anlamında kolaylık sağlıyor. Örneğin Afrika'da ülkelerde Afrikalı bir öğretmen çalıştırmak daha ekonomik oluyor. Nerede insan gücü temin edebiliyorsanız özellikle yerel düzeyde bunları istihdam etmek durumundasınız ama bu okullar Türkiye menşeli bir vakıf olduğu için de elbette ki idarecisi, müdür yardımcıları ve Türkçe öğretecek öğretmenleri de Türkiye'den gönderiyoruz. Bu yeni sürecimiz." 

Birol Akgün, yurt dışında devraldıkları okullara genel isim olarak "Türkiye Maarif Okulları"nı kullandıklarını ama yanında yerel düzeyde de isimler verdiklerini sözlerine ekledi.