Mahinur Özdemir'i ihraç eden parti sessizliğini koruyor

Belçika'da, Ermeni iddialarını reddeden milletvekili Özdemir'i ihraç eden Demokratik Hümanist Merkez partisi yetkilileri, medyanın sorularını yanıtsız bırakıyor.
Mahinur Özdemir'i ihraç eden parti sessizliğini koruyor

Anadolu Ajansı muhabirlerinin röportaj talebini reddeden Demokratik Hümanist Merkez (CDH) partisi Etik Komitesi'nin Başkanı Dominique Drion, basına konuşma yetkisinin olmadığını söyledi.

Parti Sözcüsü Fabian Namur ise ihraç kararıyla ilgili sorulara cevap veremeyeceğini, bu konuda sadece Genel Başkan Benoit Lutgen'in konuşabileceğini belirtti.

Hristiyan Demokrat ailesine mensup CDH partisinin lideri Lutgen ile diğer parti yöneticileri ve milletvekilleri de AA muhabirlerinin soruları ile röportaj taleplerini henüz yanıtlamadı.

Öte yandan, parti yöneticileri Belçika medyasına da konuşmaktan kaçınıyor.  Belçika gazetelerinde geniş yer bulan ve medyada halen tartışılmaya devam edenihraç kararıyla ilgili hala cevabı aranan birçok soru yanıt bulmuş değil.

Özdemir'in metne aykırı davrandığı öne sürülüyor

CDH yönetimi ihraca neden olarak Mahinur Özdemir'in daha önce imzaladığı ve Belçika, Avrupa Birliği ve uluslararası toplum tarafından tanınan soykırımları kabul ettiği yönündeki metne aykırı davranmasını gerekçe gösteriyor. Fakat 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarını ne Belçika hükümeti, ne Avrupa Birliği ne de uluslararası mahkemeler tanıyor.

Belçika Dışişleri Bakanı Didier Reynders, Parlamentoda 1915 olaylarına ilişkin nisan ayında yaptığı konuşmada soykırımın Birleşmiş Milletler tarafından 1948 yılında kabul edilmiş spesifik anlam taşıyan hukuki bir terim olduğuna işaret ederek "Soykırım demek mahkemelerin işi. Farklı kurumların hukukun işine karışmasını doğal bulmuyoruz." demişti.

Yine Nisan ayında Avrupa Parlamentosu'nda 1915 olaylarıyla ilgili sembolik karar tasarısı görüşülürken AB Komisyonu adına konuşan Başkan Yardımcısı Kristalina Georgieva, bazı parlamenterlerin ısrarına rağmen "soykırım" ifadesini kullanmayı reddetmiş ve 1915 olaylarını "trajedi" olarak nitelendirmişti.

Georgieva, bu konuda AB üyeleri arasında farklı görüşlerin bulunduğuna dikkat çekmiş ve Komisyon'un Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin normalleştirilmesini desteklemeyi sürdüreceğini vurgulamıştı.

AP'deki oturumda üye ülkeleri temsilen söz alan AB Dönem Başkanı Letonya'nın Avrupa işlerinden sorumlu Devlet Sekreteri Zanda Kalnina-Lukasevic de Georgieva gibi 1915 olaylarını "trajedi" olarak nitelendirmişti.

1915 olaylarıyla ilgili olarak Ermeni iddialarını şuana kadar destekleyen herhangi bir uluslararası mahkeme kararı mevcut değilken, CDH partisinin Mahinur Özdemir'i neyi gerçekte gerekçe göstererek ihraç ettiği konusu ise belirsizliğini koruyor. Özdemir, CDH Genel Başkanı Lutgen'in "başörtüsünden rahatsız olduğunu ve 1915 olaylarını bahane olarak kullanıldığını" söylüyor. 

İhraç kararının ardından sadece bir kez Belçika basınına konuşan Lutgen, Özdemir'in "soykırımı" tanımaması nedeniyle partinin etik komitesinin aldığı ihraç kararının yerinde olduğunu ve Belçika'daki diğer partilerin de Ermeni iddialarını tanımayan seçilmişlere aynı yöntemi uygulaması gerektiğini savunmuştu.

Belçika ve Türk kamuoyu, CDH partisinden ihraç kararının gerekçesiyle ilgili soru işaretlerini gidermesini bekliyor. Kamuyouna 1915 olaylarına ilişkin herhangi bir açıklama yapmamış olmasına rağmen partinin Özdemir'e neden bu yönde bir belge imzalatmaya çalıştığı, diğer Türk kökenli seçilmiş üyelerine de aynı yöntemi uygulayıp uygulamayacağı bilinmiyor.

Mahinur Özdemir, ihraç kararıyla ilgili tebligatın henüz kendisine ulaşmadığını ve bunu alınca itiraz ya da yargı yoluna başvurup başvurmamayı değerlendireceğini belirtiyor.