Mahkemeye çıkınca FETÖ'yü sattılar

Televizyon ve gazetelerden FETÖ adına darbe mesajları verip Türkiye'yi tehdit etmeye kalkan isimler hakim karşısına çıkınca FETÖ'yü sattı.
Mahkemeye çıkınca FETÖ'yü sattılar

FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimini önceden bilen ve bu konuda çağrışım yapan mesajlar verdikleri için yargılanan Ekrem Dumanlı, Emre Uslu, Tuncay Opçin, Ahmet Altan, Nazlı Ilıcak, Mehmet Altan ve Prof. Dr. Osman Özsoy'un ve  ‘FETÖ’nün yayın organı’ olan Zaman gazetesinin eski yönetici ve yazarlarının yargılanmasına devam ediliyor.

15 Temmuz öncesi her fırsatta televizyonlarda, gazetelerde darbe ve Türkiye'ye karşı tehdit içeren mesajlar veren isimler mahkemede yaptıkları savunmalarla pes dedirtti. 

NAZLI ILICAK: TERÖRDEN DAHA TEHLİKELİ

FETÖ'nün medya yapılanması davasında savunmasına devam eden gazeteci Nazlı Ilıcak, "Cezaevinde olmaktan yoruldum" diyerek ağladı. Ilıcak "Hakkımda karar verirken FETÖ ile cemaat arasındaki farkı gözetin lütfen. Bu yapı bir terör örgütünden çok daha tehlikeli. Bir terör örgütü darbe yapabilir mi? Bir terör örgütü devletin bütün kurumlarının gizlice ele geçirebilir mi? Ben bu örgütün gerçek yüzünü geç anlamış olabilirim ama katiyen suç işlemek kastıyla hareket etmedim" dedi.

"DARBE YAPTIĞIMIZIN KANILARINI GÖSTEREMEZSİNİZ"

"15 Temmuz'da silahlı darbe yaptığımızın somut kanıtlarını bize ve dünyaya gösterin. Gösteremeyeceksiniz. Öyle bir kanıt olmadığını siz de biliyorsunuz, ben de biliyorum. Çünkü bu iddialar baştan aşağı yalan" diyen Altan, "Eğer kanıtsız bir şekilde bizi yargılamayı ve hapsetmeyi sürdürürseniz, yargıyı ve devleti yok edeceksiniz. Çok ciddi bir suç işleyeceksiniz. Türkiye, suçluların suçsuzları yargıladığı bir haydutluk ve zorbalık cangılı olacak" şeklinde konuştu.

1 DOLAR SAVUNMASI

Altan, iddianamede aleyhine delil olan 1 dolar için ise şunları söyledi: "Bugün sizin de gözlerinizle göreceğiniz gibi, yırtık, tedavülden kalkmış, koridordaki vestiyerde kullanılmayan yıpranmış bir kadın çantasında eski seyahatlerden unutulmuş, F serisi 1 dolara beyhude bir anlam yükleme çabası görülmektedir. Ancak bu iddianamenin özelliği zaten budur. Ayrı bir yerde, özel olarak muhafaza edilmesi söz konusu değil, odamdaki küçük miktardaki dövizler gibi, eski, yırtık, tedavülden kalkmış bir seyahat bakiyesi olduğu aşikârdır. Ben örgüt üyesi olmadığıma göre, F serisi 1 doları neden, niçin, hangi maksatla saklayacağım. Anlamı ne olacak? Doğrusu, bir iddianame daha ciddi olmak zorunda değil midir? İkincisi, 15 Temmuz sonrası 1 dolar bulundurmak suç aleti silah bulundurmaktan daha tehlikeli bir hâle gelmişti. Gizli saklı bir işim olsa, ben 1 dolarları neden tutayım?"

"BÜSTÜMÜ DİKSİNLER"

Türköne ise “Yargılamalar biter, her şey yerli yerine oturduğunda 15 Temmuz darbesinin arka planda engellenmesinde çaba harcayan kim var  diye sorarlarsa ilk sırada ben varım. Benim büstümün dikilmesi gerekiyor. Vasiyetimdir, öyle bir şey olursa büstümü Çağlayan Adliyesi'nin önüne diksinler" şeklinde konuştu.

“CEMAAT GÜÇ ZEHİRLENMESİNE UĞRADI" 

Bulaç "Bence Gülen hareketi cemaatken iyiydi. Güzel hizmetlere imza atıyordu. Zaman içinde kötüye dönüştü. FETÖ oldu. Onu övenler, destek verenler suç ortakları değil, iyi vasıflarına hizmetlerine teveccüh gösterdiler, destek verdiler. Cemaat Allah rızasına dönük hizmet yolunda dev adımlar atarken güç zehirlenmesine uğradı. Hormonal büyüme onlarda kibre yol açtı. Her istediğimizi yaparız, yaptırırız vahmine kapıldı" diye konuştu. 

“…HAFTALIK RÜYA SEANSLARI UYDURDULAR"

“İyi niyetle onlara bağlananlara 'Büyüğümüz bu hafta yine Hz. Peygamberi rüyasında görmüş' diye neredeyse haftalık rüya seansları uydurdular. Böylece sadık rüya haberini istismar ettiler" diyen Bulaç, kendilerine bağlananlara da darbe yapacaklarını söylemediklerini ve insanları mağduriyete uğrattıklarını belirtti.

YILLARCA FETÖ GAZETESİNDE YAZDI FETÖ YOK DEDİ

Yıllarca FETÖ'nün yayın organı olan Zaman gazetesinde yazılar yazan Ahmet Turan Alkan,ise  "Zaman gazetesinde yazdığım sürede ‘FETÖ’ denen şeyin varlığına, faaliyetine şahit olmadım" dedi.

"FETÖ'NÜN KARANLIK YÜZÜNÜ GÖREMEDİM"

Zaman gazetesinin yazarlarından Şahin Alpay, darbe girişimine kadar Gülen Cemaati’nin ‘karanlık yüzü’nü görmediğini savunarak, “Mensuplarının bir askeri darbe girişiminde şu veya bu ölçüde rol alabilecekleri aklımın ucandan geçseydi asla Zaman gazetesinde yazmazdım. Pişmanım” dedi.