"Maklube yeme toplantılarıyla" liselilere tuzak

FETÖ/PDY soruşturmasında, bir dönem eleman kazandırmadan sorumlu olan sözde "bölge imalarından" şüpheli F.G, "maklube yeme" gibi çeşitli bahanelerle örgüte eleman temin etmeye çalıştıklarını belirtti.
"Maklube yeme toplantılarıyla" liselilere tuzak

Konya'da yürütülen Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturmasında, bir dönem eleman kazandırmadan sorumlu olan sözde "bölge imalarından" şüpheli F.G, "maklube yeme" gibi çeşitli bahanelerle örgüte eleman temin etmeye çalıştıklarını belirtti.

Bir süre örgütte çeşitli görevlerde bulunan F.G, İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesinde şüpheli sıfatıyla verdiği ifadesinde, cemaatin öğrenci evinde kaldığı dönemde belirlenen Anadolu liselerinin 11. sınıf öğrencilerinin "Fetullah Gülen cemaati"ne kazandırılmasının istendiğini söyledi.

Öğrencilerin "zeki, eli ayağı düzgün, herhangi bir fiziksel problemi olmaması"nın istendiğini aktaran F.G, yeterli sayıda öğrenciyi cemaate kazandırdığı takdirde burs verileceğinin söylendiğini ifade etti.

Talimat doğrultusunda çalışmalara başladığını dile getiren F.G, "Belirlenen liselerin önüne gidip eskiden tanıdığım öğrencileri aracı kullanarak öğrenci aramaya başladım. Öğrenci arayışını sadece daha önceden cemaat evlerinde bulunmuş öğrenciler aracılığıyla yapabilirsin. Çünkü direkt öğrencilerle temas kurarsan kimse sana inanmaz ve gelmez." dedi.

- Öğrencilerin evlere gelmesi için her yola başvurulmuş

İki aylık sürede yaklaşık 30 öğrenciyi gruplar halinde cemaate ait dershanelere davet ettiğini anlatan F.G, şunları kaydetti:

"Dershanelere davet ettiğim öğrencilere çeşitli aktiviteler yaptırmam, ikramlarda bulunmam için cemaatte 'fon' olarak bilinen paradan ihtiyacım olan kadar miktar verilirdi. Çeşitli aktivitelerle bu öğrencileri cemaat adına kazanmaya çalışıyordum. Bu öğrencilere daha önce bize öğretildiği gibi 'cemaate ait evlerde size ücretsiz ders veririm', 'gitmek istediğiniz üniversiteler için tercih zamanında sizlere rehberlik yaparım', 'boş vakitlerimizde bilgisayar oyunları oynar, halı saha maçları yaparız', 'birliktemaklube yeriz' gibi vaatlerde bulunarak cemaate ait evlere gelmesini sağlıyordum."

- "Getirdiğim 30 öğrenciden 23'ü seçildi"

Öğrencilere fark ettirilmeden, çeşitli kelime oyunlarıyla sohbet ortamında bulundukları hissettirilerek gözlem yapıldığını anlatan F.G, renk körü ve fiziksel sorunlarının olup olmadıkları, ailelerinin yapısının cemaate uygunluk taşıyıp taşımadıkları gibi konularda test edildiğini ifade etti.

F.G, bir taraftan da bu gözlemlerin not edildiğini belirterek, şöyle devam etti:

"Bu görüşmeleri yapan kişilerin yanında bulunuyordum. Yapılan testler ve kriter araştırması sonucunda getirdiğim 30 öğrenciden 23'ü seçildi. Yapılanmanın günümüzde ortaya çıkan yüzünü gördüğümde o dönem seçilen öğrencilerin asker, ya da polis okullarına yerleştirilmek üzere belirlendiğini, bu amaçla yetiştirilecek hedef öğrencilerden olduğunu düşünmekteyim. Cemaate öğrenci kazandırma konusunda yaptığım başarılı çalışmalardan sonra bölge talebe mesullüğü görevine getirildim. Daha sonra da çeşitli görevlerde bulundum. Cemaatte bir maaş tüzüğünün olduğu, bu tüzüğe göre herkesin durumuna, pozisyonuna ve sorumluluğuna göre paralar verildiği söyleniyordu."