Malezyalı gazeteci ve akademisyenler Türkiye-Malezya-Pakistan görüşmesinden memnun

Malezya Parasal Adalet Hareketi Başkanı Prof. Kamil Mydin:- "Üç ülkenin girişimiyle ortak medya organı kurulması İslamofobiye karşı iyi bir karşılık teşkil edecektir. Umarım bu girişim, insanlığın sükun bulması ve İslam'ın yayılmasına hizmet eder"- Ulusal
Malezyalı gazeteci ve akademisyenler Türkiye-Malezya-Pakistan görüşmesinden memnun

KUALA LUMPUR (AA) - ÖMER FARUK YILDIZ - Malezyalı gazeteci, yazar ve akademisyenler, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Birleşmiş Milletler (BM) 74. Genel Kurulu kapsamında Malezya Başbakanı Mahathir Muhammed ve Pakistan Başbakanı İmran Han ile üçlü görüşmesini olumlu yorumladı.

Malezya basını, üçlü görüşme sonrası liderlerden gelen açıklamalara oldukça geniş yer verirken akademisyenler de bu görüşmeyi üç ülkenin birlikte hareket etmesi yolunda önemli bir hamle olarak yorumladı.

AA muhabirine konuşan Malezya Parasal Adalet Hareketi Başkanı Prof. Kamil Mydin, üç ülkenin bu görüşmenin ardından doğacak iş birliğinden birçok alanda kazançlı çıkacağını belirterek, "Bu ülkeler birlikte hareket ederek askeri, ekonomik ve bilimsel sahalarda çok önemli girişimlerde bulunabilir. Üçlü iş birliği ilerleyen zamanlarda Endonezya, Bangladeş, Nijerya gibi Müslüman ülkelerin katılımıyla da geliştirilebilir." diye konuştu.

- Üç ülke altın endeksli ortak para birimini deneyebilir

Üç ülkenin iş birliğinden öncelikli beklentisinin, ticari amaçlı kullanılacak altın endeksli ortak para birimi olduğunu vurgulayan Kamil, "Bu yolu denersek kendi aramızdaki ticarette dolara bağlı kalmak zorunda olmaz ve uluslararası rezervlerimizde önemli miktarda kar ederiz." dedi.

Kamil, Türkiye ve Pakistan'ın teknoloji üretiminde ilerde olduğuna dikkati çekerek, iki ülkenin Malezya ile savunma sanayisinde güzel projeler gerçekleştirebileceğini vurguladı.

Tarafların dünya genelinde İslamofobya ile mücadele için ortak bir uluslararası İngilizce televizyon kanalı kurma fikrini de takdirle karşıladığını dile getiren Kamil, "İnternet ve sosyal medya, İslam'ın mesajının dünya genelinde yayılmasına çok katkı sağladı. Ama aynı zamanda İslam karşıtlığının kışkırtılıp dinimiz hakkında yanlış bilgiler verilmesine de sebep oldu. Bu yüzden üç ülkenin girişimiyle ortak medya organı kurulması İslamofobiye karşı iyi bir karşılık teşkil edecektir. Umarım bu girişim, insanlığın sükun bulması ve İslam'ın yayılmasına hizmet eder." ifadelerini kullandı.

- "Aşırıcılığın İslam ile sınırlı olmadığı dünyaya duyurulabilir"

Ulusal Malezya Üniversitesi Etnik Araştırmalar Enstitüsü Başkanı akademisyen ve köşe yazarı Prof. Kartini Ebu Talib ise Erdoğan, Mahathir ve Han'ın İslam'ın uluslararası alanda hak ettiği muameleyi görmesi için birlikte çalışmasını memnuniyetle karşıladığını kaydetti.

Prof. Kartini, uluslararası televizyon kanalı fikrinin birçok meselede ön yargıları değiştirebileceğini de vurgulayarak, "Keşmir ve Arakan gibi meseleler gündeme getirilerek aşırıcılığın İslam ile sınırlı olmadığı, aynı zamanda dünya genelinde aşırıcı Hindu, Budist akımların da var olduğu dünyaya duyurulabilir." dedi.

Söz konusu ülkeler arasında bundan önce de askeri ve ekonomik alanda iş birliklerinin yapıldığını hatırlatan Prof. Kartini, "Özellikle Türkiye-Malezya arasında askeri değişim programları, eğitime yönelik ortak faaliyetler ve endüstri ile kültürü ilgilendiren anlaşmalar bu görüşmeden sonra yeniden hız kazanabilir." şeklinde konuştu.

- "Kurulması planlanan medya organı İslamofobiyle savaşabilir"

Malezya'nın en çok okunan gazetelerinden Sinar Harian'da köşe yazarlığı yapan akademisyen Prof. Mohd Azizuddin de üç ülkenin de birbiri için büyük önem taşıdığına dikkat çekerek, "Özellikle Malezya, Türkiye ve Pakistan'ı İslam dünyasının sözcüleri olarak görüyor." yorumunu yaptı.

Prof. Mohd Azizuddin, "Meseleyi bu açıdan değerlendirdiğimizde kurulması planlanan medya organı İslamofobi ile çok iyi bir savaş verebilir. Bir Malezyalı olarak tabii ki üçlü ilişkilerin gelişmesini, özellikle ekonomi ve ulusal güvenlik alanında gelişmesini isterim." ifadesini kullandı.

Malezya'da İngilizce yayın yapan Ntv7 televizyon kanalında muhabir olarak çalışan Sabrina Zainal da ortak medya organı kurma fikrini görüşmenin en çarpıcı noktası olarak gördüğünü dile getirerek, "İslam hakında yanlış anlaşılma ve dinin yanlış yorumlarının gündemde olduğu günümüzde böyle bir televizyon kanalı insanları eğitebilir ve İslam hakkında doğru bilgiler verebilir." diye konuştu.

- "Müslüman ülkeler arasında vize serbestisi düşünülmelidir"

Sabrina, bu televizyon kanalının ayrıca dünya Müslümanlarının kendi davalarını ifade etme ve haklarını savunma platformu olarak da hizmet edebileceği yorumunda bulundu.

Al Jazeera'nin Malezya ofisi muhabirlerinden Hardjito Warno da bu görüşmeyle meydana gelen iş birliği ve birlik atmosferinin korunması, somut projelerle pekişmesi gerektiğini belirtti.

Hardjito, üçlü görüşmede gündeme gelen konular ve projelerin hepsinin yapıcı olduğunu ancak şu aşamada bu ülkeler arasında serbest ticaret ve dolaşımın daha önemli olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi:

"Bir Müslüman olarak Türkiye-Malezya-Pakistan arasında iş birliğinin hayata geçmesini temenni ederim. Örneğin bu üç ülke başta olmak üzere Müslüman ülkeler arasında vize serbestisi anlaşması düşünülmelidir. Müslüman ülkeler olarak birbirimize yakın durmak istiyorsak önce ülkelerimize serbestçe giriş çıkış yapabilmeliyiz."

Kaynak: