"Masraf ödeyenler fırsatı kaçırmasın"

Hatalı işlem yaptıkları belirlenen 12 bankadan 2007 ile 2011 yılları arasında kredi çekenler itiraz etmeleri durumunda ödedikleri fazla paralarını geri alacaklar.
"Masraf ödeyenler fırsatı kaçırmasın"

Bankaların tüketicilerden kredi kartlarından ve kullanmış oldukları konut kredisi, tüketici kredisi, ihtiyaç kredisi hesaplarından hukuken almaması gereken meblağları almasıyla ilgili şikayetlerle sıkça karşılaşılıyor. Bankaların kredi kartı ve kredilerin geri dönüşlerinde işledikleri hak ihlalleri noktasında Avukat Ömer Faruk Seleş Yeni Haber’e özel açıklamalarda bulundu.  Kredi kartı aidatları ile ilgili şikayetlerin bankaların ödemesinden, tüketicilerin bilinçli bir şekilde itiraz etmelerinden ve yapılan düzenlemelerden dolayı son zamanlarda azaldığını ifade eden Seleş, “Çoğu insanlar ekstrelerini kontrol etmiyor. Farkına varmadan ödüyor. O yüzden ekstrelerin kontrol edilmesi varsa kesilen bu meblağların ilgili bankalara itiraz edilmesi gerekiyor. Son zamanlarda bunlarla ilgili şikayetler azaldı. Bankalar genelde itiraz üzerine tüketiciye geri ödüyorlar.  Bazı bankalar müşteri memnuniyeti açısından kart aidatı almıyor, kart aidatı olmayan kredi kartlarını hizmete sunuyor. İtiraz etmelerine rağmen netice alamayan tüketicilerin kesilen meblağlar küçük olduğu için Tüketici Hakem heyetine gidip başvuru yapması gerekiyor” dedi.

omer-faruk-seles--(1).jpg

TÜKETİCİDEN GEREKSİZ MASRAFLAR ALINIYOR

Kredilerle ilgili değişik adlarla bazı bankalar tarafından tüketicilerden hukuka aykırı bedeller alındığını belirten Seleş, “Kredi borçlularından dosya ücreti, başvuru ücreti, kredi kullandırma fonu vb. daha farklı adlarla hukuka aykırı bedeller alınıyor. Ödeme yaptıkları rakamların çok üstünde ekspertiz ücretlerinin alındığını görüyoruz. Bankanın ilgiyi firmaya makbuz karşılığı ödediği meblağın üstünde alınanlar hukuka aykırıdır. Yani Tüketicinin normal kullandığı kredi ve gecikme bedellerinin haricinde bu bedellerde değişik adlarla hukuka aykırı şekilde tüketiciden tahsil edilmektedir. Örneğin 10 yıl kredi çektiniz. 1 yıl sonra kapatmak istiyorum dediniz. Faizinden düşmesi gerekirken erken kapama adı altında bir rakam alıyor. Bankalara bunula ilgili de bir oran getirdiler. Bu oranların üstünde alınanlar hukuka aykırı hale geldi. Ayrıca kredi kullanırken bazı bankalar sigortayı şart koşuyor. Zorunlu sigorta diye bir şey yoktur. Zorunlu sigortalar belli. Deprem ve araç sigortaları haricinde diğer sigortalar gayri ihtiyarıdır, zorunlu tutulamaz, yapılmışsa bile istenilen zaman iptal edilebilir, prim iadesi talep edilebilir” diye konuştu.

banka-001.jpg

12 BANKA TAZMİNAT ÖDEYECEK

“Faizlerin yüksek olarak uygulandığı dönemde kredi çeken vatandaşların bazı hukuki hakları bulunuyor” diyen Seleş, “Ülkemizde faaliyetlerini yürüten Türk Ekonomi Bankası, ING Bank, Garanti Bankası, Akbank, Halk Bankası, HSBC Bank, İş Bankası, Finansbank, Denizbank, Vakıfbank, T.C. Ziraat Bankası, Yapı Kredi Bankası olmak üzere 12 bankanın karar birliği içerisinde hareket etmek suretiyle faiz oranlarını yükseltme yoluna gittikleri tespit ediliyor. Bunun neticesinde bankalardan kredi kullanan vatandaşların belli bir zararları oluşuyor. Bu zarar nedeniyle de kişinin hukuki tazminat ve alacak davası açma hakkı doğuyor.  21 Ağustos 2007 ile 22 Eylül 2011 tarihleri arasında söz konusu 12 bankadan kredi çeken herkes bu kapsama giriyor. Bankaların bu 4 yılda hareket ederek normal piyasadan faizlerini yükselttiğini haksız rekabete sebebiyet verdiği anlaşılıyor. Bu karara karşı söz konusu bankalarda itiraz ediyor. Kararın iptali için dava açılıyor. O davada reddedildi ve Danıştay’a yapılan itirazda reddedilerek söz konusu karar onanmıştır.  4 yıllık dönemde yaklaşık 33 milyon kredi kullanıldığı noktasında bir rakam var. Ayrıca bankanın vatandaşı zarara uğrattığı tutarın 4054 sayılı Kanun’un 58. maddesi gereğince zararın 3 katı kadar tazminat alınabilecek” şeklinde konuştu.

TÜKETİCİLER, TACİRLER VE KAMU KURUMLARI DAVA AÇABİLİR

Seleş şöyle devam etti; “Rekabet Kurulu kararına göre, bu 12 banka mevduat, kredi ve kredi kartı hizmetlerinde kartel oluşturmuşlardır. Eğer, 21.08.2007 ile 22.09.2011 tarihleri arasında bu 12 bankadan herhangi birisinden mevduat, kredi ve kredi kartı hizmeti alınmış ise, 3 kat tazminat davasını açma hakkını kazanılmış olunacaktır. 3 kat tazminat davasını, 21.08.2007 ile 22.09.2011 tarihleri arasında mevduat, kredi ve kartı hizmetlerinden faydalanan, Tüketiciler, Tacirler ve Kamu Kurumları açabileceklerdir”

para-001.jpg

3 KAT TAZMİNAT DAVASI NASIL VE NEREDE AÇILIR?

Usulen zor ve dikkat edilmesi gereken bir dava olduğu için, özellikle tüketiciler bu konuda yalnız hareket etmemeli, mutlaka bir avukattan yardım ve hukuki danışmanlık talep etmelidirler. Dava dilekçesinde muhakkak “4054 sayılı Kanun’un 58. maddesi gereğince zararın 3 katı kadar tazminat” talebi olmalıdır. Mahkeme dilekçede belirtilen taleplerle bağlı olduğundan dolayı, bu talebin yer almadığı dilekçelerde sadece zarar miktarına hükmedilecek, zararın 3 katı hesaplanmayacaktır. Davanın açılacağı yer de, açacak olan kişi veya kuruluşa göre değişmektedir. Tüketiciler tarafından açılacak davalar, Tüketici Mahkemelerinde, Tacirler tarafından açılacak davalar, Ticaret Mahkemelerinde, Kamu Kurumları tarafından açılacak davalar, Asliye Hukuk Mahkemelerinde açılmalıdır.

omer-faruk-seles--(2).jpg

 3 KAT TAZMİNAT DAVASINDA ZAMANAŞIMI NE KADARDIR?
NE ZAMANA KADAR BU DAVA AÇILMALIDIR?

Banka müşterileri ile bankalar arasında mevduat, kredi ve kredi kartı hizmetleri bakımından sözleşme ilişkisi olduğundan dolayı bu davayı açarken 10 yıllık zamanaşımından faydalanacaksınız. Kartelin başlangıç tarihi olan 21.08.2007 tarihinde çekilen krediler veya açılan mevduat hesapları için dahi zamanaşımı 21.08.2017 tarihinde dolacak demektir. Bu görüşe göre, kartelin son tarihi olan 22.09.2011 tarihinde çekilen krediler veya açılan mevduat hesapları için dahi zamanaşımı da 22.09.2021 tarihinde dolacaktır. O halde dikkat etmemiz gereken şey, hangi tarihte kredi kullanıldığının veya mevduat hesabı açıldığının tam olarak belirlemektir.
İSMAİL POÇAN / YENİ HABER GAZETESİ