Masumiyetin umudu SOBE

Selçuklu Otizmli Bireyler Eğitim Vakfı, Otizmli bireyler ve aileleri için umut ışığı olmaya devam ediyor.
Masumiyetin umudu SOBE

Selçuklu Otizmli Bireyler Eğitim Vakfı, Otizmli bireyler ve aileleri için umut ışığı olmaya devam ediyor. SOBE Vakfı, yaptığı faaliyetlerle yalnızca otizmli bireyleri değil onların ailelerini de düşünüyor. Merkezde bu dönem başlatılan kurslar sayesinde aileler hem sosyalleşiyor, hem kendilerini geliştiriyor, hem de üretim yapıyor.

fatma.jpg

SOBE yalnızca otizmli bireyleri değil onların ailelerini de düşünüyor. SOBE-KOMEK iş birliğiyle açılan çeşitli kurslar sayesinde otizmi bireylerin aileleri, çocuklarının eğitimini beklerken bu kurslardan yararlanabiliyor. SOBE’nin bu dönem başlattığı kurslar sayesinde ailelerin hem kendilerini geliştirmeleri, hem de üretim yapmaları amaçlanıyor.  SOBE Müdürü Psikolog Fatma Güllüoğlu Birer, otizmli bireyler eğitim alırken genellikle annelerin eşlik ettiğini ve bu yüzden de örgü ve kuran kursu gibi kurslar açtıklarını söyleyerek ailelerin bununla ilgili ilerleyen zamanlarda istihdam oluşturacaklarını düşündüklerini ifade etti.

sobe.jpg

“MEYVELERİNİ YENİ YENİ ALIYORUZ”

Bu dönem başlattıkları kurslarda güzel şeyler üretildiğini kaydeden Psikolog Fatma Güllüoğlu Birer, “Meyvelerini yeni yeni alıyoruz. Ailelerimizin, çocuklarıyla birlikte katılabilecekleri ortamlar kısıtlı, normal aileler gibi çocuklarını okula gönderip öğleye kadar rahatım gibi bir şansı yok.  Okula bile, ya gönderemiyorlar ya da gönderdiklerinde birçok aile eşlik ediyor. O yüzden de biz onların sosyal hayatını, onları buraya getirerek sağlıyoruz. Yine üniversiteden bir hocamız ailelerle grup terapisi tarzında çalışma gerçekleştiriyor. Bunun da güzel dönüşlerini şuan alıyoruz.” dedi.

sobe1-001.jpg

 

ONLAR KOCAMAN BİR AİLE

SOBE’nin her yıl geleneksel hale getirdiği iftar programı sayesinde otizmli bireyler ve aileleri güzel mutlulukların paylaşıldığı iftar sofralarında bir araya geliyor. Her yerde iftar programları gerçekleştiğini ama SOBE’deki iftarın daha farklı olduğunun altını çizen Psikolog Birer, “Otizmli ailelerin birçoğu çocuklarıyla yaşadıkları zorluk nedeniyle dışarıdaki mekânlarda yemek yemekte zorlanıyorlar. Çocuklar o saatte o gürültü o kalabalık ve kokudan rahatsız oldukları için aileler keyifli iftar yapamazken dışarıdan tepkiler almaya başlıyor. Hiç kimse yorum yapmasa bile rahatsız eden bakışlarla karşılaşıyorlar.  Ama biz burada kocaman bir aileyiz. O yüzden de kimse kimseden rahatsız olmuyor. Önceden ailelerimiz otizm ismiyle anılan yerlerden rahatsızlık duyuyorlardı, bu tarz programlara katılmıyorlardı ama şimdi birçok aile burada iftar yapıyor.” şeklinde konuştu.

sobe-2-001.jpg

 

AMAÇ FARKINDALIK OLUŞTURMAK

SOBE Vakfının kuruluş amaçlarından birinin otizme dair farkındalık oluşturmak olduğuna dikkat çeken Birer, sadece otizme dokunmayı değil, insanların otizme dair farkındalık kazanmalarını da amaçladıklarını vurguladı. Çoğu insanın otizmi bilmediği için otizme kötü gözle bakıldığını aktaran Birer, otizmli bireyler için deli gibi yanlış ifadelerin kullanıldığını kendilerinin de bu algıyı yıkmak için otizm çalışmalarıyla ilgili farklı programlara katıldıklarını açıkladı.

sobe-3.jpg

 

BİRÇOK AİLE MALİYETİ KARŞILAYAMIYOR

SOBE’nin kuruluş amaçlarından birinin de ihtiyaç sahibi otizmli bireylerin ailelerine destek sağlamak olduğuna vurgu yapan Birer, burada eğitimlerin bire bir yapıldığını, bir öğretmenin çok uzun süre bir öğrenciyle ilgilendiğini bu durumun da maliyeti çok fazla yükselttiğini belirtti. Birçok ailenin bu maliyeti karşılama gibi bir durumlarının olmadığına değinen Birer, vakıf olarak ailelere destek verildiğini ancak bunun yeterli olmadığını, insanların da yardım etmesi gerektiğini savundu.

sobe-9.jpg

“KONYALILAR BAĞIŞ KONUSUNDA ÇOK CÖMERT”

Konyalıların bağış ve zekât konusunda çok cömert olduklarının altını çizen Birer şöyle devam etti: “Biz çok cömert bir şehiriz. Ama aslında bizim genel anlamda ya üniversite öğrencisine burs vermek ya cami yaptırmak gibi bir bakış açımız var. Burada sağlanan destekle hem çocuğun hayatı hem de ailenin hayatı etkileniyor. Babaların bir kısmı bu gerçeği belirli bir süre sonra kaldıramayıp terk edip gidiyor. Annelerin tek başına gücünün yetmediğinden dolayı, çocuğunu evde bırakamayan ve neticede çalışamayan babalar bile söz konusu. O yüzden biz Ramazan ayında vatandaşlarımızdan bağış konusunda da destek bekliyoruz.”

“VAKIF’A DEĞİL OTİZMLİ ÇOCUĞA DESTEK İSTİYORUZ”

Otizmli bir çocuğun hayatına dokunmak istediklerini söyleyen Birer, “Vakıfa destek istemiyoruz biz aslında otizmli bir çocuğa destek istiyoruz. O çocuğun hayatına dokunmak istiyoruz. Şunu biz çok net görüyoruz ki özellikle otizmin tek tedavisi vardır o da erken yaşta özel eğitimdir. Bunu özellikle vurguluyoruz. Şuan bursiyerlerimiz sayesinde birçok çocuğumuz anaokuluna gitmeye başladı. Akranlarıyla oynamaya başladı. Evet bir raporu var ama hayatı akranlarıyla devam edebiliyor. Ki zaten bizim en büyük hedefimiz hepsinde rapor kaldırmak. Şuan için akranlarını yakalaması bizim önceliğimiz.” diye açıkladı.

8 YILDA YAPAMADIKLARINI 4 AYDA YAPTILAR

8 yıldır aşı yaptırmayan otizmli bir birey SOBE’de aldığı 4 aylık bir eğitimden sonra artık aşı yaptırıyor. Otizm de doğru yöntemlerle ilerlendiği takdirde bir sonuç alınabileceğinin bilgisini veren Birer, “Biz buradaki öğrencilerimizin hepsinden kan tahlili isteriz. Ama baba bize isyan etti. Dedi ki: ‘biz yıllardır kan aldıramıyoruz.’ Kan aldırmasa da olur diye düşünebiliriz ama hastalandığımızda hastaneye gittiğimizde yapılacak şey serumdur, iğnedir, kan tahlilidir. Ama bunları yaptırmayan bir otizmli düşün. 17 yaşındaki bu çocuğumuz şuan iğne olma aşı olma aşamasına geldi. Otizm doğru ellerle, doğru yöntemlerle, çocuğa özel problemlerle geçiyor.” ifadelerini kullandı.

OTİZMLİ BİREYLER ATLARINI DÖRTNALA SALIYOR

Özel çocuklara at binme eğitimi de verildiğini ifade eden Birer, “Sevdirerek başlıyoruz. Çocuklar için farklı özelliklerdeki atlar seçiyoruz. Eğer, çocuğumuz sakinse daha hızlı bir at seçiyoruz ki çocuğumuz da biraz hızlansın. Bir de üstüne atlar da burada eğitim alırlar çünkü çocuklara karşı tepki vermemeleri gerekir. Çocuk eğitime devam ettikçe, hem binicilik eğitimi veriliyor hem de dil gelişimi, komut alma, renkler gibi bilgiler de atın üzerinde öğretiliyor. Çünkü bazı çocukların atla bağlantısı çok güzel oluyor.” diye ifade etti. Birer, çok fazla davranış problemi olan bir çocuğun atlarla ilişkisinin çok iyi olduğunu ve dörtnala giderken engel atlayabilecek hale geldiğini de sözlerine ekledi.

SÜMEYRA KENESARI/YENİ HABER GAZETESİ