Hayrettin Atak

Hayrettin Atak

Meral Akşener’e İtiraf Mektubu!

Meral Akşener’e İtiraf Mektubu!

Artık itiraf etmenin zamanı geldi sanırım…

Meral Akşener’in açıklamasından sonra Konya köşeye sıkıştı. Artık inkar etmek fayda sağlamayacak bize…   

O sebeple yazmak zorunda kaldım bu mektubu…  

Evet biz Konyalılar mesaimiz bitince, tüm şehre karanlık çökünce silahlı eğitim almaya gidiyoruz… Hepimiz… Çoluk çocuk tüm aile…

Kadın, erkek ayrı otobüslerde ama…

Gençlerde okullardan çıkınca geliyor…

Sadece tabanca tüfek falan değil, roketatar, İHA, SİHA, füze kullanımını da öğreniyoruz…

…   

Hatta aramızda Uçak Gemisi Eğitimi alan arkadaşlar var, ama henüz ‘Uçak Gemimiz’ yok… İşin kötü tarafı ‘Uçak gemimiz’ olunca yüzdürecek denizimiz de yok ya. Olur belki diye akşam namazlarından sonra hep birlikte yağmur duası yapıyoruz…

‘Google’dan araştırdık biraz, biraz da askerliğini İskenderun’da denizci olarak yapmış bir arkadaş var o yardım ediyor… Çözeceğiz inşallah…  

Eğitimden sonra hiçbir şey olmamış gibi erkekler sabah işlerine, kadınlar evlerine, çocuklar okullarına dönüyor…

Korku filmi gibi Meral Hanım! Hiç sormayın! 

Dışarıdan biri gelince “Jim Carrey’in Truman Show”undaki gibi tiyatro yapıyoruz.

O kadar güzel oynuyorduk ki nasıl fark ettin Meral Hanım, hayret!

Her neyse olmuş artık… 

Ama söyleyeyim, füzeler noktasında iyi bir yere doğru hızla gidiyoruz. Geçenlerde bir inşaat tenekecisi bir abimiz füze rampasını yaptı sanki… Çok benzedi yani. Benim 7 yaşındaki oğlanı da üniversitede mühendislik falan okutursak füzelerimiz de hazır olacak İnşaallah…

Diğer taraftan, Zafer sanayinde tornacı bir abimiz müthiş bir silah geliştirdi. Normal de etliekmek küreği. Ama üstündeki düğmeye basıp kafanızın üstünde üç kere dolandırınca roketatara dönüşüyor. Patentini almaya çalışıyoruz…   

Ha bir de çiğ köfteci bir abimiz var, adı önemli değil… Kimyasal bir silah üzerinde çalışıyor. Atıyorsun evin tavanına, yapışırsa düşene kadar evin içindekiler bayılıyor… Çiğköfte tavandan düşene kadar ayılamıyorlar… Yapışmaz ise atan ayvayı yiyor…  

Şanlı mücadelemizde çok faydalı olacak diye düşünüyorum…

Terzi sıkıntısı var memlekette ama… Bitmiş meslek... Üniforma diktirecek birini bulamadık… Birkaç tane var, onlarda abiye dikiyormuş! O yüzden şu ana kadar bir üniforma diktiremedik…

Siviliz hepimiz bu sebeple…  Sivil olduğumuz halde bizi tanıdınız. Çok İYİ olduğunuz belli…

…   

Kimse fark etmiyor ama bizim Konya’nın bakkallarında ve kuruyemişçilerin raflarında bile mermiler satılır… Fiyatı çekirdekle aynı… Nakit ama kredi kartı bile çekmezler…

Yetkililerin buna çözüm bulmalarını bekliyoruz…

İlk eylemimizi geçen günlerde gerçekleştirdik. İzmir’in dağlarında açan çiçekleri ezip, geldik… Kimsenin haberi olmadı. Dağlarında açan çiçeklerden İzmirlilerin zaten haberi yokmuş!

Bundan sonra daha etkili eylemlerde duyacaksınız ismimizi merak etmeyin Meral Hanım…

Öğle namazının farzında imamımız Fatiha ve Zammı sureyi sesli okuyacak mesela!

Duyduğum kadarıyla kadın kollarımız da ‘Renklilerle, beyazları aynı deterjanla yıkamak gibi çılgın bir eyleme hazırlanıyorlarmış!”

Türkiye bizi konuşacak Meral Hanım! 

Şehrin etrafına hendekler açtık bu arada... Birkaç kontrol noktası haricinde giremiyorsunuz şehre…  

Sakalı olmayanları içeri almıyoruz mesela…

Kontrol noktasında bekleyen arkadaş ‘Ilımlı İslamcı’ ise şayet, bıyıklıları falanda alıyor ya bazen, neyse!

Kimliğinde dini İslam yazsa bile bir sure soruyoruz gelenlere… Bilmeyeni almıyor arkadaşlar…

Son soru olarak ta İslam’ın ya da imanın şartını soruyoruz tabi ki… 

…  

Tabi bunları yaparken bütün valiler, kaymakamlar, polisler, askerler, gazeteciler, halk, hasılı herkes uyuyordu…

Uzaydan kolumuzdaki saatin kaç olduğunu görenler, bizi görmezden gelmişti…

MİT tırlarını durdurup, ülkeye operasyon çekecek kadar gözü dönmüş adamlar bile bizden korkmuşlardı… Ses çıkaramadılar bize…

Nede olsa Gonyalıyık, Karamanoğulları’nın adamıyık…

Ama sizin gözünüzden kaçmadı bu Meral Hanım… Bizi tek siz fark ettiniz tüm bunları…

Tebrikler…

Ödülünüz ise ilk seçimde siyasi partiler çöplüğü…

En azından Konya’da… 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Hayrettin Atak Arşivi
SON YAZILAR