Meram Belediye Meclisi’nden Kudüs deklarasyonu

Meram Belediye Meclisi, Kudüs’le ilgili olarak bir deklarasyon yayımladı.
Meram Belediye Meclisi’nden Kudüs deklarasyonu

Meram Belediye Meclisi’nin aralık ayı 2. toplantısı Başkan Fatma Toru’nun başkanlığında yapıldı. Toplantıda gündemdeki maddeler görüşüldükten sonra Kudüs’le ilgili olarak bir deklarasyon yayımlandı. Oy birliğiyle alınan deklarasyonun tam metni şöyle:

“KUDÜS DÜNYANIN KALBİNİN ATTIĞI YERDİR”

“Kudüs, İslam’ın olduğu kadar diğer semavi dinlerin de ortak mukaddes alanlarını ihtiva etmesi nedeniyle “dünyanın kalbinin attığı yerdir” demek asla yanlış olmayacaktır. Her köşesinde peygamberlerin izlerini taşıyan böyle bir şehrin, barışa ve sevgiye vesile edilmesi beklenirken; ne yazık ki Kudüs’te, şer odaklar tarafından, dünya barışını tehdit edercesine Müslümanların üzerinde karanlık oyunlar sahnelenmek istenmektedir.

1947 yılından bu yana alınan tüm BM kararlarını hiçe sayan İsrail, sistematik bir şekilde Kudüs’ün statüsünü değiştirmek için uluslararası hukuk kurallarını sürekli ihlal etmiştir. 1967 yılında Doğu Kudüs’ü hukuksuz bir şekilde işgal eden İsrail, 1980 yılında ise tek taraflı olarak Kudüs’ü başkent ilan etmesine rağmen bu tanınmamış ve yasa dışı ilan edilmiştir.

“FİLİSTİN’DEKİ DRAM TÜM İNSANLIĞIN DRAMIDIR”

Kudüs’ün çok dinli özel statüsünü muhafaza etmek aynı zamanda insanlığa hizmet etmekle eş anlamlıdır. Kudüs’te zulmün sona ermesi, dünyanın huzura kavuşmasıyla aynı anlamı ifade etmektedir. Filistin’de yaşanan dram; sadece Filistinli Müslümanların dramı değildir; tüm insanlığın dramıdır. Dünyanın gözü önünde cereyan eden hukuk ihlallerine sessiz kalmak düşünülemez. Filistin halkının haklı davasında yanlarında olmak her şeyden önce insani bir görevdir. Özellikle Müslümanlar için bu durum daha farklı kavramlar içermektedir: Müslümanların yaşadığı coğrafyalardaki haksızlıklar, tarihi bağlarımız ve inanç birliğimiz nedeniyle bizi de bağlamakta ve acılarını yüreklerimizde daha derin hissetmemize neden olmaktadır. Türk halkı olarak bizlerin; İslam toprakları üzerinde oynanan oyunların farkında olarak, yeri ve zamanı geldiği zaman en sert tepkiyi vereceğimizden hiç kimsenin şüphesi olmamalıdır.

BM tarafından 1980 yılında alınan kararlara göre; “İsrail kınanmış ve aldığı tüm kararların geçersizliği ilan edilmiş ve diplomatik misyonların Kudüs’te bulunamayacağı” özellikle vurgulanmıştır. İsrail’in saldırgan politikalarıyla arasına mesafe koyma görüntüsünü, ABD son aldığı kararla bozarken Orta Doğu’nun kalbine yeni bir dinamit koymuştur.

DÜNYA BARIŞININ ANAHTARI FİLİSTİN’DEDİR

Şurası muhakkak ki, dünya barışının anahtarı Filistin’dedir. Filistin’de masum halka ve çocuklara yönelik olarak ortaya konan şiddet, insanlığın sınırlarını zorladığı gibi sabırların da tükenmesine yol açmaktadır. Filistin’de, kalıcı bir barışın sağlanması yolundaki çabaları bir kenara iterek alınan fevri kararların hiç kimseye yarar getirmeyeceği bilinmelidir. Barış yerine şiddeti seçenlerin ve ülkeleri işgal altındaki mazlum bir halkı yok etmek isteyenlerin, yarattıkları şiddet ve kin sarmalında boğulacakları aşikârdır ve tarih bunun örnekleriyle doludur. Müslümanlar bir millettir ve Müslümanların sabrını sınamaya kalkanların sonu her zaman hüsran olmuştur.

Tüm bunlara rağmen ABD’nin bu kararları hiçe sayması kabul edilemez. Tüm dünyayı karşısına alan ABD, bu kararıyla dünya barışını ciddi anlamda tehlikeye atmıştır.

Filistin’de uzun yıllardır süregelen saldırgan politikalara ve insan hakları ihlallerine bir yenisinin eklenmesine, dünya kamuoyunun ve hassaten İslam ülkelerinin kayıtsız kalacağını ve fiili durumlara izin vereceğini sanmak saflık olacaktır. Bugüne kadar dünyanın birçok ülkesinden yükselen protestolar, bunun sadece Filistinlilerin bir sorunu olmadığını ortaya net bir şekilde koymuştur.

ABD halkının da, tüm dünya ülkelerini karşısına alma pahasına alınan bu geçersiz kararın arkasında durmayacağını ve ABD Kongresi’nin bu yanlışı düzelterek, dünya barışına katkı sağlamasını bekliyoruz. 

Sadece Orta Doğu’yu değil; tüm dünyayı ateşe atabilecek böyle bir girişimi yok sayıyoruz. Kudüs’te, BM kararları dışındaki tüm girişimleri, Meram Belediye Meclisi olarak reddediyoruz ve tüm özgür dünyaya ilan ediyoruz ki; Kudüs özgür olana kadar Filistin halkıyla olan dayanışmamız sürecektir ve her şartta onların yanında yer almayı hayati bir görev olarak kabul ediyoruz. ABD yaptığı yanlıştan dönmelidir. İsrail yayılmacı ve baskıcı politikalarına son vererek Kudüs’teki işgali derhal sona erdirmelidir. Kalıcı bir barış için başka bir yol gözükmemektedir. 

MERAM BELEDİYE MECLİSİ”