'Migrene milattan önce de çare aranmış'

Trakya Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Tekataş, milattan önceki yıllara ait değişik çizimler birleştirildiğinde, o dönemde de migren tedavisi yapıldığının görüldüğünü söyledi.
'Migrene milattan önce de çare aranmış'

Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslan Tekataş, Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde düzenlenen basın toplantısında, insanlığın varoluşundan itibaren baş ağrısından muzdarip olduğunu vurguladı.

Neolitik çağlardan bu yana baş ağrılarına çözüm arandığını anlatan Tekataş, "Milattan önce 7000 yılından kalan kafataslarında, bir cihazla kafatasının delinmesi ve trepanasyon (baş deliği ameliyatı) denen bir işlemin bulguları mevcuttur" dedi.

Tekataş, kafatasındaki deliklerin  migren tedavisi için açıldığı yorumlarının yapıldığını ifade ederek, "Bu işlemin, o dönemde kafanın içine bir cin girmesi ve bu cinin oradan çıkarılması inancıyla yapıldığı sanılıyor. Döneme ait değişik değişik çizimler var. Bu çizimler birleştirildiğindemigren tedavisi yapıldığını biliyoruz" ifadelerini kullandı.

Kadınların yüzde 95'inin, erkeklerin de yüzde 90'ının yılda bir kez baş ağrısıyla karşı karşıya kaldığına işaret eden Tekataş, toplumda en sık görülen baş ağrısının gerilim tipi ve migren olduğunu vurguladı.

"Mevsimsel geçişler ağrıları tetikler"

 Doç. Dr. Aslan Tekataş, Uluslararası Baş Ağrısı Derneği'nin baş ağrılarını 14 ana grup ve yüzlerce alt grup olarak sınıflandırdığını söyledi.

Tekataş, baş ağrısı sorunu olanları doktora başvurmaları ve mevsimsel geçişlere karşı tedbirli olmaları yönünde uyararak, "Lodoslu ya da çok sıcak havalarda dışarı çıkmamalılar baş ağrısını tetikleyen yiyeceklerden uzak durmalılar. Günlük yaşam şartlarını değiştirmek baş ağrısı tedavisinin en önemli şartlarındandır" değerlendirmesinde bulundu.