'Milletimizin dik duruşu nesiller boyunca takdirle anılacak'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk milletinin darbe girişimine karşı tarihi bir duruş sergilediğini belirterek, 'Milletimizin dik duruşunun nesiller boyunca takdirle anılacağına inanıyorum." dedi.
'Milletimizin dik duruşu nesiller boyunca takdirle anılacak'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimiyle ilgili olarak yayımladığı video mesajla millete hitabında, Türkiye'nin 15 Temmuz 2016 tarihinde saat 22.00 civarında başlayan ve ertesi gün öğle saatlerine kadar devam eden bir darbe teşebbüsüyle karşı karşıya kaldığını hatırlattı.

Türkiye'nin yaklaşık 3 yıldır millete ve milli iradeye rağmen devleti ve hükümeti ele geçirmeye yönelik farklı biçimlerdeki teşebbüslerle karşı karşıya bulunduğunu aktaran Erdoğan, "15 Temmuz'da bu teşebbüsler, silahlı darbe girişimi halini alarak, hiçbir şüpheye yer bırakmaksızın, Türkiye'nin farklı mahiyette bir terör saldırısıyla karşı karşıya olduğunu ortaya koymuştur." ifadesini kullandı.

Gece boyunca yaşanan gelişmeler karşısında derhal harekete geçerek darbe girişimini durdurmak için gereken adımları attıklarını ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:

"Milletimizi, ülkesini, vatanını, milletini seven herkesi meydanlara çıkmaya, devletini ve demokrasisini sahiplenmeye davet ettik. Hemen ardından da tüm tehditlere ve tehlikelere rağmen İstanbul'a hareket ederek, milletimle birlikte darbecilere karşı kararlı duruşumuzu ortaya koyduk. Milletimizin ülkesine ve iradesine kararlı bir şekilde sahip çıkması karşısında darbecilerin ne silahları ne tankları ne helikopterleri ne uçakları işe yaramamıştır. Onların tankları, topları, uçakları varsa ben şuna inanıyordum sokaklardaki o milyonlarca vatandaşımın imanı vardı. Şer çetesi mensuplarının teşebbüsleri, milletin iradesi, tüm kurumlarıyla devletin kararlılığı karşısında başarısız olmuştur."

"Gece boyunca sayısız kahramanlık destanları yazılmıştır"

Halkın asla geri adım atmadığını vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Gözlerini kırpmadan milletin üzerine ateş edenler sandılar ki bu millet korkacak, meydanları, sokakları kendilerine bırakacak, evlerine çekilecek ama milletimiz üzerine açılan ateşlere, atılan bombalara, yöneltilen tehditlere, gözlerinin önünde vurulan insanlara rağmen asla geri adım atmamış, meydanı darbecilere bırakmamıştır. Milletimiz, Emniyet Teşkilatımızın mensuplarıyla ve darbecilere karşı harekete geçen Türk Silahlı Kuvvetleri unsurlarıyla el ele vererek, bu darbe girişimine karşı tarihi bir duruş sergilemiştir. Tankların etkisiz hale getirilmesi başta olmak üzere asker görünümlü teröristler karşısındaki dik duruşlarıyla memleketine ve geleceğine sahip çıkan milletimiz, gece boyunca sayısız kahramanlık destanları yazmıştır."

Erdoğan, darbe girişimi nedeniyle 208 kişinin şehit olduğunu, bin 500'e yakın kişinin yaralandığına işaret eden Erdoğan, "15 Temmuz darbe girişimi tüm milletimizle birlikte Türk Silahlı Kuvvetlerimize karşı da yapılmış bir ihanettir." diye konuştu.

"Bu kanser hücreleri süratle temizlenecektir"

Genelkurmay Başkanı, kuvvet komutanları, pek çok subayı silah zoruyla rehin alan ve görev yapamaz hale getiren örgüt mensuplarının, üzerlerindeki üniformanın şerefine ve izzetine gölge düşüren teröristler olduğunu anlatan Erdoğan, üzerlerinde üniforma olmasının, bu teröristlerin bir ihanet çetesi mensubu olduğu gerçeğini değiştirmeyeceğini kaydetti. 

Üzerlerindeki üniformaya ve cübbeye rağmen, aynı ihanet çetesine hizmet eden, hakim, savcı, emniyet mensupları ve diğer kurumlardaki gibi ordu içinden de hainlerin çıkabildiğini anımsatan Erdoğan, "Türk Silahlı Kuvvetleri ve Mehmetçiklerimiz, bizim göz bebeğimizdir. Bu darbe girişimi vesilesiyle ülkemizin her kurumu gibi, Türk Silahlı Kuvvetlerimize de sirayet etmiş olan bu kanser hücreleri, süratle temizlenecektir. Esasen bu temizliğin çalışmaları zaten başlatılmıştı. Bugüne kadar haksız yere kimseyi mağdur etmeme anlayışıyla hukuk devleti titizliğiyle yürütülen çalışmaları zafiyet sanan terör örgütü üyeleri, bu girişimle kendilerini alenen ortaya çıkarmışlar ve bir anlamda işimizi kolaylaştırmışlardır." diye konuştu. 

"Terör örgütünün gizlenecek hali kalmadı" 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yargı ve emniyet teşkilatı başta olmak üzere diğer kurumlarda yürütülmek üzere olan çalışmaların bu gelişmenin ardından hızlandırıldığını vurgulayarak, bir örümcek ağı gibi hepsi aynı merkeze bağlı pek çok kanaldan oluşan terör örgütünün, artık gizlenecek, takiyye yapacak durumu kalmadığını dile getirdi. 

Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişiminden hareketle, Mehmetçiği zan altında bırakacak, ona zarar verecek hiçbir hareketi, ithamı asla kabul etmeyeceklerini belirterek, "Türk Silahlı Kuvvetleri'nin emir komuta zinciri, bu darbe girişimine karşı çıkarak, demokrasi ve hukuk devletine olan bağlılığını ispat etmiştir. Çoğu da yalan yanlış olan birtakım görüntülerden hareketle, bu darbe girişimini meşrulaştırmaya, üniformalı teröristleri ve onların arkalarındaki güçleri mağdur göstermeye çalışanlar, sadece ve sadece darbe destekçileridir." ifadelerini kullandı. 

"Terör örgütü mensupları, cezasını çekecek" 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin 15 Temmuz’da, hiçbir istisnası, izahı, farkı veya farklı açıklaması olmayan bir yol ayrımıyla karşı karşıya kaldığına dikkati çekerek, şöyle devam etti: 

"Bir tarafta Fethullahçı Terör Örgütü mensupları ve onları destekleyenlerin ülkemizi, milletimizi, geleceğimizi teslim almaya yönelik girişimi vardır, diğer tarafta ise iradesine, demokrasisine, istiklaline ve istikbaline canı pahasına sahip çıkan bir millet vardır. Darbe teşebbüsçüleriyle millet arasında gri bir alan oluşturmaya çalışanlar ise hükmen terör örgütü mensubudur. Çünkü ortada böyle bir tereddütlü alan yoktur. Yapılan teşebbüsün adı, vatana ihanettir. Dünyanın her yerinde vatana ihanetin cezası neyse, bu terör örgütü mensupları da aynı cezaya maruz kalacaklardır. Böyle günler parti taassubu yapılacak, ideolojik saplantılarla hareket edilecek, meşrep ve görüş farklılıkları ön plana çıkartılacak, kişisel husumetlerle gözler karartılacak günler değildir. 15 Temmuz'dan itibaren Türkiye'nin tüm şehirlerinde, meydanlarında, sokaklarında her partiden, görüşten, hayat biçiminden vatandaşlarımız, iradesine, demokrasisine, geleceğine sahip çıkmak için aynı duyguyla, heyecanla, kararlılıkla bir araya gelmiştir. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde, tüm siyasi partilerin, ortak imzası ile tek yürek, vücut olarak, darbe teşebbüsüne karşı milli iradeye sahip çıkılmıştır. Kendisini bu ülkenin bir ferdi, bu milletin bir evladı olarak hisseden herkes, bu darbe girişiminin karşısında yer almıştır. 1960 darbesinde, Menderes ve arkadaşlarına, 1980 darbesinde, bir sağdan bir soldan anlayışıyla dar ağaçlarına gönderilen gençlerine sahip çıkamamanın yıllardır acısını yaşayan milletimiz, 15 Temmuz 2016’da bu gidişe 'dur' demiştir. Ülkemiz tarihinde ilk defa bu çapta bir silahlı darbe teşebbüsü, bizzat millet tarafından engellenmiştir. Türkiye demokrasi ve hukuk devletine olan bağlılığın, sadece yazıda, sözde kalmayan, gerektiğinde vatandaşlarının canı pahasına bu değerlerin hayata geçirildiği bir ülke olduğunu, tüm dünyaya göstermiştir." 

Bu darbe girişimi sonrasında yaşananların, ülke demokrasisinin bir zaafı olmadığını aktaran Erdoğan, tersine, bunun, demokrasinin ne kadar güçlü olduğunun bir ispatı olduğunun altını çizdi. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, içeride veya dışarıda Türkiye'yi eleştirmeye kalkanların, sadece gerçek anlamda demokrat olmadıklarını, başka hesaplarla hareket ettiklerini göstermiş olacaklarını anlattı. 

Emniyet, medya ve vatandaşlara teşekkür

Cumhurbaşkanı Erdoğan, tarihlerinin, dışarıdan gelen saldırılara ve içeride yapılan ihanetlere rağmen milletin vatanına ve devletine sahip çıkmasının örnekleriyle dolu olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: 

"15 Temmuz şanlı direnişi, bu muhteşem tarihin en başında yerini alacaktır. Milletimizin, bu üniformalı teröristlerin elindeki silah ve tank namlularının, uçak ve helikopter bombalarının karşısında gösterdiği dik duruşun, nesiller boyunca takdirle anlatılacağına inanıyorum. Darbe teşebbüsünün ortaya çıkışı ve yaptığım çağrıyla birlikte meydanlar, sokaklara çıkan milyonlarca vatandaşımın hepsine şükranlarımı sunuyorum. Tankların önüne kendini siper edip, hedeflerine ulaşmalarını engelleyen bunun için hayatını riske atan, yaralanan, şehit olan her bir vatandaşımız için ne desek minnettarlığımızı ifade edemeyiz. Sokağa çıkma imkanı bulamayıp da sabaha kadar evinde duasıyla, yüreğiyle, gözyaşıyla, darbe teşebbüsçülerine buğz eden vatandaşlarıma da teşekkür ediyorum. Geçmişteki darbelerin ve darbe teşebbüslerinin aksine, 15 Temmuz darbe girişimine karşı tepkisini süratle ortaya koyan, yayınladıkları bildiriyle temsil ettikleri milletin şerefine, haysiyetine sahip çıkan milletvekillerimizi tebrik ediyorum. Siyasi partilerimizin genel başkanlarına, olması gerektiği gibi demokrasinin, milli iradenin safında güçlü bir duruş sergiledikleri için şükranlarımı sunuyorum. Siyaset kurumu, 15 Temmuz'daki duruşuyla onuruna sahip çıkmıştır. İş makinelerini, otobüslerini, ellerindeki tüm araç ve gereci darbe girişimini engellemek için sahaya süren belediyelerimize, kurumlarımıza, şahsi araçlarını aynı amaçla kullanan vatandaşlarımıza teşekkür ediyorum." 

"Darbe girişiminin başarısızlığa uğramasında en çok katkı Emniyet Teşkilatı'nın"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, darbe girişiminin başarısızlığa uğramasında en çok katkısı olanların başında emniyet teşkilatı ve polislerin geldiğini vurgulayarak, darbe teşebbüsünde bulunanların ilk hedefinin kendilerine müdahale etme potansiyeli gördükleri Emniyet Teşkilatı'nın kritik birimleri olduğunu hatırlattı. 

Gölbaşı’ndaki Özel Harekat Daire Başkanlığı'nın uçakla bombalanıp, kahraman polislerin şehit edildiğini anımsatan Erdoğan, "Ankara Emniyet Müdürlüğü binasını, aynı şekilde bombaladılar. İstanbul Emniyet Müdürlüğümüze saldırmaya çalıştılar. Buna rağmen polislerimiz, büyük bir fedakarlıkla, Türkiye'nin her bir yerinde görevlerinin başından bir an olsun ayrılmadılar. Ellerindeki tüm imkanları kullanarak, milletimizle birlikte ihanet çetesi mensuplarının girişimini boşa çıkarmak için çalıştılar. Bu darbe girişiminin başarısızlığa uğramasında büyük katkısı olan emniyet teşkilatımızın her bir mensubuna, en kalbi şükranlarımı sunuyorum." ifadelerini kullandı. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, medyaya da teşekkür ederek, "Medyamızın neredeyse tamamı, darbecilerin karşısında yer almış, demokrasinin ve milli iradenin safında net bir tavır sergilemiştir. Silah tehdidine rağmen darbe teşebbüsünde bulunan terör örgütü mensupları karşısında son derece net ve sağlam bir duruş sergileyen medya mensuplarının her birini, şahsım ve milletim adına tebrik ediyorum." şeklinde konuştu. 

Milletin ordusuna teşekkür

Milletin ordusunun mensubu olduğunu gösteren tüm subay ve askerlere şükranlarını sunan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bu süreçte gerek bizzat arayarak gerek mesaj göndererek gerekse medyaya açıklama yaparak Türkiye'deki meşru yönetime destek veren ülkelere, devlet ve hükümet başkanlarına, dost ve kardeş toplumlara da teşekkürlerimi ifade ediyorum. Her gecenin nihayetinde bir sabahı, her zorluğun sonunda bir kolaylık olduğu gibi, bu tür acı hadiselerin ardından yeni imkanlar ortaya çıkar. Milet olarak Anadolu coğrafyasındaki bin yıllık varlığımız boyunca bu tür sayısız tehditle, saldırıyla, teşebbüsle karşı karşıya kaldık. Yüz yıl önce 'Artık ayağa kalkamaz' dedikleri milletimizin Çanakkale'deki, Kut'ül Amare'deki şahlanışından aldığımız güçle İstiklal Harbimizi verdik ve başarıya ulaştırdık." 

Erdoğan, cumhuriyet tarihi boyunca ülke ve millete yönelik saldırıların, tuzakların ve ihanetlerin durmadığını ifade ederek, Türkiye'nin, hamle yapacağı dönemlerde darbe, cunta ve siyasi krizlerle önünün kesildiğini söyledi.

"Beyinleri iğfal edilmiş mankurtlardır"

Bu örgütlerin belli amaçlarla milletin üstüne salındığına dikkati çeken Erdoğan, şunları belirtti:

"Bu topraklarda kendi milletinin üzerine tankla, uçakla ve helikopterle saldıracak alçaklar asla yetişmez. Bunların hepsi uzun yıllar boyunca sinsi bir planın parçası olarak, özel olarak yetiştirilmiş, eğitilmiş ve beyinleri iğfal edilmiş mankurtlardır. Gözleri olup görmeyen, kulakları olup duymayan, dilleri olup konuşmayan bu insanlara ne anlatsanız boş. Biz, 3 yıldır bu kesime gittikleri yolun yanlışlığı, arkalarına takıldıkları elebaşlarının ihanetlerini izah etmeye çalışıyoruz. Tıpkı diğer terör örgütlerine sempati duyan vatandaşlarımız gibi, bunların da gözlerini açıp gerçekleri görmeleri, kulaklarını açıp hakikatleri duymaları, dillerini çözüp doğruyu ikrar etmeleri için sabırlı ve sağduyulu bir çaba içinde olduk."

Erdoğan, FETÖ ve diğer terör örgütlerini destekleyenlere bundan sonra en küçük müsamaha ve merhamet gösterilmeyeceğini vurguladı.

"Hep birlikte Türkiye olacağız"

Silahlı Kuvvetler, emniyet teşkilatı, Milli İstihbarat ve bütün bakanlıkların FETÖ üyelerinden temizleneceğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları ifade etti:

"Çünkü bu ilkeler etrafında bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, her birlikte Türkiye olacağız. Önümüzde başka bir yol, başka bir alternatif, başka bir seçenek yok. Türkiye'nin demokrasiden, hukuk devletinden, temel hak ve özgürlüklerin güvence altında olduğu bir sistemden başka alternatifi yoktur, gidecek başka yolu yoktur. Açık konuşuyorum, birliğini, beraberliğini, kardeşliğini güçlü tutan bir Türkiye'de huzurun, istikrarın, kalkınmanın önünde hiçbir engel olamaz. Geçmişte millete rağmen milleti idare etme anlayışının bedelini çok ağır şekilde ödedik. Artık kimsenin hangi söylemle, hangi amaçla olursa olsun, milletimize bedel ödetmeye hakkı yoktur. 

Türkiye Cumhuriyeti Devletinin doğrudan milletin oyuyla iş başına gelmiş ilk cumhurbaşkanı olarak tek amacının istenen Türkiye'yi inşa etmek olduğunu kaydeden Erdoğan, Meclisle, hükümetle, siyasi partilerle, sivil toplum kuruluşlarıyla ve Türkiye'ye destek olan herkesle ülkeyi 2023 hedeflerine yaklaştırma kararlılığıyla yola devam edeceklerini anlattı.

Erdoğan, "Ekonomide tüm göstergeler bir süredir yaşanan durgunluğun geride kalmaya başladığını gösteriyor." diyerek, şöyle konuştu:

"Büyük projelerimizi birer birer tamamlıyor, yenileri için adımlarımızı atmaya başlıyoruz. İşte önümüzde 26 Ağustos'ta Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün açılışını yapacağız ve ardından 26 Aralık'ta Avrasya Tüneli'nin, boğazın altından otomobillerin gidip geldiği o tünelin açılışını yapacağız. Bu arada, bir taraftan Yavuz Sultan Selim Köprüsü'ndeki inşallah hızlı trenimizin ihalesi, diğer taraftan hamdolsun, Çanakkale geçiş köprüsünün ihale hazırlıkları, diğer taraftan da Kanal İstanbul Projemizin ihale hazırlıkları... Bunlar da hızla devam edecek."