Miraç hadisesinin meydana geldiği dönem, meydana geliş şekli beni hep etkilemiştir.

Biliyorsunuz Miraç Peygamber Efendimizin en sıkıntılı döneminde Recep ayının 27. gecesine rastlayan gecede hicretten bir buçuk yıl önce, Miladi 621 yılında meydana gelmiştir.

Hüzün yılını her halde her Müslüman bilir. Mekkeli Müşrikler Peygamber Efendimizi ve ashabını tecrit etmişti. Müslümanlara hiç bir şey satılmıyor ve Müslümanların sattığı hiçbir mal alınmıyordu. Müslümanlara yemek verilmiyordu, aç kalmaları isteniyordu. Böylece dirençlerinin kırılacağı umuluyordu. Tabi konu bununla da sınırlı değildi, Peygamber Efendimiz, iki cihan güneşimiz Taif’e gitmiş, fakat Taif halkının kabalığı ile karşılaşmış, tekrar Mekke’ye dönmüştü. Bir de bütün bunlarla birlikte o yıl Sultanlar Sultanımız Zevceleri Hatice Annemizi kaybetmişlerdi…

Netice itibariyle o yıl hüzün yılıydı ama öyle hüzünlü bir senede Rabbimiz başka hiçbir kula nasip olmayan bir ödül ile Rasül-ü Kibriya’yı ödüllendirdi…

Peygamberimiz Rabbimizin katına çıktı…

Elbette nasıl, çıktı, orada neler yaşandı bunları anlatacak değiliz. Tabi her biri ayrı biz yazı konusu yüzlerce vakıanın yaşandığı mübarek Miraç hadisesinden bugün size şunu anlatmaya çalışacağım: Eğer siz gerçekten Rabbimize iman ediyor iseniz bilesiniz Rabbimiz sizin mahzun olmanıza müsaade etmez…

Bugün ahir zamanda Müslümanlar mahzundur, zira bugün Müslümanlar katledilmektedir, Suriye, Filistin, Myanmar, Afrika, Avrupa, Amerika, Çin, Rusya ve daha aklınıza gelebilecek birçok coğrafyada Müslümanlar mahzundur.

Birkaç şekliyle mahzun, bugün Müslümanların kültürü Müslümanlar tarafından belirlenmemektedir, Müslümanların standartları Müslümanlar tarafından belirlenmemektedir, Müslümanlar ibadetlerini tam yapamamaktadır, Müslümanlar Kuran ve Sünnet çizgisinde yaşayamamaktadır.

İşte böyle bir zamanda Miraç Kandilini idrak edeceğiz, bugün mezhepçilik yaparak, iktidarı devam etsin diye Müslüman Katleden zalimlerin helak olması için dua edelim.

Bugün dünya üzerinde zinaya, uyuşturucu, alkol bataklıklarında Müslümanlar heba edenlerin helaki için dua edelim…

Ne yazık ki günümüzde Müslümanlar kendi kurdukları kurumları cahillikleri yüzünden yönetemeyip şahsi hırslara kurban ediyorlar.

Medya’da Müslümanlar etkili olamıyorlar,  

Müslümanlar kendi eğitim sistemini kendileri belirleyemiyorlar,  

Müslümanlar bu çağda oyuncak durumdalar…

Biliyorsunuz birkaç gündür ne yazık ki bütün Türkiye saçma sapan bir terörü konuşuyor. Ağaç kesilmesin bahanesiyle başlayan ve sonunda Vandallaş bir topluluğun ülkemizi ne hale getirdiğini görüyorsunuz.

Müslüman’ların evlatları camide sarhoş bir şekilde alkol alıp ayakkabılarıyla geziyorlar.

Bu milletin evlatları bu hale nasıl getirildi?

Ağlayalım, düşünelim ve Rabbimize yalvaralım… İşte Miraç gününde Ahir Zaman notları bunlar… Rabbim halimize acısın ve Müslümanlara hatta bütün insanlığa yardım etsin… Akıl fikir feraset versin…

Boyner’i unutmayın

Bir yere yazın, Boyner daha AVM olduğu bile belli olmayan bir projede yer almayacağını açıklayarak rengini belli eden takımından oldu. Hürriyet Gazetesi ile birlikte her halde yeniden 28 Şubatı hortlatmak istiyorlar.

Boyner’in bir hesabı mı var? Hükümet istedikleri bir şeyi mi geri çevirdi, bunlara ne oldu onu anlamadım, ben hatta Boyner’e şöyle bir şey tavsiye edebilirim, biliyorsunuz 28 Şubat sürecinde bazı aklıevveller sermayeyi yeşil, mor, kırmızı gibi renklere ayırmıştı ve o günlerde laikçi kesimin yeşil sermaye olarak ifade edilen kuruluşların AVM’lerinde de yer alması yasaklanmıştı. Tabi onlara göre Yeşil Sermayenin Merkezi de Konya idi… Yani Boyner Konya’dan gitmeyi de düşünmelidir… Olmuşken bu işler tam olmalıdır, değil mi? Yoksa bu Vandallığın yaşandığı bir ortamda neden böyle saçma sapan bir açıklama yapsın.

Bundan sonra yolumun hiçbir şekilde Boyner kuruluşları ile kesişmeyeceğini biliyorum.

Sermayenin bu kadar ideolojikleşmesini kabul edemiyorum ve artı hükümeti ile devleti ile çatışan bir sermayeden kime fayda gelecek onu da bilmiyorum…

Bu ülkenin kıymetini bilmeyenler ahir zamanda olduğumuz için borularınız öttürüyor olsa da biteceksiniz, bu milletin oyu ile gelen hükümete saldırınızı, milletin değerleri ile savaşmanızı millet not ediyor ve hiçbir zamanda sizi affetmeyecektir…

Her şey bu kadar ayan beyan iken yolunu bulamayanı da Allah ıslah etsin, ne diyelim…