Türkiye’de çalışmayan kurumlar sıralanacak olursa şüphesiz siyasi muhalefet ilk sırayı alır. Çalışmayan, paslanmış, denetim gücünden yoksun bir kurum olarak. Bizlere muhalefet partilerinden biri bahsedilince arkasından komik bir olayın veya konuşmanın geleceğini bekler olduk artık.

Muhalefetin görevi iktidarı denetleme, herhangi bir yanlışta “orada bir dur!” deme gücüne sahip olmak. Muhalefet işlevini kaybetmiş durumda şu anda denetleme, düzeltme yerine iftiralarla, karamalarla yoluna devam ediyor. Ve bu ne yazık ki muhalefetin gereği olarak görülüyor. Tabi ki muhalefet konumunda olan parti eleştirecektir fakat bizim ülkemizde sadece eleştiri ve karalama üzerinden işler yürütülmeye çalışıyor. Denetleme gücünden yoksun, tek işi karalama olan bu partiler bugünlerde diktatörlük kuruldu diye çığırtkanlık yapıyor. Durum böyle olunca şu soruyu sormak gerekiyor, peki bu diktatörlük kurulurken siz neredeydiniz, bu duruma neden göz yumdunuz? Oysa halkın bir bölümü yapılan işleri denetlemeniz için göndermemiş miydi koltuklarını sadece işgal ettiğiniz meclise? Neden yetkinizi ve etkinizi kullanmadınız ve bu durumu engellemediniz? Tabi böyle sorunca yine bilindik cevapları vereceklerdir. Onları konuşmaya bile değmez. Durum böyleyken anlamadığım bir noktada halk bunları neden meclise gönderir hala. Ya da gerçek anlamda çalışmalarını sağlamak için bir cezalandırma yapmaları gerekmez mi? En azından bir dönemliğine bunları değil de başka partileri göndermeleri gerekmez miydi? Gerçi Türkiye de ne zaman bu kurum çalıştı ki...

Halk ideolojisine yenik duruma düşmüş durumda buradan anlaşılan peki ya parti içinde bir düzenleme yapılamaz mıydı? Geçenlerde bir partinin kurultayı oldu ve 4 yıl içerisinde bir sürü seçim kaybetmesine rağmen, başarısızlık üzerine başarısızlık göstermişken aynı ekibin tekrardan başa gelmesi sizce de vahim bir durum değil mi? Bu ekip başarısızlıkları yüzünden cezalandırılacakları yerde ödüllendirilmiş olarak yönetime devam etti. Geçen süre içerisinde hiçbir çalışma yapmayan bu ekibin yeni dönemde çalışacaklarını yeni projeler ortaya koyacağını söylemek, düşünmek hayal gücünü zorlamaktan öteye geçmez. Dün Zaman Gazetesi yazarı Nuri Akman tarafından kaleme alınan köşe yazısında beni gülümseten bölümler oldu. Sayın Akman maddeler halinde bu ekibin yeni dönemde nasıl başarılı olacağını anlatıyor. Bununla ilgili birçok madde var. Kılavuz maddem vardı neden bir önceki dönemde bu insanlar başarılı olamadı. Aslında kendisi de adı gibi biliyor ki bu gurup asla başarılı olamayacak maksat saf belirlemek sanırım. Tam aksini düşünecek olsak bile bu maddeleri yerine getirecek yeni bir ekibin gelmesi gerekmez miydi? Muhalefet gibi önemli bir kurumun iş bilmez insanların elinde olması ne acı. Muhalefet partilerinin bir an önce kendilerine gelmeleri ve ekiplerini değiştirmeleri şart. Şuan görüşümüzdeki insanların iktidarda olup olmamaları önemli değil önemli olan denetle gücüne sahip bu kurumun işlevini kazanması. Bu kurum işlevini kazanırsa iktidarda bulunan partinin de daha kaliteli işler yapmasına, keyfilikten kaçınmasını sağlayacaktır. Gerçek bir muhalefet için şimdilik ümitlerimizi yitirmiş olsak bile bu kurumun çalıştığı zamanlara da ulaşma ümidimiz var elbette.       Vesselam…