Muhtardan örnek proje

Musalla Bağları Mahallesi Muhtarlığı, ‘Elbise Odası’ sistemi ile ihtiyaç sahiplerini yalnız bırakmıyor. Muhtar Şenay Çobanoğlu, mahalle sakinlerinin bağışladığı kıyafetleri ve eşyaları, muhtarlıktaki elbise odasında ağırladığı ihtiyaç sahipleriyle buluştu
Muhtardan örnek proje

Daha önceden mahalle sakinlerinin ihtiyaç fazlası elbiselerinin muhtarlığa verilerek ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması noktasında istekleri olduğunu ifade eden Musalla Bağları Mahallesi Muhtarı Şenay Çobanoğlu, “Ancak önceden yeterli yerimiz yoktu. Eski muhtarlık binamız da fazladan bir odamız yoktu ve mahalle sakinlerinin bu isteklerine karşılık veremiyordum. Yeni muhtarlık binamızın yapılması ve taşınmamızla birlikte eski binamızda yer açıldı. Biz de buradan bir odayı bu proje için ayırdık. Mahalle sakinleri, kullanılabilir durumda olan ancak ihtiyaç fazlası kıyafetleri, gömlekleri, çantaları veya ayakkabıları buraya getiriyor. Bizde ihtiyaç sahiplerine ulaştırıyoruz. Ancak tek bir şartımız var. O da Musalla Bağları Mahallesi’nde ikamet etmesi. Mahallemizdeki ihtiyaç sahipleri geldiğinde ben kendime göre vermiyorum. Kendisini alıp, kıyafetlerin bulunduğu odaya götürüyorum. ‘Ne ihtiyacın varsa, bak ve al’ diyerek kendisini yalnız bırakıyorum. Böyle yapmamın sebebi ise, başında bekleyerek kendisinin kötü hissetmesini engellemek ve ne aldığına bakmak yerine başta söyleyerek ihtiyacı olanlara yöneltmek. Böylece ihtiyaç sahibi istediği kıyafeti bakıyor, deniyor ve uygun alanı alıyor” diye konuştu.

senay-cobanoglu.jpg

“BAZI İHTİYAÇLARIMIZ DA VAR”

Eski muhtarlıktaki kıyafet odası sisteminin mahalle sakinlerinin hoşuna gittiğini aktaran Çobanoğlu, “Bazı mahalle sakinlerimiz bize söylüyordu. ‘Verecek ya da bırakacak yer bırakamadığımız için çöp kutularına bırakmak zorunda kalıyoruz’ diye söyleyenler de oldu.  Bizim daha önceden böyle bir yerimiz yoktu. Ancak bu sistem ile herkese ulaşabiliyoruz. Bazı bayan arkadaşlarımızdan yardım talep ediyorum. Çünkü kıyafetlerin düzenlenmesi, katlanması gibi konularda bir erkeğin düzgün yapması pek mümkün olmuyor. Bir de bu kıyafet odası sistemi tam istediğimiz gibi olmadı. Hala eksikliklerimiz var. Eski dosya dolabımı ben oraya verdim. Hatta dosyalarımın bir kısmı da yer olmadığı için yerde. Buna bağlı olarak kıyafetlerin, çantaların veya ayakkabıların düzenli ve ayrı durması için dolap ve askılık gibi ihtiyaçlarımız var. Eski dosya dolabını da en üstten 2 rafa bebek kıyafetlerini ve battaniyelerini, bir alt katına bayan kıyafetlerini ve en alt kata ise erkek kıyafetlerini koyduk. Eşya sıkıntımız olduğu için gelen ayakkabıları bir kartonun üzerinde yere dizdik. Çantaları ve bazı kıyafetleri ise duvara vidaladığımız iplere ya da tahta panoların üzerine astık” şeklinde konuştu.

10-1-4-021.jpg

“MUTLU ETMEK KADAR ÖNEMLİ BİR ŞEY YOK”

Bu uygulamanın ihtiyaç sahiplerinin hoşuna gittiğini ifade eden Çobanoğlu, “İhtiyaç sahibi olan kardeşlerimiz açık açık kimseye söyleyemiyordu. Hadis-i Şerif’te ‘Bir elin verdiğini, öbür el görmeyecek’ sözünden hareketle biz bu sistemi uygulamaya geçtik. Bu konuda bayanlarımız biraz daha hassas. O yüzden bende ihtiyaç sahiplerinin listesi var. Sadece bu uygulama ile de kalmadık. Mesela belediyelerden zaman zaman gelen yardımlar, dışarıdan zekât ve fitre verenler oluyor. Gelen maddi yardımlara ise verenlere soruyorum. Mesela 5 kişiye böl diyor. Bende listeden bakarak 5 kişiyi çağırıyorum kendisinin yanında. Gelenlere zarfında içinde teslim ediyorum. Ayrıca kime ne verdiğimi de yazıyorum. Tabi bu elbise odası sistemi de bunların üzerine çok iyi oldu. Herkesin hoşuna gidiyor. Veren kişi kullanılabilir durumda olan eşyaların atıl olmasından dolayı üzüldüğü için bu sistem hoşuna gidiyor. Alan kişi de ihtiyacı olduğu için ‘Allah razı olsun’ diyor ve onlarında hoşuna gidiyor. Bazen gelen ürünler dışarıda çok yüksek fiyata satılan ürünler oluyor. Zaten kıyafetleri getiren mahalle sakinlerimiz, arabası ile gelerek eşyaları indiriyor ve kendisi odaya bırakıyor. İnsanları mutlu etmek kadar önemli bir şey yok” dedi. •YİĞİT BERKAY ÇOPUR

img_1128.jpg

10-1-3-030.jpg